Hayat her zaman sürprizlerle doluydu ve hayat sürprizlerini genellikle yemek yediğim zamanlarda açığa çıkarttığı için hayata bazen kızsam da şu an hayata trip atmaktan daha önemli meselelerim vardı.
Karşımdaki kişi tedirgin bir şekilde bize bakarken o kişinin Alev olması benim kaşlarımın çatılmasına neden olmuştu. Ancak Alev'in gözü aslında tek bir kişinin üzerindeydi ve o kişinin kim olduğuna bakmak için Alev'in baktığı tarafa baktığımda o kişinin Demir olduğunu görmem beni çok şaşırtmıştı.
Demir ve Alev mi?
"Demir, iki dakika gelebilir misin?" diyerek tedirgin bakışlarını bir kenara bırakarak daha kararlı bir şekilde konuşmuştu. Arada bize bıkkın bir şekilde bakmayı da ihmal etmemişti hanımefendi. Demir'e olan bakışını anlamaya çalışırken Demir beni düşüncelerimden ayırarak "Tabii." diye ayaklanmıştı ve bize bir şey söylemeden sınıftan çıkmıştı.
Gözlerimi büyütüp Demir'in ani hareketlerini izlerken birkaç saniyeliğine şok olmuş bir şekilde sınıf kapısına bakmaya başlamıştım. Gözlerimi birkaç kere kıpraştırdıktan sonra kendime gelerek bizimkilere dönmüştüm.
Bizimkilere baktığımda onlar da benimle aynı şok yaşamıştı ve Poyraz isyan edercesine ayağa kalkıp "Ne oluyor lan?" diyerek kaşlarını çatmıştı Poyraz.
"Gelince öğreniriz." diyerek Poyraz'a nispeten daha soğukkanlı davranmıştı Bora ve "Benim bile bilmediğim bir şey dönüyor ama hemen öyle kötü düşünmeyelim." dediğinde Demir'in garip davranıştan çok Bora'nın bu sakinliğine şaşırmıştım, çünkü Bora gibi burnu havada insanlardan bu şekilde yapıcı cümleler duymak bana tuhaf gelmişti.
"Bora, iyi misin?" diyerek gülmüştü ve Bora'nın sırtına hafifçe vurmuştu Enes.
Enes'in bu hamlesiyle Bora kaşlarını hafifçe çatarken bir yandan da sırtını tutarak "Sırtıma vurmasaydın hayatta kalma ihtimalim daha fazla olurdu. Bu arada psikolojik olarak iyiyim andaval ama her zaman kötü düşünmek iyi değil. Sanırım hep en olumsuzunu düşünmek bana vakit kaybettiriyor, yani arada Pollyanna olmanın bir mahsuru yok bence. Ne demiş ünlü düşünür? Hatalarınla ya yüzleşirsin ya da hatalarınla yüzsüzleşirsin. Cahil olmak ayrı, pislik olmak ayrıdır." dediğinde uzun konuştuğu için boğazını temizlemeye başlamıştı Bora.
Bir süre sonra Bora kafasını sınıftaki saate baktığında "Zilin çalmasına beş dakika var. En iyisi yavaştan gideyim." diyerek ayaklanmıştı.
"Dur kanka! Şu son söylediğin söz kime ait?" diyerek hevesle konuşmuştu Poyraz. Poyraz'ın bu anlamsız sorusuyla birlikte gözlerimi devirip bakışlarımı Poyraz'a sabitlemiştim ama o gayet ciddi bir şekilde Bora'ya bakmaya devam etmişti.
WhatsApp durumuna mı ekleyeceksin sözü Poyraz Efendi?
"Niye sordun kanka?" diyerek kollarını göğsünde bağlamıştı Bora ve Poyraz'dan alacağı her türlü saçma sapan cevaba hazırmış gibi Poyraz'a bakmaya devam etmişti.
"Kanka fena değilmiş söz, ondan dedim." diyerek bir anlık tedirginlikle elini kafasının arkasına atarak gülümsemişti Poyraz.
"Dostoyevski." diyerek sınıftan çıkmıştı Bora.
Bora'nın sınıftan çıkmasıyla beraber biz de Demir'in nerede kaldığını sorgulamaya başlamıştık.
Alev ile Demir ne için özel olarak konuşmaya gitmiş olabilirdi ki? Demir önemli bir şey olsa bize söylerdi bence.
"Demir nerede kaldı ya?" diyerek etrafa meraklı bakışlarıyla bakmaya başlamıştım.
"Kanka belli ki aralarında bir şey var. Niye meraklandınız ki bu kadar?" diyerek kapüşonunu umursamaz bir tavırla kafasına geçirmişti Tilki. Enes de Tilki'nin bu umursamaz cevabının üzerine kendini açıklama ihtiyacı hissetmiş olmalı ki etrafa bakmayı kesip Tilki'ye bakmaya başlamıştı. "Olsun kanka. Sonra merak etmedi olmasın."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Eski Dostlar | Yarı Texting
Dla nastolatkówKendi halinde takılan ve devlet lisesinde 11. sınıfta olan Gamze Kaya, her yıl karma halinde sınıfların değişmesiyle birlikte nihayet kendi arkadaşları olan Poyraz, Enes, Demir, Rüzgar ile aynı sınıfta olma şansını yakalamayı başarmıştır, ancak sını...