18.Bölüm | Ders Çalışma

32 1 0
                                    

Yukarıda paylaştığım video tam olarak Tilki ve Ege ikilisi gibi.

Öğle arasında sınıf öyle bir soğumuştu ki dışarıdaki soğuk hava bu soğuk havanın yanında hiç kalırdı. Bu sınıftaki soğukluğun nedeni ise Tilki ve Ege'nin bakışma seansının halen sürmesiydi.

Tilki ve Ege... İlk kez basketbol maçında karşı karşıya gelmişlerdi ve o zaman da kafama top geldiğinde yine aynı şekilde bakmışlardı birbirlerine. İkinci kez de tam olarak sınıfta karşı karşıya gelmişlerdi ve bu durum beni hem tedirgin etmişti hem de bunaltmıştı. Bu gergin bakışmaya daha fazla müsaade etmek istemedim ve konuşmaya karar vermiştim.

"Ege baktıysan kağıdı bize ver." diyerek Ege'ye baktığımda gülümseyip kağıdı bana vermişti. Tilki'nin kağıdı takip ettiğini fark etmiştim, çünkü kaşlarını çatarak bana bakmıştı.

Masanın üzerinden başka bir kalem alıp elime sınava gireceğim sınıfı ve sıra numaramı yazıp kağıdı Tilki'ye vermiştim. Tilki'ye kağıdı verirken Ege'nin kalorifer köşesine ilerlediğini görmüştüm. Biz de sıralarımıza geri oturup muhabbete girmeye çalıştık.

"9/D'de olan var mı? Lütfen evet diyin." diyerek bizimkilere umutla bakmıştım.

"Ben varım Gamze." diyerek sırıtmıştı Bora. " Çok mu özledin beni?" diyerek sırıtmaya devam etmişti.

Bora mı? Onun sinir bozucu haline şu an hazır değilim ama ben ya.

"He kanka sensizlikten bitiyorum. Hatta fizik sınavı olurken kendimi yalnız hissettim." diyerek Bora'ya bakmayı sürdürmüştüm.

"Yalnız olmayı seviyorsun sanıyordum." diyerek bana bakmıştı Demir.

"Evet, seviyorum ama sınav anında değil." diyerek bu sefer Demir'e bakmıştım.

"Kız alış bunlara. Seneye tek kalacaksın YKS sınavında." diyerek sırıtmıştı Enes.

"Daha çok var o sınava." diyerek oturduğum sandalyeye daha çok yayılmıştım.

"Sayılı gün çabuk geçermiş." diyerek benim rahatımı bozmaya çalıştı Tilki.

"Lan ben de geriliyorum, yapmayın." diyerek Poyraz ellerini saçlarının arasından geçirmişti.

"Herkes nerede?" diyerek kaşlarımı çatarak etrafa bakınmıştım.

"Harbiden ya." diyerek elini kafasına götürüp kaşımaya başlamıştı Demir.

"Konferans başlayacakmış bu ders. Sınav diğer derse alınmış." dediğini duymuştum Ege'nin. Ege'nin bunu nereden bildiğini merak etsem de ona bir şey sormadan sadece kaşlarımı düzelterek Ege'ye bakmıştım ve onun kollarını göğsünde birleştirmiş bir şekilde bana baktığını görmüştüm.

"Gitsek mi?" diyerek heyecanlı bir sesle konuşmuştu Poyraz. Poyraz konuştuğunda Ege'ye bakmayı kesip bizimkilere dönmüştüm.

"Allah kahretmesin, derse geç kaldım." diyerek telaşla ayağı kalkmıştı Bora. "Görüşürüz." diyerek sınıftan çıkmıştı Bora.

"Hiç gidesim yok desem, olur mu?" diyerek bıkkın bir şekilde Poyraz'a bakmıştı Tilki.

"Ege, konferans salonuna gitmezsek yok yazılacak mıyız? Biliyor musun?" diyerek Ege'ye bakmıştı Enes.

"Bilmem ama konferansları çok sevmiyorum. Fark edilmezseniz bir şey olacağını düşünmüyorum." diyerek Enes'e bakmıştı Ege.

Okul kurallarını Ege'ye mi soruyorsun Enes Efendi?

"Ben bu riski göze alamam arkadaşlar. Sonuç olarak geç kalanların kralı benim." diyerek baş parmaklarını kendisine doğru çevirip çapkın gibi gülümsemişti Enes.

Eski Dostlar | Yarı TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin