ruh ikizim♊ (harry styles fanfic)

bölüm 10

Bugün de stüdyonun yolunu tutuyorum malum albüm çıkarcaz yakında her gün kayıttayız. Gittim buluşma saati geldi ama niall yoktu. Zayne sordum "nerde bu çocuk allah aşkına?!"
"Haberin yok mu niall liseye geri döndü" ve herkes çok sakindi bi tek ben mi bilmiyodum??
"ee kayıt var napıcaz?"
"Kısımlarını kaydedip gitti gerisi bize kaldı" dedi ve liamın yanına gitti bi şey gösterdi beraber güldüler benim de sinirim bozuldu bu sabah hiç güzel başlamamıştı. Ayrıca bu çocuk neden liseye döndü ki deli mi ne??
"louis burayı beraber söylememiz lazım." dedim ama louis yerinden kalkmadı. Zaynle liam da bizi izliyodu
"louis kişisel meselekerini bir kenara bırak burada şarkı yapıyoruz" dedim ama hala oralı olmuyordu. Kızdım üstüne yürüdüm tam o sırada yüzüme gülümseyip beni kendisine çekti üstübe düşmüştüm. Hemen toparlandım ve kendisine bi tokat attım.
"Saçma sapan davranmayı kes ve gel şu mikrofonun başına"
Tokatı yedikten sonra afallayan louis yanağını ovuşturdu "off tamam ya" diyerek kalktı ve söylemeye başladı. Bugün delirmezsem iyidir. Daha o kızı bulmaya gideceğim. Şu yolda neler çekiyorum ya..
Bugün de kayıttan sonra o yola gittim biraz dolandım durdum oturdum ama o yoktu. Yüzü de neredryse yavaş yavaş siliniyordu kafamdan, tutmak için beynimi zorluyodum. Daha seni bulamamışken gitmeni istemiyorum...😔
Bikaç saat durduktan sonra stüdyoya gittim biraz kendi kendime çalışmak istiyordum. Kimse de yoktu. Bari niallı arayayım ne yaptı ne etti diye düşündüm ama açmadı. Allah allah başına bi şey mi geldi acaba? Diye düşündüm ki niall stüdyoya geldi.
"sen de mi buradasın harry? Gitar çalmaya gelmiştim benimle şarkı söyler misin?"
O gitarınj alırken olur anlamında başımı salladım ama nefes nefese konuşması dikkatimi çekmişti.
"ne oldu neden böyle kan ter içindesin."
"okulda bi kız vardı çok sıcak biriydi. Sonra birden bire bi şey oldu gitti ben de peşinden koştum ama bulamadım.."
Aklıma bir fikir geldi.
"hangi okuldu burası?"
"Şu şu yoldan gidiyosun..." diye anlatırken kızı beklediğim yolu anlatmıştı. Hemen ipucu istedim.
"orda sarışın uzun saçlı mavi gözlü güzel şekil giyinen bi kız var mıydı?"
"oha resmen y/nyi anlattın! Sana dediğim kız oydu." dedi. Demek ki ismi y/nydi. Ne güzel bir isim...
"o kızla beni tanıştırsana"
"bi gün okula uğrasana" dedi.
"hm bilemiyorum.. Vakit bulursam." dedim ve gitarı çalması için işaret verdim ki birileinin bizi izlediğini hissettim.
"kim varsa orda çıksın hemen!" diye bağırınca niall da korkup zıpladı ki zıplayınca koltuğu düşürdü ve arkasında louis çıktı.
"napıyosun sen burda be!!" diye korktu niall ben de onu sakinleştirdim.
"harbiden napıyosun"
"demek o kız haaa.. Ben onu bulur da saçını başını yolmazsam şimdi.." dedi ve cebinden bir defter çıkarıp bi şeyler karalamaya yırtmaya başladı. Louis beni korkutuyordu artık ki niall zaten yerineen zıplamıştı.
"louis kendine gel artık... Bunu daha ne kadar sürdürceksin"
"bir gün sana iyi ki sürdürmüşsün dedirtececeğim göreceksin!!" dedi ve defterini cebibe sokarak hışımla stüdyodan çıktı.
"Louis gerçekten şu sıralar hiç iyi değil" dedi niall ve gitarı tıngırtatmata başladı. Ben de "boşver kendi haline bırak" dedim ve mırıldandım bir şarkı. Beraber çaldık çaldık, ama sonra düşündüm ki belki de kendi haline bırakmamalıyım.