-22-

79.2K 4.2K 2.5K
                                    


Bölüm ithafı: damonforever_

Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın. ^^

Keyifli okumalar.

Işıl'dan

Galata'ya gireceğimiz zaman Doruk, "Daha önce biriyle Galata'ya çıktın mı?" diye sordu. Küçükken Galata'nın yanından geçmiştim fakat hiçbir zaman Galata'ya çıkmamıştım. "Hayır, ne oldu?"

Doruk'un kahverengi gözleri gözlerime sabitlendi. "Galata'ya kiminle çıkarsan onunla evlenirsin derler," deyip göz kırptığında ne demek istediğini anlamıştım.

Bakışlarımı kaçırdım.

Galata'nın içine girdiğimizde fazla kalabalık olmadığını gördüm. Doruk "Bence ilk önce içinden birkaç fotoğraf çekelim, sonra da tepesine çıkarız." dedi. "Tamam."

Doruk fotoğrafları çekerken ben de notlar alıyordum. Doruk düşündüğüm gibi biri değildi. Sürekli espriler yapıyor, beni oldukça güldürüyordu. Yine yaptığı bir espriye gülerken bakışlarım karşımdaki ikiliye takıldığında gülüşüm soldu.

Ayşim ve Toprak gelmişti.

Toprak Whatsapp'ta Galata'ya geleceklerini söylemişti ama ben karşılaşmayacağımızı düşünmüştüm.

Kahretsin!

Onları yan yana görmek moralimi bozmuştu.

Doruk "Ne oldu?" diye sordu. Bakışlarımı Doruk'a çevirdim ve gülümsemeye çalıştım. "Bir şey olmadı."

Tek kaşını kaldırdı. "Emin misin?"

Başımı aşağı yukarı salladım. Bir an önce buradan kurtulmak isteyerek, "Tepeye çıkalım mı? Orada da birkaç fotoğraf çektikten sonra gideriz," dedim. "Tamam."

Arkamı döndüğüm an duyduğum sesle şansıma lanet ettim. "Aa Işıl?"

Ayşim'in sinir bozucu sesi kulaklarımda yankılanırken elimi alnıma vurdum. Topuklarımın üstünde arkama dönüp gülümsemeye çalıştım. "Ayşim."

Ayşim'in gözleri bendeyken, Toprak kaşlarını çatmış Doruk'a bakıyordu. Ayşim "Sizi görmeyi beklemiyordum," dedi. "Toprak'ın burada olduğumuzdan haberi vardı."

Ah neden ona söylesin ki?

"Söylemedi," derken bakışlarını Toprak'a çevirdi. Toprak "Unutmuş olmalıyım," dedi. Tabii canım, kesin unuttun. Merak etme inanıyoruz biz sana.

Gözlerimi devirerek Doruk'a baktım. "Gidelim mi?"

"Nereye gidiyorsunuz?" Toprak'ın meraklı çıkan sesine içimden gülümsedim. Doruk "Seni ilgilendirdiğini sanmıyorum," dedi ve elini belime koydu. "Hoşça kalın."

Doruk'un belimdeki elinden rahatsız olsam da sesimi çıkarmadım. Toprak alev saçan gözlerini Doruk'un eline dikti. Doruk'un elini tutup belimden çekti. "Elini koyduğun yere dikkat et."

Sen beni mi kıskanıyorsun ponçik şey?

Doruk alayla sırıttı ve Toprak'ın kulağına bir şeyler söyledi. Ne söyledi bilmiyorum ama Toprak ellerini yumruk yapıp gözlerini yumdu.

Doruk sırıttı ve bana döndü. "Hadi gidelim Işıl."

Başımı tamam anlamında salladım. Merdivenlerden çıkarken "Toprak'a ne söyledin?" diye sordum. "Önemli bir şey değildi."

"Ama Toprak sinirlendi." dediğimde gülerek "Kusura bakma ama arkadaşın her şeye sinirleniyor," dedi. Ardından yatıştırıcı bir sesle, "Merak etme, önemli bir şey değildi." dedi.

Ne olduğunu merak etsem de bir şey demedim.

***

Boğazın eşsiz manzarasını seyrederken Doruk "Işıl," diye seslendi. Başımı ona doğru çevirdiğimde fotoğrafımı çektiğini gördüm.

Kameraya bakıp, "Çok güzel çıktın," dedi ve fotoğrafı bana gösterdi.

(Galata Kulesi'nde çekilmiş gibi düşünebilirsiniz

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

(Galata Kulesi'nde çekilmiş gibi düşünebilirsiniz.)

"Gerçekten güzel çıkmış," dedim gülümseyerek. Gülümsedi. Telefonu çaldığında elini cebine götürüp telefonunu çıkardı, ekranda yazan isme baktıktan sonra bana baktı. "Buna bakmalıyım," dedi ve restorant kısmına doğru ilerledi.

Demirliklere tutunup karşımdaki manzaraya baktım. Güneş batmak üzereydi ve harika görünüyordu.

Hayran kalmış bir şekilde manzaraya bakarken belime sarılan bir çift kolla yerimde sıçradım.

"Dor...Toprak?"

Gördüğüm kişiyle gözlerimi iri iri açtım. "Sen..." dedim ne diyeceğimi bilemeyerek.

"Doruk'la ne işin var?" diye sordu. "Ödev yapıyoruz."

"Neden tatlı yemeye gittiniz peki?" diye sorarken gözleri farklı bakıyordu. Gözlerine ilk defa bu kadar yakın, bu kadar uzun bakmıştım. Bu bana verilmiş bir armağan gibiydi.

"'Tatlı yiyelim mi?' diye sordu. Ben de kabul ettim."

Belimdeki elinin baş parmağını oynattığında tüm bedenim titredi. Heyecanlanma, diye telkin etmeye çalıştım kendimi.

"Neden kabul ettin peki?"

Alayla gülümsedim. "Ne o? Kıskandın mı yoksa?"

Hafifçe kaşlarını çattı. "Sen benim arkadaşımsın Işıl. Seni merak etmem gayet normal."

Arkadaş...

Gözlerimin dolmasını engellemek için bakışlarımı etrafta gezdirdim. Ardından bakışlarımı Toprak'a çevirdim, burukça gülümsedim. "Haklısın, arkadaşlar birbirleri için önemlidir." dedikten sonra belimdeki kollarını ittim.

Ona küçümseyici bir bakış atıp yanından geçmeden önce iğneleyici bir sesle konuştum.

"Bazen gerçekten hak etmediğini düşünüyorum."

~

Bölümle ilgili fikirlerinizi alayım.

Doruk beyfendimiz bu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Doruk beyfendimiz bu. 👆

Toprak'ın davranışlarını nasıl buluyorsunuz?

IşDor mu? IşTop mu?

Fikirlerinizi belirtirseniz sevinirim. ^^

IG: Hayaliris_

hatlar karıştı | textingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin