Herkese merhaba. Evet sözde bölüm atmıyordum. Neyse banane bölüm atmak istiyorum. Bölüm yazdıkça mutlu oluyorum. Evet uzatmadan sizi bölüme davet ediyorum. Arkadaşlar bana okuyucu bulun. Geçelim.
İyi okumalar.....:))))))))))
***
15.BÖLÜM
TEKNE
"Kanka cidden öyle oldu..."
"Of Arda inanmıyorum..."
"İnanmazsan inanma ne yapayım ya..."
Teknenin yardığı denizin sesi, Yağız ve Arda'nın anlamadığım muhabbeti ve dünyadan ilişkimizi kesmiş Rüya ve ben. Tekneyi kullanan Deniz. Gözlerim sembolden kayıp hepsinin üzerinde gezdi. Ağzı açık bir şeyleri sorguluyordum aynı zamanda. Bana söylenen bir yalan mıydı bunlar, yoksa söylenmeyen bir gerçek mi? Şu sıralar çok garibim. Hep ağzım açık şoklardayım. Hep bir anlamsızlık var hayatımda, hep bir donakalma. Hani insan merak ediyor. Sorsa bir başka sormasa daha bir başka, bunu düşünüyor insan. Hayır yani bulamıyorum da, ne yapıcam onuda bilmiyorum. Kalp atışlarım vücudumu titretiyor. En son gözlerim denizin dalgalı sularında durdu. Hiç tepki vermeden bekledim. Hani derler ya sessizce bir köşede ölmeyi beklemek diye, heh tam o durumdayım.
Biranda teknenin etrafında yanan ışıklarla anlam veremediğim bir şaşkınlığa uğradım. Teknenin etrafı ışıklarla süslenmişti. Bu tekne git gide güzelleşiyor! Rüya'yla göz göze geldiğimizde tekne durdu. Deniz tekneyi kullandığı minik tahta kabinden çıktı. Başımı kaldırıp ilk önce elindekine sonra gözlerine baktım. Deniz bana elini uzatıyordu. Elini tutup ayağa kalktığımda diğerleri de ayağa kalkmıştı. Deniz'in elindeki dilek feneriydi. Dilek fenerini görür görmez yüzümde bir tebessüm oluştu.
"İnanmıyorum dilek fenerimi yakacağız?" Rüya çok mutlu gözüküyordu.
"Güzel bir şey dilemek herkesin hakkı." dedi Arda Rüya'ya göz kırparken. Rüya Arda'ya hayranlıkla baktı. Burnumdan titrek bir nefes alırken sessizce güldüm. Bu sefer dünyaya dönmesi gereken Rüya'ydı. Bu Enes'ten ne zaman ayrılacak?
"Deniz sizin bu teknede her şey var. İçeride Selena'nın olduğundan şüphelenmeye başladım." Hepimiz esprime gülerken Deniz bu sefer çakmak getirdi.
"Evet var içeride bir Selena." dedi çakmağı bana gösterirken.
Deniz, Arda ve Yağız dilek fenerini yakarken ben feneri bırakacağımız gökyüzünün sonsuz karanlığına bakıyordum. Hava biraz daha kararmıştı ama teknenin ışıkları ortamı aydınlatıyordu. Kafamı denize doğru çevirdiğimde siyah renkli suda yansımamı gördüm. Suyun hafif dalgasından yüzüm çok garip gözüküyordu. Başımı hafifçe sol omzuma doğru eğdim. Ben kendime bakarken Rüya'da yanıma geldi. Sonra Arda ve sonra Yağız. Dördümüz yan yana karanlık sudaki yansımamızı izlerken elinde turuncu dilek feneriyle yanıma Deniz geldi. Bir anda karanlık yansımamız aydınlandı. Karanlık sular beşimizi ve turuncu dilek fenerimizi yansıtıyordu. Minik bir teknenin üstünde yansımamıza bakarak hepimiz güldük.
"Ne kadar güzeliz." Yağız'ın gözleri gururla bakıyordu.
"Evet evet çok güzeliz hadi dilek dileyip feneri bırakalım. Çok heyecanlı." Arda sabırsızca Deniz'in ortaya tuttuğu fenerin bir ucundan tutarken bende elimi fenere koydum. Hepimiz ellerimizi fenere koyduğumuzda gözlerimi kapattım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
eskiz
Teen FictionKumsal baş karakterimiz, yazın tanıştığı kişilerle ve en yakın arkadaşı Rüya ile bir çok acı verici aynı zamanda gerçek olaylar yaşıyor ve asıllar kafa karıştırıyor. Bu çocukça yazılmış bir watty hikayesi değil evet belki düzenlenmeli ama bu kitaba...