eve dönerken Robertoya uğrama kararı aldım, ne de olsa harryle beraber hayatımı kurtardılar. Kapıdan çıkarken niall seslendi:
"louisnin sana o kadar kaba davranmasına gerek yoktu oysa ki iyi okuyodun. Stüdyoya gittiğimizde ona kızıcam!!"
"hahaha, gerek yok niall, ona kızmadım" louisnin nialla benimle ilgili bir şey anlatabileceği ihtimalini düşününce korktum. Bunu istemezdim, belki zamanı geldiğinde benim ağzımdan duyması çok daha iyi olur.
"beraber eve yürüyelim mi?"
"ben Kafeye uğrayacağım"
"ah ben de gelmek isterdim ama evde çok işim var, bi dahakine beraber gideriz" dedi ve gülümseyip gitti. Ben de çıktım ve yoluma koyuldum.
Kafeden içeri girdim ve kendime bir masa seçtikten sonra eşyalarımı bıraktım kahvemi sipariş etmek için sıraya girdim. Bugün çikolatalı mocha alcaktım.
"hoş geldiniz, siparişiniz?" diyerek arkasını bana döndü ki beni görünce duraksadı.
"y/n! Selam."
"Selam..." dedim ve siparişimi verdim. Kahvemi hazırlamaya başladı, işini gerçekten de ciddiyetiyle yapıyordu. Onu bir süre izledim ki hazırlayıp karşıma geri geldi.
"Biraz konuşabilir miyiz?"
Bana şaşkın suratla baktı, daha sonra kasaya başka bir personel yaklaştı, ben de kahvemi alıp sıradan ayrıldım ve Roberto yanıma geldi.
Kafenin köşesinde beraber karşı karşıya dikilmiş duruyorduk.
"Teşekkü-" dedim ki endişeli sesi sözümü kesti.
"Boynuna ne oldu?!" gözlerinden tüm korkusunu sezebiliyordum, kaşları da çatılmıştı.
"ah...şey, burada anlatabilir miyim bilmiyorum.."
Böyle demem pek iyi olmamıştı büyük ihtimal onu korkuttum.
"Bugün erken çıkacaktım öyleyse beni işim bitene kadar beklersen seni bir yere götürebilirim."
Düşünceli davranması iyi hissettirmişti. Gülümsedim "öyleyse kolay gelsin" diyerek masama döndüm.
Robertoyu beklerken zaman geçireyim dedim Twittera falan girdim baktım louis tweet atmış... Onu takipten çıkmayı unutmuşum... Tweet attığında koşarak beni fark etsin diye yüzlerce tweet attığım zamanlar çok geride değildi, şimdi ona karşı böyle hissediyor olmam çok garip geldi. Gerçekten bazen hayal dünyasında yaşadığımı düşünmeye başlıyorum... Tüm one directionla tanışmış olmam bile bir mucize gibi zaten...
Boşken ödevlerimi yapayım derken telefonum çaldı, baktım ki.. Harry arıyordu? Hemen açtım.
"alo harry?"
"ah.. Merhaba. Nasıl hissediyorsun?"
Benim için endişelenmiş olmalı, sonuçta hemen olayın ardından okula gitmek zorunda kaldım.
"sağ ol, iyiyim sanırım? Bilmiyorum.."
"anladım... Ben yanındayım, bunu unutma." dedi ve ağzım kulaklarıma vardı neredeyse.
"biliyorum, bunun için çok mutluyum" dedim ve güldüm. Çok fazla endişelenmesini istemiyorum.
"bugün boş musun? Beraber hiç vakit geçirme şansımız olmadı, iyi olabilir diye düşündüm. Bugün kayıt da yapmıyoruz."
Robertoya söz verdim, ne kadar harrynin zar zor bulduğu boş gününde bu şansı kaçırmak istemesem de... Geri çevirmeliyim.
"özür dilerim harry ama bugün zaten bir yere gideceğim. Ama bi dahaki boş gününe mutlaka gelmeye çalışacağım, sözüm sözdür!"
İç çekti daha sonra da küçük bir kahkaha attı. "ah o zaman yapacak bir şey yok... Bir dahaki zamanı ben oluşturmaya çalışacağım. O zaman kapatıyorum, görüşürüz"
"görüşürüz" dedim ve kapattım. İlk defa telefonda konuşmuştuk, kalbim küt küt atmayo durdurmuyordu... Buluşsak nasıl olurdı bilmiyorum.
