Selamlarrrr...
Nasılsınız? Umarım iyisinizdir. Bölüme başlarkan bir iki giriş cümlesi yazmam gerektiğini düşündüm ve ben de halinizi hatrınızı sormak istedimmm.
Bu kitabı yazarken üniversite başlarındaydım. Şimdi üniversite sonuna geçtim, hayat çok garip. Neyseee... iyi okumalar dilerimmm.Sınıftaki sıramda oturmuştum ve elimdeki hocaların bize zorla aldırdığı test kitabından soru çözmeye çalışmakla meşguldüm. Bizimkiler sınıftan çıkmıştı ve sanırım bahçeye inip voleybol oynayacaklardı, yani tam olarak nereye gittiklerini hatırlayamıyordum.
Test çözerken sınıfın kapısı açılmıştı ve kafamı kaldırdığımda giren kişinin Ege olduğunu görmüştüm. Ege'nin geldiğini görünce kızgınlığımı bir anlığına unutup istemsizce ona gülümsemiştim ve tekrar test kitabına kafamı çevirip test çözmeye devam etmiştim. Çünkü her an her saniye odağım kaçabilirdi ve ben bunun olmasını istememiştim.
Ege'nin yanıma oturduğunu "Gamze?" diyerek bana seslendiği zaman fark etmiştim. Ben de kalemi bırakmadan "Efendim?" diyerek Ege'ye doğru kafamı çevirmiştim.
"Bu aralar çok çalışıyor gibisin sanırım." diyerek elini önümdeki kitaba uzanmıştı.
Bu hareketi sinirime dokunmuştu ve "Evet ve şimdi bana engel olmazsan birkaç soru daha çözmek istiyorum. Hazır bizimkiler gitmişken." diyerek ufak bir sinirle Ege'nin elini kitaptan çekmiştim.
"Evet, şu an sınıfta ikimizden başka kimse yok. Bu ne güzel bir tesadüf, öyle değil mi Gamze?" dediğinde etrafıma bakındım.
"Haklısın, herkes gitmiş."
"Aslında sana bir şey söylemek için sınıfa uğradım." dediğinde kaşlarımı çatmıştım hafifçe. "Yani burada olduğumu biliyordun. Çantama çip falan mı yerleştirdin?" dediğimde gülmeye başlamıştı.
"Fena fikir değilmiş aslında." dediğinde halen gülmeye devam etmişti. "Ancak daha o çiplerden alacak param yok."
"Hayırdır, bana ne söylemek istiyordun?" dediğimde sesini düzeltmek için abidik gubidik sesler çıkartmaya başlamıştı.
Gerekli hazırlıkları yaptıktan sonra konuşmaya başlamıştı. "Gamze, aslında ders anlatma bir bahaneydi, yani Alev bana böyle bir teklifle gelmedi." dediğinde kaşlarımı çatmıştım.
"Nasıl yani?" dediğimde gözlerimi kısarak onu dinlemeye devam etmiştim.
Ege de bu soruma karşılık derin bir nefes alarak konuşmaya başlamıştı. "Seninle konuşmak için böyle bir şey söyledim. Başka türlü kabul etmezdin ve burada seni bulamazdım." dediğinde artık hiç konuşmadan ve hiç tepki vermeden sadece onu dinlemeye başlamıştım.
"Ben uzun bir zamandır senden hoşlanıyorum aslında. Yani... Nasıl söyleyeceğimi de tam bilmiyorum ama seninle konuşmak beni çok eğlendiriyor ve her türlü durumda senin yanında olmak bana iyi geliyor. Belki sen şu an bana çok kızacaksın veya yüzümü görmek dahi istemeyeceksin ama en azından ben sana bunları söylemek istedim." diyerek bana gülümsediğinde ben ne diyeceğimi o an bilememiştim ve bir süre sessiz kalmıştım.
İkimizde de ölüm sessizliği oluştuğunda ben ona, o da bana bakmaya devam etmişti. Ege'nin yaptığı bu itirafa karşılık ne denirdi, bilememiştim. Sonuç olarak ben pek aşk insanı değildim ama Ege'nin bu duygularının gerçekliğini düşündükçe kendimi aşk insanı gibi hissetmeye başlamıştım.
"Bir şey demedin." diyerek suratını astığında bir şeyler demem gerektiğini anlamıştım.
"Ben... Ben şokun etkisindeyim ve sana ne diyeceğimi de tam bilmiyorum aslında. Şu sıralar ben de seni düşünmekten kendimi alamıyorum ve garip bir şekilde seninle dertleşmek bana da iyi geliyor." diyerek gülümsemiştim ve o da bana gülümsemişti.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Eski Dostlar | Yarı Texting
Ficção AdolescenteKendi halinde takılan ve devlet lisesinde 11. sınıfta olan Gamze Kaya, her yıl karma halinde sınıfların değişmesiyle birlikte nihayet kendi arkadaşları olan Poyraz, Enes, Demir, Rüzgar ile aynı sınıfta olma şansını yakalamayı başarmıştır, ancak sını...