Eski Dostlar | Yarı Texting

20.Bölüm | Sır

Gamze'nin Gözünden

Su kantinden çıkınca Demir'in de çıkması tuhafıma gitmişti. Sanırım Su bizimkilere söyleyecekti ve Demir de buna engel olmaya çalışacaktı. Ben ise bir süre kantinde oturmuştum ama meraklı tarafım Su ve Demir ikilisinin ne konuştuğunu delicesine merak ettiği için o tarafımı onu daha fazla bastıramamıştım ve birkaç saniye sonra dışarı çıkmıştım ama işler çoktan raydan çıkmıştı. Su ve Demir birbirlerine öfke ile bakıyorlardı.

Bir hamle yapmam gerekiyormuş gibi hissetmiştim ve "Sakinleşin!" demekle yetinmiştim. Demir, Su'yun kolunu bırakmadığı için Su'yu kendi tarafıma çekmeye uğraşmıştım.

"Ne oluyor burada?" diye bir ses duymuştum. Bu ses çok tanıdık bir sesti. Şu an duymak istemediğim sesi duymuştum. Demir, Su'yun kolunu bırakmıştı ve Su da kolunu ovuşturmaya başlamıştı.

Tilki sorusunu yinelemek zorunda kalmıştı. "Ne oluyor lan?"

Ben önce Demir'e bakmıştım, sonra tekrar bizimkilere dönmüştüm. "Gamze gelmeyince açıkçası meraklandık." diyerek diğerlerine bakmıştı Poyraz.

"Su?" diyerek Su'yun yanına gelmişti Alev.

Alev ve Gül ne arıyor peki?

Kaşlarım çatık bir şekilde Alev'e bakarken bu ikisinin niye bir anda ortaya çıktıklarını anlayamamıştım. Demir'e baktığımda Gül'e öfkeli bir şekilde baktığını görmüştüm.

Neyse... Çıkar kokusu yakında.

Su sinirli bir şekilde Alev'in yanına ilerlemişti. Alev, Su'ya sarılırken Gül çatık kaşlarıyla bana baktığında "Neler oluyor?" demekle yetinmişti.

"Vallahi ben de bir şey anlamadım." diyerek eliyle kafasını kaşımıştı Enes.

Gül bir anlığına Enes'e boş boş baktığını gördükten sonra bakışlarını tekrar bana çevirmişti ve ben Gül'ün anlamsız triplerine karşılık "Kendi arkadaşına sorarak öğrenebilirsin." diyerek Gül'e bakmayı sürdürmüştüm.

"Sana soranda kabahat." diyerek gözlerini devirerek Su'ya bakmıştı Gül. "Gidelim mi?" demeyi de ihmal etmemişti.

"Olur, burası fazla gergin bir ortama dönüştü." diyerek son kez Demir'e bakmıştı Su.

"Bunun hesabını..." diyerek boş boş tehdit edecekken Tilki Alev'i susturmuştu. "Boş konuşmayı bırak da arkadaşınla ilgilen!"

Alev de hıncını alamamış gibi bize son bir bakış atıp Gül ve Su ikilisinin peşinden gittiğinde etrafıma bakınarak konuşmaya başlamıştım.

"Herkes bize bakıyor, bunun sonu kötüye gidecek gibi. İçeriye geçsek nasıl olur? Bence harika olur." dediğimde etrafa bakınmayı bırakıp bizimkilere bakmayı sürdürmüştüm.

"Lan biraz sakinleşin! Alt tarafı ufak bir sürtüşme oldu aramızda." diyerek rahat davranmaya çalışmıştı Demir.

"Sınavı atlatsaydık daha iyi olurdu." diyerek son kez bizimkilere bakıp arkamı dönmüştüm. "Zil çalmadan son kez sınavla ilgili tüyolara bakacağım." diyerek onları ardımda bırakarak okul bahçesinde yürümeye başlamıştım.

****************

Sınıftan yorgun argın çıkmıştık. Bir süre kimse konuşmamıştı ve bu sessizlik beni çok rahatsız etmeye başlamıştı. Bu sessizlik eşliğinde okul bahçesine doğru yürümeye başlamıştık ve ben o zamana kadar kendi içselliğimle baş başa kalmıştım.

Kimya sınavı fena geçmemişti ama şu iki günde normalde çalıştığımdan daha çok çalıştığım için gözlerimden uyku akıyordu. Gerçi Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersinin sınavı da fena geçmemişti ama okulda sekiz sayfalık bir şey ezberlemek beynimin bir süre bulanmasına neden olmuştu.