Ödev yaparken saatler saatleri kovaladı ve robertoyu önlüğünü çıkarıp astıktan sonra buraya gelirken gördüm. Eşyalarımı çantama koydum ve kalktım.
"Hadi gidelim" dedi ve elini omzuma dokundurdu ve gülümsedi. Çantamı sırtıma taktım ve kapıdan beraber çıktık.
Kafenin arka kısmına yürüdük, daha sonra bir motorun önünde durduk.
"senin mi?"
Arka tarafından kask çıkarttı ve bana uzattı
"evet, işe bu bebekle gidip geliyorum. Şimdi de seni güzel bir yere götüreceğim" deyip muzipçe gülümsedi. Gerçekten aklını okuyamıyorum! Ama beni oraya götürmek için heyecanlı gibi görünüyordu, ben de ona gülümsedim ve kaskı takıp arkasına oturdum.
"senin kaskın yok, iyi olacak mısın?"
"İyiyim sorun yok, onu sen takmalısın." dedi ve "Şimdi bana sıkın tutun" diye tamamladı. Kollarımı beline sardığımda bir süre duraksadı.
"roberto, noldu?"
"a-ah.. Yok bir şey!" dedi ve birden motoru çalıştırıp sürmeye başladı.
"Hey, hazırlıksızdım!!! Az yavaşlamalısın!!" diye bağırdım. O ise gülüyordu. Bedenime çarpan ve saçlarımı geriye doğru uçuran rüzgar, hızla birleşince gerçekten güzel bir adrenalin hissi veriyordu. İlk defa bunu tecrübe ediniyordum. "Vuuuuhu!" diye bağırdım birden, filmlerde gibi hissetmiştim birden.
"Daha demin kızıyordun, hoşuna mı gitti? Hızlanayım mı?"
Güldüm ve "hahaha, daha fazla gazlarsan kalbim dayanamayabilir!" dedim ve Roberto:ya daha sıkı sarıldım. Kafamı sırtına yasladım, beni nedense güvende hissettiriyordu.
Uzun bir sürüşten sonra neredeyse bir tane bile insanın olmadığı bir yolun kenarında durdu.
"İn ve arkanı dön" dedi kendisi de motordan inerken.
Kaskı çıkardım ve arkamı döndüğümde çok güzel bir manzarayla karşılaştım. Deniz manzarasını tamamıyla görebiliyordum ve etraftaki ağaçlar bu görüntüyü bir tabloya tamamlıyordu sanki. Hafif esinti tüylerimi diken diken etti ve temiz havayı içime çektim.
"Gerçekten uzun zamandır böyle huzurlu hissetmemiştim." dedim ve duraksadım. Ufuk çizgisine doğru yaklaşan, batmakta olan güneşe daldı gözlerim. Bu sırada da Roberto yanıma doğru geldi.
"Şehrin göbeğinde her gün tüm o dev binaların etrafında dolaşan insan kalabalığının arasında yaşamak, bana böyle güzel şeyleri unutturmuş..."
"Ben de rahatlamak istediğimde buraya geliyorum... Sanki tüm sıkıntılarımdan kaçmış gibi hissediyorum."
"Gerçekten de öyle..." dedim ve Roberto'ya döndüm. "Beni buraya getirdiğin için teşekkür ederim" dedim. O da bana gülümsedi fakat bir burukluk da hissettim, daha sonra manzaraya bakmaya devam etti.
Elimi boynumdaki yaraya götürdüm ve konuşmaya başladım "Hayatımı kurtardığın için de teşekkür ederim..." Böyle deyince Roberto aniden bana döndü
"Hayatını? Ne demek istiyorsun?"
"Belki sen olmasaydın çoktan bu dünyadan gitmiştim."
Roberto ellerini omzuma koydu ve kendisini bana çekti. "Nasıl sözler ediyorsun?" Roberto'nun yüzünün sağına batan güneşin kızılımsı ışığı yansırken gözlerine bakarak konuşmaya devam ettim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ruh ikizim♊ (harry styles fanfic)
FanfictionOkulun yeni transfer kızısın tam deli dolu gençlik hayatına başlayacakkn hayatına dalan birtakım insanla zorluklar pesini bırakmazzz... tahmin et kimler? asık olduğun adam ve grubu... bir deee???? harry styles x y/n