Rüzgar'ın Gözünden
Alışveriş merkezinde onlar birbirleriyle konuşarak güle oynaya ilerlerken benim aklımda iddiayı nasıl feci bir şekilde kaybettiğim vardı. Bazen bana da laf atmaya çalışmışlardı ama ben onlarla şu an muhattap olmak dahi itememiştim.
Ben kim, iddia kazanmak kim?
İddiayı Bora'ya karşı kaybetmek benim sinir kat sayımı fazlasıyla arttırmıştı, çünkü Bora gıcık olduğunda tam gıcık olan bir tipti. Aslında Bora'yla uğraşmayı çok seviyordum ama onun iddiayı kaybetmesini çok istemiştim. Sanırım onunla uzun bir süre iddiaya gireceğimi sanmıyordum.
Ben bunları düşünürken Gamze'nin salak salak yürümesini izlemeye başlamıştım, önüne bakmadan yürümeye çalışmıştı. Bir an kafasını vuracak veya kayarak yere düşecek diye düşünmüştüm.
Ne gülerdim ama!
Alışveriş merkezinin çıkış kapısının önünde durduğumuzda yağmurun yağdığını fark edip hemen onlara seslenmiştim. "Arkadaşlar halen yağmur yağıyor." diyerek durmuştum ama aramızda zeki (!) bir kız olan Gamze beni duymazlıktan gelip ıslanmayı seçmişti.
Kendi bilir.
Biz de Gamze'nin arkasından yavaşça dışarı çıkmıştık ama Gamze'ye baktığımda ıslanmamış olduğunu görmüştüm.
Beni dinlememenin bir cezası olmayacak mıydı yani?
Sanırım, hayır.
Poyraz'a döndüğümde telaşla önüne bakmış olduğunu fark etmiştim, sonra bana bakmıştı ve arkasına bile bakmadan koşmaya başlamıştı. Önce ne olduğunu anlayamamıştım ama o benim anlamadığımı fark edip "Tilki, bizim otobüs geliyor kanka." diyerek bana seslenmeyi ihmal etmemişti.
"Lan kahretmesin! Haydi, görüşürüz." diyerek arkama bile bakmadan koşmaya başlamıştım. O an telaştan saçma sapan bir şeyler gevelemiştim. Arkamdan gülüşme sesleri geldiğini duymuştum ama onlara cevap bile veremememiştim.
Poyraz ile otobüse bindiğimizde otobüs tıklım tıklım görünmüştü gözüme ve biz de mecburen ayakta dikilerek bir yerlere tutunmak zorunda kalmıştık. Etrafıma bakındığımda ayaktaki yaşlılar gençlere öyle bir bakmışlardı ki sanırsın otobüste 3.Dünya Savaşı çıkacaktı.
Niye bu havada evinizde kös kös oturmazsınız ki?
"Kanka sakın müzik dinlemeyi aklından bile geçirme!" diyerek bana seslenmişti Poyraz ve ona tek kaşımı kaldırarak baktığımda konuşmaya devam etmişti. "Kanka daralıyorum zaten." dediğinde alayla bakmayı sürdürmüştü.
"Kanka ben kalabalık ortamlara bayılıyorum, biliyor musun?" diyerek Poyraz ile alay etmeyi sürdürmüştüm.
Bir süre otobüste ayakta giderken ikimiz de car car konuşmaya devam etmiştik.
İnsanların tuhaf bakışlarını, onlara orta parmağımı göstererek susturmayı her ne kadar çok istesem de ben terbiyeli bir insan olarak yaşamıştım bugüne kadar ve bugünden sonra da biri beni çıldırtana kadar da terbiyemi bozmak istediğimi sanmamıştım... diyeceğimi sanıyorsanız büyük bir yanılgı içerisinde olduğunu belirtmek isterim.
Sadece onlarla uğraşmak için fazla tembeldim ve bu yüzden onları takmadan Poyraz'la konuşmaya devam etmiştim.
Bir süre sonra nihayet varmak istediğimiz durağa varmıştık ve ikimiz de kendimizi resmen arabadan attığımızda bana araba filmlerindeki gerilimli ama bir o kadar da aksiyon dolu sahnelerden birini andırmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Eski Dostlar | Yarı Texting
Dla nastolatkówKendi halinde takılan ve devlet lisesinde 11. sınıfta olan Gamze Kaya, her yıl karma halinde sınıfların değişmesiyle birlikte nihayet kendi arkadaşları olan Poyraz, Enes, Demir, Rüzgar ile aynı sınıfta olma şansını yakalamayı başarmıştır, ancak sını...