"hafta sonu buluşmaya ne dersin... belki fikrini vermene yardımcı olur :))"
Birden kalbimin hopladığını hissettim elimi kalbime götürdüm bu çok aniydi. Ama doğru diyodu gerçekten yardımcı olabilirdi... Kabul etmeliydim sanırım pek hazır hissetmiom ama olsun...
Sakinleştikten ve mantıklıca düşündükten sonra ben de ona mesaj attım
"tm o zaman kaçta nerde buluşuruz ^~^"
Anında cevap verdi hayatımda ilk defa birinden bu kdr hızlı cevap aldım galiba, etkilendim açıkçası hahahh
"cumartesi saat 5te evinin önünden seni alsam olur mu?"
Olur diyerek mesaj atıp iyi geceler diledim. Şimdi önümde düşünmem gereken çok şey vardı.. Harry ile buluşmamın nası geçeceğini çok merak ediyodum heyecan bastı dayanamadım uyudum.
Günler bir şekilde geçti cumartesi olmuştu bile. Bugün harry ile buluşucaktım. Babama "bu akşam arkadaşım gelip alcak beni" diye haber verdim harry desem belki de bana inanmazdı ben de olsam ben de bana inanmazdım.
Siyah deri ceketimi beyaz askılı bluzumu giydim altına kot streç giydim çok şık görünüüyodum altına da deri botlarımı giyersem bana bakıp aşık olmayan olmazdı. Bi dkkk??!! Lip balmımın bittiğini bu kadar stresin arasında yeni fark ediyorum hemen yenisini almalıyım sürmeden buluşmayı bırak okula bile gidemem. Allahtan karşı sokakta kozmetikçi var biraz yürücem ama olsun zaten daha saçımı yapmamıştım.
Aldım dönüyodum ki karşımda tanıdık bi yüz belirdi.
"kimi etkilemeye gidiyosun böyle"
Şakacı gülüşleriyle roberto uzun boyuyla karşımda duruyodu.
"Harryle buluşacağız" dedim utanarak ellerimi birleştirdim.
"oh anlıyorum" dedi ve elini ensesine attıktan hemen sonra elini sırtıma vurdu beklemiyodum irkildim tabii
"napıyosun be-"
"başarılar ben gideyim o zaman" dedi ve ellerini cebine sokarak kendi yoluna gitti. Burda ne aradığını nereye gittiğini sormamıştım bile. Neden böyle aceleci davrandığına anlam veremeden ben de evime doğru yolaldım.
Saat dört buçuk olmuştu bile lip balmımı sürdüm çantama koydum ve saçımı yapmaya koyuldum. Bu kombinimle bi at kuyruğu yaparsam bnce yakışır ve şık durur diye düşünerek öyke yaptım.
5 olduğunda kapımda çoktan harrynin arabası, onun önünde de harry duruyordu bile. Botlarımı giydim ve "onun arabasıı varr güzel mi güzel..." diye mırıldanarak karşısına geldim. Arabası cidden güzeldi en az kendisi kadar karizmaydı.
"şoförü de var özel mi özell"
oha! Harrynin söylediğimi tamamlayacağı bir an düşünmemiştim... Kalbim bi an çarpıntı yaptı
"sen de mi dinliyosun" dedim gülümseyerek bana açtığı kapıdan içeri koltuğa otururken. O da sürücü koltuğuna geçti ve "mustafa sandal en sevdiğim şarkıcıdır" dedi.
"düet bekleriz o zaman" dedim gülerek o da bana gülümsedi daha sonra arabayı sürmeye başladı. Açıkçası şu an gayet iyi hissediyordum bu yüzden mutlu oldum.
"nereye gidiyoruz?"
"ilk önce sana müzedeki bir sergiyi göstermek istiyorum çok güzel eserlerle dolu, senin kadar olmasa da"
Dedikleri beni utandırmıştı ne diyeceğimi bilemeden gülümsedim iç dikiz aynasına baktığımda onun da bana gülümsediğini fark ettim hemen gözlerimi kaçırdım.
Güzelce muhabbet ede ede bahsettiği yere kadar geldik. Gerçekten de çok güzel tablolar heykeller vardı harryle beraber yorumluyoduk. Harry sanırım önceden benim için araştırmış olmalı, çok güzel ve ayrıntılı bahsediyordu. Ona bir kez daha hayran oldum sanırım...
Sergide güzel vakit geçirdikten sonra "yemek yemek ister misin?" diye sordu. Açık olmak gerekirse acıkmıştım ama böyle diyemezdim tabii "olabilir" dedim.
Bu sefer beni beş yıldızlı bir restorana getirmişti. Ne kadar harika olsa da alışık olmadığım için kendimi biraz sıkışmış gibi hissediyodum. Ama daha sonra alışırım diyerek boşverdim ve harrye odaklanmaya karar verdim. Menüdeki fiyatlar uçuktu açıkçası bu kadar olacağını tahmin etmemiştim.
"İstediğini sipariş et, rahat ol" dedi fakat daha ilk buluşmadan ona yüklenmek istemiyordum. İçeriği en güzelinden en uygun şeyi seçip onu sipariş ettim. Siparişlerimizi beklerken muhabbet ediyorduk harrynin birbirimizi daha iyi tanımamız adına uğraştığını görebiliyordum ve bu beni mutlu ediyordu. Onun hakkında belki de şu an milyonlarca hayranının bilmediği birçok şeyi öğreniyordum, istemsizce kendimi çok daha özel hissettim ve yüzüm gülmeden durmuyodu..
Hava iyice kararmıştı saatler geçmişti tabii ki.
"Günü bitirmeden önce sana güzel bir şey göstermek istiyorum" dedi ben de meraklı gözlerle onu beni götürmesi için onayladım. Uzun bir sürüşten sonra bayağı ıssız, neredeyse hiçbir insanın veya binanın olmadığı bir yere geldik. Arabasını burada durdurdu ve kapımı açarak bana elini uzattı.
Beraber arabasının önüne yaslandığımızda karşımda deniz kıyısının hemen yukarısında asla sayamayacağım kadar yıldız bana bakıyordu, gerçekten büyüleyiciydi. Nerede olduğumu unutup bir süre gökyüzüne dalmıştım
"senin gözlerine baktığımda bunu görüyorum" dedi bana dönerek ve birden dünyaya geri döndüm. Harry kelimelerini nasıl bu kadar iyi seçebiliyordu? Kızardığımı hissederek ellerimi yanaklarıma götürdüm ve gülümseyip teşekkür ettim. Harry ise ellerimi tutarak kendisine doğru çekti ve
"asıl ben sana teşekkür ederim çünkü gerçekten ilk defa birine bu kadar bağlandığımı hissediyorum, içimden gelen her şeyi söylemek elimden gelen her şeyi vermek istiyorum." dedi ciddi gözleriyle gözlerimin içine bakarak.
Bu kadar güzel söze ne diyebilirdim gerçekten bilmiyorum beni çok utandırıyordu.
"Ama sen bana hiçbir şey söylemiyorsun ve ben.. Ben gerçekten anlayamıyorum. Benim için ne hissediyorsun? Teklifim hakkında ne düşünüyorsun" dedi ellerimi bırakarak. Beklediğim, daha doğrusu gelmesinden korktuğum an gelmişti bile..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ruh ikizim♊ (harry styles fanfic)
FanfictionOkulun yeni transfer kızısın tam deli dolu gençlik hayatına başlayacakkn hayatına dalan birtakım insanla zorluklar pesini bırakmazzz... tahmin et kimler? asık olduğun adam ve grubu... bir deee???? harry styles x y/n