Elimdeki telefonda sanki çok şaşırtıcı bir şey varmış gibi bakıyordum. Gerçi şaşırtıcıydı ama ne bileyim. Hiç hazır hissetmiyordum ki kendimi. Derya'nın bana seslenmesini duyuyor fakat cevap veremiyordum. Elimdeki telefon aniden havalanınca neye uğradığımı şaşırdım. Telefonu elimden hızla çeken Derya'ya bakıyordum sadece. Tepkisini merak ediyordum açıkçası.
"Oha, çüş, anasını!"
Eliyle ağzını kapattığında ona gülüyordum sadece. Bu olanlar gerçekti. Aynı rüyayı iki kişi göremezdi, değil mi? En azından Derya görmezdi.
"İlânı aşk etmiş resmen."
"Öyle oldu sanırım."
"Sanırım mı? Kızım dediği şeye bak. Bir de çocukluk aşkı falan? Hayırdır?" Diyerek göz iması yaptığında utancımdan başımı eğip, saçlarımı karıştırdım. Bir dakika, bu Emre'nin hareketi değil miydi? Giderek ona mı benziyordum yoksa? Amaan, benzeyeyim nolacak ki.
Gülerek telefonu elime aldığımda ne yazacağım aklıma gelmesiyle endişelendim birden. Ne yazacaktım sahi?
"Kanka, ben ne yazacağım şimdi?"
"Oha aynen lan. Ne yazacaksın?"
"Ben de sana sordum işte. Anıl sana sorduğunda sen ne dedin?"
"Anıl bana sormadı ki."
"Ne?"
Kafasını diğer tarafa çevirdiğinde mırıldandı.
"Ben sordum."
"Nee? Sen mi sordun? Nasıl yaa?"
Kahkaha atarak onun önüne geçtim. Ve bana bakmasını sağladım.
"Ne var ya? Baktım, konuşacak gibi değildi. İkimiz de birbirimizden hoşlanıyoruz. Ben de dedim ki..."
"Hmm, ne dedin?" Diyerek kaşlarımı kaldırdığımda gözlerini devirerek konuştu.
"Anıl dedim. Beni seviyor musun?"
"O ne dedi?"
"Tabii, ilkin bocaladı. Boğazını temizledi falan. Konuşmayınca tamam anladım, dedim. Sonra o da neyi anladın, dedi. Ee sevseydin söylerdin hemen, dedim."
"Eee?"
"Sevmediğimi söylemedim ki, dedi. Ee sevdiğini de söylemedin, dedim. Bana deli, dedi. Öyleyim, dedim."
Güldüğümde o da bana katıldı ve devam etti.
"İşte o da seni seviyorum deli kız, deyince ben de, sevgili olak mı? dedim."
"Oha, hemen mi?"
"He valla, öyle hemen. Ne abi, flörtmüş de bilmem ne, çok uzuyor öyle şeyler. Bak ne güzel sevgiliyiz işte."
"Hmm, kızgın değilsin yani ona?"
"Ayy ben onu unuttum yaa. Dur hemen trip mooduna gireyim."
Kendini düzelttiğine gülmeden edemedim.
"Gerçekten delisin sen yaa."
"Deliyiz kankaa."
Beraber gülerek tuvaletten çıktığımızda zil çaldı, sınıfımıza doğru gittik. Sınıfın kapısında bizi bekleyen Emre'yi görmemle daha çok utandım. Çünkü mesajına cevap vermeyi unutmuştum.
Derya bana göz kırparak sınıfa girerken benle Emre sınıfın önünde tek kaldık.
"Şey..." diyerek lafa girdiğimde Emre bana bakıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Papatya || Texting
Teen FictionPapatya kalpli sevgilim, Kalbini kelebekler öpsün...💙🌼