cruel game | rosékook

nine

❝Nihayetinde, kaç sene geçerse geçsin 'sonsuza dek' diye bir şey yoktur.❞

- G-Dragon & Rosé, Without You

❃

"Hayır, bunu kabul etmiyorum." Yoona sinirle yerinden kalktı. "Sen delirdin mi, böyle bir şeyi nasıl teklif edebilirsin?" Jeongguk gözlerini Yoona'ya dikti. "İstediğim şey çok büyük bir şey değil. Bugünlerde DNA testini tamamen emin olan çiftler bile yaptırıyor. Sen neden istemiyorsun? Yaptırsak ne kaybederiz?"

"Birincisi bu bana güvenmediğin anlamına gelir, ikincisi de bu bebeği sana isteyip istemediğini sorduğunda istemediğini söylemedin. Nereden çıktı şimdi bu?" Jeongguk da oturduğu yerden kalktı. "İstediğimi de söylemedim. Emin olmak istiyorum sadece ve o testi yaptıracağız."

Yoona başını iki yana salladı.

"Yaptırmayacağız."

"İstesen de istemesen de yaptıracağız dedim. Sen o bebeğin annesi olarak bunu reddediyorsan, ben de babası olarak bunu istiyorum. İtiraz kabul etmiyorum."

"Roseanne mi girdi aklına?"

Jeongguk kaşlarını çattı.

"Bütün gününüz birlikte geçiyor, eminim ki hamile olduğumdan haberi vardır. Sonra da seni kaybetmemek için çocuğun senden olmadığını falan söylemiştir. Sen de telaş yapmışsındır, o yüzden istiyorsundur. Yılan kadın." dedi Yoona.

Jeongguk gözlerini kırpıştırdı.

"İki dakikada senaryo yazdın yuh sana. Bu fikri kullanırsın sen bunu cidden senaryoya çevirsene, iyi tutar bu." Güldü. "Ve sana Chaeyoung hakkında düzgün konuşman gerektiğini daha ne kadar söylemem gerekiyor? O sana karşı kötü hiçbir laf etmezken, ki etse de hakkı, sen neden böyle davranıyorsun?"

Yoona Jeongguk'a yaklaştı.

"Benimle olmak isteyen sen değil miydin? Şimdi söyleyeceği kötü şeyleri hak ettiğimi mi söylüyorsun? Nasıl biri oldun sen? Seni ilk reddettiğimde beni elde etmek için her şeyi yapmıştın şimdi de evliliğini yıkan kişi ben olduğum için edilebilecek hakaretleri hak ediyor mu oldum?"

Jeongguk kendini açıklamaya çalışırken Yoona durdurdu onu.

"Kendi evliliğini sen kendi ellerinle yıktın. Burada başka suçlu arama Jeongguk, tek suçlu sensin."

Jeongguk'un koluna çarparak kapıya yöneldi ve kapının yanındaki askılıktan kabanını aldı. Salona doğru yönlendirdi adımlarını ve Jeongguk'a seslendi.

"Şimdi gidip şu lanet testi yaptıralım sen daha fazla saçmalamaya başlamadan."

Jeongguk kafa salladı ve birlikte evden çıktılar. Jeongguk'un arabasına binip hastaneye giderken yol boyunca konuşmadılar. Yoona Jeongguk'la iletişime girmekten kaçınmış ve bedenini tamamen cama yönlendirmişti. Jeongguk söylediklerini söylememeyi diledi. Roseanne'i savunduğu için asla pişman değildi ama Yoona'ya öyle demek istememişti. Şu an çok pişmandı ama son pişmanlık fayda etmiyordu, her zamanki gibi. Yol boyunca arada bir başını Yoona'ya çevirip konuşmak için ona bakıp bakmadığını kontrol etti ama Yoona oralı değildi. En sonunda hastaneye geldiklerinde Yoona hiçbir şey söylemeden arabadan indi ve içeri girmek için yere bakarak Jeongguk'u bekledi. Jeongguk yanına geldiğinde konuşmasına izin vermeden adımlarını hastanenin girişine yönlendirdi ve içeri girdi. Jeongguk da arkasından giderken özür dilemesi gerektiğini düşünüyordu. Birinin kalbini zaten paramparça etmişti, başka birine daha aynısını yapmayı istemiyordu.