XXX. Bölüm: Açığa Çıkan Gerçekler

993 151 19
                                    


Taehyung'un gözleri sarıya dönerken Jungkook yavaşça geriye çekilerek ''Jimin'le böyle konuşamazsın.'' dedi. ''O benim en yakın arkadaşım.''

Ne düşüneceğimi bile bilemezken o çoktan tartışmak için öne atılmıştı.

''Öyleyse ne olmuş?'' dedi Taehyung sakin bir ses tonuyla. ''Arkadaşın olması neyi değiştirir?''

Bir dakika, bu hikayedeki en güvenilir tanrı çocuğu Taehyung'tu. Öyleydi, değil mi?

''Bilemiyorum ama ilişkimizi değiştireceğinden emin olabilirsiniz, kral hazretleri.''

Taehyung'un ağzı şaşkınlıkla açılırken Jungkook hızlıca kolumdan tutarak yanına çekti beni, ''Yarı ölümlülere saygısızlık edip işlerine burnumuzu sokmamalıyız, gidelim.''

Bir yarı tanrı tarafından ilk kez tehdit edilmiyordum ve pek de umursayacağım bir şey değildi bu. Tanrı Seth'in oğlunun koruması altındaydım; üstelik Yoongi'nin varlığı bile güç veriyordu bana. Ve Taehyung bizi durdurmak, ya da kötü şeyler yapmak, için fırsata sahip olmuştu geçmişte. Bana ya da bize kötü şeyler yapacak olsaydı çoktan yapmış olmaz mıydı?

''Jungkook!''

''Sessiz ol! Senin yüzünden sevgilimle kavga ediyorum.'' Taehyung'u öylece bırakarak nereye açıldığını bilmediğim bir kapıdan içeriye itmişti beni konuşurken. Tutuşu sıkıydı, elimi kurtaramıyordum. ''Ne yapıyorsun, aptal?'' diye bağırdım adımlarına ayak uydurmaya çalışırken. Duvarlardaki şamdanlar sayesinde aydınlanan loş bir odaya girdikten sonra bir diğerine, oradan da bir başka odaya girdik. Nereye gittiğini biliyormuş gibiydi, bu yüzden beni çekiştirmesine gerek kalmadan onu takip etmeye başlamıştım. Yaklaşık beş, on dakikanın ardından adımları yavaşladı.

''Yeteri kadar uzaklaştık mı?'' Arkasını döndüğünde karşılaştığım ifade beni şaşırtmıştı. Öfkeli, üzgün ya da gergin değildi. Aksine, fazlasıyla neşeli ve heyecanlı gözüküyordu. Aydınlık bir yer bulmak için hızlıca odaya göz gezdirdikten sonra duvardaki şamdanlardan birini indirerek yere koydu.

''Ne duruyorsun, gelsene.'' dedi, ben ona yaklaşırken çoktan belindeki kumaşı çözmeye başlamıştı bile. O şeyi asla unutmayacaktım.

''Taehyung'u kızdırman yerinde bir davranış mıydı? Hele de bilmediğimiz yerlere kaçmak?''

''Bildiğimi biliyorsun, Jimin.'' dedi, yere koyduğu buruşmuş kağıt parçalarını gördüğümde ona sessizce küfür etmiştim. Bunlar... o kitaptaki sayfalardı!

''Jungkook, anlamıyorum. Tüm bunlar ne anlama geliyor? Neden bu şeyler sende?''

Ve hangi aralık aldın-çaldın bu sayfaları?

''Seni bahane ettiğim için özür dilerim.'' diye başladı, yüzünde pişmanlığa dair tek bir iz yoktu- Gidip başkasını kandırmalıydı.

''Ama Taehyung'un anlattıklarından sonra bizi bırakmayacağı hissine kapıldım. Apep ana sorunumuz ama Taehyung'un tahtında gözü olan bir sürü tanrı çocuğu var. Henüz kimse buna cüret edemiyor ama Apep'in saldırıları başladığında onun sandıkları kadar güçlü olmadığını fark edecekler.''

''Ve baş kaldıracaklar?''

Gözleri parladı, ''Aynen öyle. Kimse Seth kadar cesur, ya da aptal, ve güçlü değildi. Tanrı Seth asırlarca Ra'nın generalliğini yaptı. Sekhmet'ten daha sadık ve iyi bir savaşçıydı. Apep'le olan savaşta Ra'nın yanında yer alırdı.''

Semi-Gods Among Us - YoonminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin