Bazen öyle basit meseleler uzar ve can sıkar ki anlatamam.
Şu an sadece bir hırka için bu kadar uğraşılması canımı fena halde sıkmıştı. Alacaktım megafonu ve bağıra bağıra sövecektim herkese, yani benim o noktaya gelmeme ramak kalmıştı artık.
Ege'nin yazdığı şeyin altına not düşmüştüm. "Ege, gerçekten çok teşekkür ederim ama artık bu saçma meseleye açıklık getireceğim."
Kitabı sıranın altından Ege'ye uzatmıştım ve dersin bitmesi için içimden dualar etmeye başlamıştım. Sınıftaki duvar saatine baktığımda teneffüs zili çalmasına beş dakika kalmış olduğunu görmüştüm.
"Pişt?" diyerek arkadan Poyraz seslenmişti.
Arkama bıkkın bir şekilde dönerken Poyraz bu sefer bana değil de Ege'ye bakmıştı. "Ege?" diyerek sonunda çocuğun ismini söylemeyi akıl etmişti.
"Efendim Poyraz?" diyerek arkasını dönmüştü Ege.
"Neyi soracağını biliyorum Poyraz. Sormadan önce yaptığının ne kadar saçma bir şey olduğunu belirtmek isterim." diyerek kollarımı göğsümde bağlamıştım.
"Gamze tamam." diyerek boş boş bakmıştı bana Tilki. "Senlik bir mesele olduğunu nereden çıkarttın?" diyerek tek kaşını kaldırmayı da ihmal etmemişti.
"Gamze önce bir sakin olmayı dene sen." diyerek bana bakmıştı Ege.
"Ben gidiyorum." diyerek ayağı kalkıp sınıftan çıkmıştım. Sinirlerim fena bir halde bozulmuştu ve bu arada çıktığımda zil çalmıştı. Bizim kızların sınıfına uğradığımda kapılarının kapalı olduğunu görmüştüm.
Dersten daha çıkmamış olmalılar ama zil çaldı, yani çıkmaları gerekiyordu.
Sınıfın kapısı açıldığında ben yine gülümsemekle yetinmiştim ama hoca boş boş bana bakmayı sürdürmüştü. Hoca gittikten sonra sınıfa girip kızların oraya ilerlediğimde bana tuhaf bir şekilde bakmışlardı. "Ne oldu Gamze?" diyerek kollarını göğsünde bağlamıştı Ceyda.
"Sinirlerim bozuldu."
"Görüyoruz onu zaten. Dur, asıl ben söylemeyi unuttum sana." diyerek ayağı kalkıp kalorifer köşesine geçmişti Afet.
"Ne oldu?" diyerek ben de Afet'in peşinden gelmiştim.
"Mal arkadaşın Poyraz buna mesaj atmış." diyerek gözlerini devirmişti Ceyda.
"Evet." diyerek sinirleri bozulmuş gibi bana bakmıştı Afet.
"Numarayı kimden almış?" dediğimde Ceyda işaret parmağını dudağına götürmüştü ve "Sus." demişti.
"Bana hırkayı Ege'nin üstünde de gördüğünü ve senin hırkayı Ege'den aldığını bildiğini yazdı."
Numarayı benden başka bir kişi daha biliyordu ve o da Enes. Enes'in kötü bir niyeti olmadığını biliyordum ama Poyraz bu meseleyi fazla kurcalamamış mıydı? Cidden artık sınırlarını aşmaya başlamıştı.
"Sen ne dedin?" diyerek tedirgin olmamaya çalışarak ona bakmaya devam etmiştim.
Kişi Adı: 05** *** ** **
05** *** ** **: Merhaba Afet ben Gamze'nin yakın arkadaşı Poyraz. Sana bir şey sorabilir miyim müsaitsen?
Siz: Sor soracaksan. İşim gücüm var benim.
05** *** ** **: Sakin ol lütfen. Sadece tek bir soru. O hırka gerçekten senin mi?
Siz: Ne diyorsun lan sen? Bak bana Poyraz efendi, ben o Gamze'ye benzemem. Ne uzattın be mevzuyu?! Kız kaç gündür kendisini kötü hissediyor. Bak neyi ima etmeye çalışıyorsan adam gibi söyle yoksa gerçekten tadımız kaçacak.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Eski Dostlar | Yarı Texting
Teen FictionKendi halinde takılan ve devlet lisesinde 11. sınıfta olan Gamze Kaya, her yıl karma halinde sınıfların değişmesiyle birlikte nihayet kendi arkadaşları olan Poyraz, Enes, Demir, Rüzgar ile aynı sınıfta olma şansını yakalamayı başarmıştır, ancak sını...