Herkese merhaba. Yine bir bölümle karşınızdayım. Bu 3.bölüm. Lütfen yorum yapıp oylamayı unutmayın. Sizleri seviyorum.
İyi okumalar..;))
***
3.BÖLÜM
"YILDIZLARDA KAVUŞUR YERYÜZÜNE"
Yok uykum yok, uyku tutmuyor. 3'lümüzle ayrıldıktan sonra eve geldik, hemen odamıza çekilip uykuya yattık. Rüya direk uyudu ama ben başımı yastığa koyduğumdan beri yok. Uyku gitti...Uykumun gelmeyeceğini anladım. Aşağı kata inip salonun camından bahçeye çıktım. Evet camdan çıktım. Çünkü on saat kapıya gittcemde çıkcamda bahçeye dolancamda...ohooooo. Bahçeye çıktığımda üstümde kısakollu bir tişört altımda şort vardı. Gecenin kaçıydı bilmiyorum. Öylece tek başıma bahçeye çıktım, bir sandalyeye bağdaş kurdum ve oturdum. Hava biraz serindi. Üşüyordum. Ama yıldızlar daha güzel. Ne alaka diyeceksiniz ama anlayan anladı. Düşünüyorüm, yıldızlara bakarak.
Hani bazı anlar vardır ya . Uyku tutmaz bir oraya bir buraya döner durursunuz yatağın içinde. Çok sessizdir etraf. Gecenin karanlığı Ay'ı bile örtmüştür. Sizde düşünmekten kafayı yiyecek durumdaymışsınızdır. Sonra birden Ay dede yıldız çocuklarıyla birlikte tekrar çıkar gökyüzüne. Yataktan kalkıp onu görmek için dışarıya gidersiniz. Tek başınıza, kimse olmadan...Bakarsınız Ay dede ye. Hep anlatırlardı dersiniz küçükken "gökyüzüne ne zaman baksanız Ay dede gülümseyecek size." Kanmayın. Çünkü herşey gibi buda yalan. Belki gökyüzüne bakarımda Ay dede gülümser, öğütleriyle dertlerimi hafifletir diye çıktım dışarıya. Yalan. Ay dede bugün ağlıyor. Canını yakmışlar onun. Hani hep gülerdi o? Kim bilir ne yapıp ağlatmışlardır onu? Hah...kandırmışlardır, dışlamışlardır, yalnız bırakmışlardır, sevsede sevmemişlerdir, kırmışlardır, yalan söylemişlerdir...Ha durun peki ihanet? Ya da acı çektirmişlerdir. Acı olabilir mi? Durun buldum. Unutamıyordur! Yok canım koskoca Ay dede neyi unutamasında üzülsün? Doğru. Ne kadar çok can yakan şey saydım değil mi? Ama Ay dedenin derdi bunlar değilmiş. Hepimiz sonsuza, hayallere, istediğimize, sevdiğimize, saydığımıza inanırız, güveniriz. Ya işte. Ay de dede çok ama çok inanmış. Zaten tüm sorun bu değil mi? Biz hep çok inandık. Yapmaz dedik. Ya...ya biz onları yanımıza alıp güvendik,bizi terk etmez ihanet etmezler dedik. Sevgi , merhamet, iyilik...Tüm bu konularda İNANDIK. İşte Ay dedeninde buymuş derdi. Yıldızlara çok inanmış. Ama unutmuş;
Birgün yıldızlarda kavuşacak yeryüzüne...Dışarıda öylece tek başıma oturmaya, gecenin karanlığında sonsuz gökyüzündeki yıldızları izlemeye devam ediyordum. Eski olayları, yaşanmışlıkları düşünmeye devam ediyordum. Hani hep eskiyi düşününce gülüp geçilir ya heh bende şimdi canımın yanmasına rağmen gülüp geçtim. Gülümsedim, VAY BE dedim. Hayat bu değil mi zaten? Yaşarsın, çok acı şekilde yaşarsın, canın yanar, kalbin kırılır ama üstünden biraz zaman geçince gülümseyip geçersin. Sizlere birşey soracağım. Zaman neden ilk acı çektirip sonra o acıya güldürür? Neden?
Bunları düşünüp sırıtmaya devam ediyordum. Eee ne mi var bunda? Yanıma biri gelip oturdu. Rüya olduğunu düşünüp başımı çevirmedim bile. Ama tek değişen daha demin ki gibi düşünüp anlamsızca gülmüyordum. Bu gariplikle Rüya'ya döndüm. Kesin Rüya'dır. Kesin kesin.
"Rüya" anlamsızca yanımdaki kişiye baktım. Eee Rüya? diye sordum içimden. "Bir dakika sen...Ama Rüya???" Bildiğiniz kalakalmıştım. Sonra üstüme baktım ince bir battaniye. Şok üstüne şok. Yanımdaki kişi bana bakmıyordu bile. Öylece başını kaldırmış gökyüzüne bakıyordu, yıldızlara.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
eskiz
Teen FictionKumsal baş karakterimiz, yazın tanıştığı kişilerle ve en yakın arkadaşı Rüya ile bir çok acı verici aynı zamanda gerçek olaylar yaşıyor ve asıllar kafa karıştırıyor. Bu çocukça yazılmış bir watty hikayesi değil evet belki düzenlenmeli ama bu kitaba...