Siz hiç emeklerinizin çöpe gidişini izlediniz mi? Ben izledim, hem de hoca emeklerimizi yırtıp sonra da o hayalleri gözümün önünde çöpe atışını izledim.
Her yıl sınıflarımızın değiştiğini söylemiştim zaten ve ilk defa istediğim arkadaşlarımla aynı sınıfa denk gelmiştik. Tabii ki ortak bir sıra grubunu almaya niyetlenmiştik.
Okul yeni açılmıştı ve resmen 11.sınıf olmuştuk. Artık sınav senesinden önceki son sınıf dönemine giriş yapmıştık ve zamanı iyi değerlendirmemiz gerektiğini farkına varmıştık, yani en azından benim için bu durum böyle gelişmişti.
Sınıfa giriş yaptığımda bizimkilerin ve Alevler'in tarafının kutuplaşmış bir şekilde birbirlerine ters ters baktıklarını görmüştüm. Bizimkileri görünce onlarla bu yıl aynı sınıfta olacağım için içten içten çok sevinmiş olsam da Alevler yüzünden bu sevincimi tam olarak yansıtamamıştım.
Alev, Gül ve Sercanlar'ın tayfası o zamanlar beraber takılırlardı ve yedikleri içtikleri ayrı gitmezdi; tabii, sonra nedenini bilmediğim o iki taraf bir şekilde dağılmıştı.
Kaşlarımı çatarak Enes'in yanına ilerlemiştim ve sağ elimle çantanın sapını tutarak Enes'e bakmıştım ve "Neler oluyor?" demekle yetinmiştim. O ise "Öğrenirsin şimdi." demekle yetinmiş ve bana bakmayı bırakıp Gül'e bakmaya başlamıştı.
"Bak Gül, seninle aynı sınıfta olmaktan ben de memnun değilim. Zaten geçen sene yeterince senin suratını görerek bu limiti çoktan aştığımı düşünmüştüm ama kısmet bu yıl da seni çekmekten yanaymış." diyerek kollarını göğsünde bağlayıp bıkkın bir şekilde Gül'e bakmaya devam etmişti Enes.
"Ne tesadüf! Ben de seninle aynı duyguları taşıyorum Enes." diyerek ters ters Enes'e bakmayı sürdürmüştü Gül.
"Niye kimse oturmuyor?" diyerek tam duvar kenarındaki sıra grubunun yanındaki sıra grubundan rastgele bir yere oturacakken Alev benim kolumdan tutmuştu. "Ne yaptığını sanıyorsun sen?" diyerek sertçe kolumu çekip soğuk bir şekilde Alev'e baktığımda Alev "Bir zeki sensin Gamze." diyerek kolumu bırakmıştı.
"Gençler, durun bir hele!" diyerek tüm dikkatleri kendisine toplamıştı Barış ve hepimiz Barış'a bakarak diyeceklerini dinlemeye başlamıştık ama Barış tam ağzını açıp konuşacaktı ki Tilki Barış'ın sözünü kesmişti. "Seni dinlemek zorunda olduğumu kim söylüyor?"
"Rüzgar başlama yine ya! Zaten hocalar birazdan gelir." diyerek yanımdaki Alev bıkkın bir şekilde Tilki'ye bakmıştı. "Yahu Alev, senin eşit ağırlıkta olman lazım; avukatlık bu bölümde değil çünkü." diyerek gözlerini kısmış bir şekilde Alev'e bakmıştı Tilki.
"Hangi bölümde okuyacağımı sana soracak değilim Rüzgar." diyerek gözlerini devirmişti Alev.
"Şimdi beni dinler misiniz?" diyerek dikkatleri tekrar kendi üstüne çekmeye çalışmıştı Barış. "Ne söyleyeceksen biraz hızlı söylersen seviniriz." demişti Poyraz soğuk bir şekilde.
"Merak etme, hızlı olurum. Şimdi bizim tarafla sizin taraf aynı anda sınıfa girip aynı bölgede oturmaya niyetlendi ya, o zaman yarın tekrardan ilk gelen kim olursa onların grubu bölgeyi almış olur." dediğinde bizim taraf bunu onaylarken Alev'in memnuniyetsiz bakışlarını üzerimde hissetmiştim.
"Gamze en son geldi, o zaman onların grubu başka bölgeye otursun." diyerek bana sinsice baktığında sinirlerime o an hakim olamamıştım ve "Bana bak, ben seni parçalarım." diyerek çantamı yere bıraktığımda "Ne yaparsın, çirkeflik mi?" diyerek sırıttığında tam onun üzerine atlayacaktım ki Enes'in ve Poyraz'ın beni tutmasıyla birlikte hırsımı ondan çıkartamamıştım. Alev'e karşı türlü türlü şeyler söylerken o da bana aynı şekilde bir şeyler söylemişti.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Eski Dostlar | Yarı Texting
JugendliteraturKendi halinde takılan ve devlet lisesinde 11. sınıfta olan Gamze Kaya, her yıl karma halinde sınıfların değişmesiyle birlikte nihayet kendi arkadaşları olan Poyraz, Enes, Demir, Rüzgar ile aynı sınıfta olma şansını yakalamayı başarmıştır, ancak sını...