60. Bölüme geldik... Ne ara ya?Finale tahminen 15 bölüm kaldııı 🙈
Bölüm şarkıları:
Norm Ender - Sözler Şerefsiz Oldu
R.E.M - Losing My Religion.
Multimedya: Tüm karakterler.
Bol bol yorum yaparsanız çok sevinirim 🌺
Keyifli okumalar 💞
Aslı'dan
"Hı?"
Mert yüz ifademe bakıp kahkaha attı. "Yüzünün aldığı hal çok komikti..."
Şaşırmış bir vaziyette yüzüne baktım. Benimle dalga mı geçmişti?
"Sen..." diye mırıldandım. Kolunu omzuma attı ve bakışlarını önüne çevirdi. "Şaka yapıyorum Aslı kuşum. Ben kim evlenmek kim... Evlenip gençliğimi çürütemem... Hem biz böyle iyiyiz."
"Yani evlenmeyi düşünmüyorsun? Bana şaka yaptın?"
"Evet."
"Evlenmeyi ileriki zamanlar için mi düşünüyorsun?"
Birkaç saniye düşündü. "Aslında evlenmeyi hiç düşünmüyorum. Evlilik... Bence çok sıkıcı. Her gün aynı rutin. Bana göre değil..."
Bakışlarımı önüme çevirdim, sessiz kaldım. Mert'i seviyordum. İlişkimizin ciddi olduğunu düşünecek kadar salak değildim ama ne bileyim böyle düşünmesi kalbimi kırmıştı.
Sanırım bu ilişkiyi gözümde fazla büyütmüştüm.
Elis'ten
Kampın ikinci günü öğretmenlerimiz bir paintball oyunu düzenlemişlerdi. Her sınıf kendi arasında oynuyordu ve her sınıfa belirli bir alan ayrılmıştı.
Bizim sınıf iki farklı gruba ayrılmıştı. Emir ve ben rakiptik. Onu yenecektim.
Işıl, "Ya bunun başka rengi yok mu?" diye homurdandı. Kahverengi paintball kıyafeti giyince aynı bakkal Yusuf amcaya benzemişti.
Toprak, "Yok güzelim," deyince Işıl dudak büktü. Aslı "Bilemedik Işılcığım, senin için pembesini getirirdik." dedi gözlerini devirerek.
Işıl homurdandı.
Tabancalarımızı aldıktan sonra her birimiz saklanacak yer aramaya başladık. 1 dakikamız vardı. 1 dakika sonra oyun başlayacaktı.
Kendime hiç yorulmayacağım ve vurulmayacağım bir yer aramaya başladım. Büyük bir ağaç gördüğümde koşarak oraya gittim. Biraz zorlanarak da olsa ağaca çıktım.
Burada beni bulamazlardı.
Oyuna başlamadan önce cebime koyduğum elmayı çıkardım ve yemeye başladım.
🍏🍎🍏
"Ben bir ayyaşım, sekiz çizer ayaklarım."
Bir ses duyduğumda uzandığım yerden doğruldum ve ses çıkarmamaya dikkat ederek aşağıya baktım.
Aşağıda Mert'i görünce sırıttım. Mert karşı takımdaydı.
Elimdeki tabancayı Mert'in kalbine doğru tuttum. Bir, iki, üç ve ateş!
"Ananı... Kim vurdu lan beni?" Mert sinirli bir şekilde etrafına bakarken gülüşümü engellemek için elimle ağzımı kapattım.
Mert üstündeki boyaya bakıp "Lekelendim lan." diye bağırdı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
hatlar karıştı | texting
Short Story(tamamlandı.) Elis: Artık söylemem gerektiğini düşündüm.(20.13) Elis: Daha fazla saklayamayacağım çünkü.(20.14) Elis: Kutay (20.14) Elis: Seni seviyorum. Hem de her şeyden çok. (20.14) Elis: Peki sen, (20.15) Elis: Beni Romeo'nun Juilet'i sevdiğ...