"Biraz daha yavaş."
"Ah tam orası."
"Dur, acıttın." dedim yerimde kıpırdanarak.
"Böyle iyi mi?"
"Evet," dedim kısık sesle. "Devam et."
"Sen de bana yapmalısın," dedi muzip bir sesle.
"Sen ilk önce şu işi tam yap da sonra bakarız."
Elleri boynumdan omuzlarıma indi. Yumuşak dokunuşları boynumda oyalanırken kendimi ona yasladım.
Yaptığı masaj iyi geliyordu.
Dün ders çalışırken masamda uyuyakalmıştım. Sabah uyandığımda her yerim tutulmuştu. Okula gelir gelmez Emir bana masaj yapmaya başlamıştı.
İlk iki dersimiz bedendi. Hava güzeldi, sınava az kaldığı için diğerleri bahçeye çıkmış, güzel havada ders çalışıyorlardı. Sınıfta sadece biz vardık.
Emir'in yumuşak göğsünden ayrılıp sıramda oturdum. Elleri omzuma masaj yaparken gözlerimi yumdum.
Bir süre masaj yaptıktan sonra "Daha iyi misin?" diye sordu boynumu öpüp. Gözlerimi açıp yüzümü ona çevirdim. "Evet, sağ ol."
Çenemi öptü. Duvardaki saate baktığımda birinci dersin ortasında olduğumuzu gördüm. Emir dudaklarını yanağıma taşırdı. Yanağımı öptükten sonra dudakları dudaklarımı yakaladı.
Minik bir öpücük kondurduktan sonra geri çekildi.
"Bir daha masada uyuyakalmazsın, umarım."Gözlerimi kıstım. "Bir masaj yapacaksın, çok mu gördün?"
Güldü. Burnumun ucunu öptü. Dudaklarını aralamış bir şey söyleyecekti ki ama sınıfın kapısı açılınca geri çekildi ve sustu. Sınıfın kapısına baktığımda Aslı'nın dün bahsettiği çocuğu gördüm.
Neydi adı... Poyraz.
Poyraz sınıfa girdi. İkimizi gördüğünde "Neden kimse yok?" diye sordu. "Dersimiz beden, herkes dışarıda." dediğimde bakışları bana döndü. Kahverengi gözleri üzerimde hissederken Emir boğazını temizledi. "Sen kimsin?"
Poyraz kahverengi gözlerini üzerimden çekip gözlerime baktı. "Yeni öğrenci, Poyraz Aslan."
"İyi," dedi Emir. Bakışlarımı ona çevirdiğimde kaşlarını çattığını gördüm. Elimi kaşlarına götürüp kaşlarını düzelttim. Mavi gözleri bana dönerken gülümsedim. "Böyle daha yakışıklısın."
Sahiplenici bir tavırla eli belimi kavradı. Poyraz "Siz sevgili misiniz?" diye sordu ikimize bakarak. Emir keskin bir sesle cevap verdi. "Evet!"
Poyraz'a döndüğüm zaman Emir arkamdan sarıldı ve çenesini omzuma koyup bakışlarını Poyraz'a sabitledi. Poyraz sırıttı, bakışlarından uğursuz bir parıltı geçti.
"Neyse, ben müdürün yanına gidiyorum," dedi ve gitti.
"Bu çocuğu sevmedim," dedi Emir.
"Boş versene," diyerek tekrar masaj yapmasını sağladım. "Bizi ilgilendiren biri değil sonuçta."
*
"Basketbol maçı yapalım."
Toprak'ın önerisini erkekler kabul etmişti. Basketbol sahasında takımları ayarlıyorlardı. Takımlar dörderliydi, sınıftan birkaç kişi de oynuyordu.
Burak, Enes, Hakan ve Yusuf bir takım olmuşlardı. Emir, Kutay, Toprak ve Mert bir takımdı.
Aslı, Işıl, ben ve birkaç kız tribünlerde onları izliyorduk. Oturduğum koltuğa yerleşirken bakışlarımı sahaya çevirdiğimde gördüğüm kişiyle yüzümü buruşturdum.
Gelen kişi bu maçın kötü geçeceğinin habercisiydi.
Poyraz sahadakilere döndü. "Ben de oynamak istiyorum."
Siktir!
Bölümü nasıl buldunuz?
Oy ve yorumlarınızı bekliyorum.
Instagram ve Wattpad hesabımı takip etmeyi unutmayın.
Diğer kurgularım Peri Kızı ve En Acı Aşk'a bakarsanız çok sevinirim.
Sonsuz kalplerle 💙
Instagram: Hayaliris_
![](https://img.wattpad.com/cover/212821433-288-k3886.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
hatlar karıştı | texting
Short Story(tamamlandı.) Elis: Artık söylemem gerektiğini düşündüm.(20.13) Elis: Daha fazla saklayamayacağım çünkü.(20.14) Elis: Kutay (20.14) Elis: Seni seviyorum. Hem de her şeyden çok. (20.14) Elis: Peki sen, (20.15) Elis: Beni Romeo'nun Juilet'i sevdiğ...