Bol bol yorum yapmayı unutmayın!
Keyifli okumalar dilerim...
Aslı'dan...
Mert ile birlikte göle girmeye karar vermiştik. Zeki bir insan olduğum için buraya gelmeden önce yanımda bikini getirmiştim. Çadırıma gidip siyah bikinimi giydim. Bikinim biraz açıktı ama olsun.
Bikinimi giydikten sonra göl kenarına gittim. Mert göl kenarında oturmuş beni bekliyordu. Üzerinde sadece şortu vardı. Karın kasları harika görünüyordu.
"Kendimi tecavüze uğramış gibi hissetmeye başladım," dediğinde onu izlediğimi bildiğini fark ettim.
Kahverengi gözlerini bana çevirdiğinde gözleri şaşkınlıkla büyüdü. "Aslı? Bu olmayan bikiniyi nereden buldun?"
Avmden buldum...
"Olmamış mı?' diye soracağım ama harika bir vücuda sahip olduğum için kesinlikle çok yakışmıştır." dedim egoyla.
Egom kalp ben!
Ayağa kalkıp tek kaşını kaldırdı. "Git bikini giy gel."
"Üstümdeki ne acaba?" Gözlerimi devirdim.
"Şu an onu çözmeye çalışıyorum."
Kollarımı boynuna doladım. "Kıskanç orangutanım benim," diye mırıldandım. "Sen yanımdayken hangi Grey'in oğlu bana bakmaya cesaret edebilir? Bak böyle güzelce yüzeceğiz. Üzme beni."
Mert sıkıntıyla soludu. "Sadece bugünlük..." diye mırıldandı. Başımı aşağı yukarı salladım. "Bugünlük..."
Aslında ömrüm boyuncaydı ama...
Mert'i ikna ettikten sonra Mert elimi tuttu ve birlikte suya doğru koştuk. Ayağımızın altından sıçrayan su damlaları etrafımızda dans etmeye başladı. Suyun altındayken gözlerimi açtım.
Mert sırıtarak bana bakıyordu. Ona doğru yaklaştığımda benden önce davrandı ve dudaklarımızı birleştirdi.
Suyun üstüne çıktığımızda saçlarımı yüzümden çektim. Titreyen kirpiklerimin arkasından Mert'e baktım. "Mert bir şey soracağım. Ben sizin grubu stalkladığımda birinizin yüzme bilmediğini, sudan korktuğunu öğrendim fakat o kişi kim bulamadım. Ve bu benim gibi FBI'ya taş çıkaracak olan bir stalker için gurur kırıcı."
"Kutay'ın su korkusu var." dediğinde kaşlarımı kaldırdım. "Ama denize gittiğimizde Kutay denize girmişti. Gayet de rahat görünüyordu."
"Karizması bozulmasın diye rahattır o. Yoksa sikseler girmez suya."
Yüzüne su sıçrattım. "Terbiyesiz!"
Güldü. "Bunu diyen çok terbiyeli zaten."
Gözlerimi devirdim. O sırada aklıma gelenle homurdanarak Mert'e döndüm. "Keşke buraya gelirken yanımda ördekli can simiti getirseydim. Sana takardım."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
hatlar karıştı | texting
Short Story(tamamlandı.) Elis: Artık söylemem gerektiğini düşündüm.(20.13) Elis: Daha fazla saklayamayacağım çünkü.(20.14) Elis: Kutay (20.14) Elis: Seni seviyorum. Hem de her şeyden çok. (20.14) Elis: Peki sen, (20.15) Elis: Beni Romeo'nun Juilet'i sevdiğ...