Yoongi'nin dudaklarını hissetmem sadece birkaç saniye sürmüştü. Çünkü Jungkook hızlıca Yoongi'yi -benden olabildiğince uzağa- iterek "Sen ne sikim yapıyorsun?" diye bağırmıştı. Kötü kelimeler kullanmasının yanında tavrı oldukça sertti. Öpülmemin şaşkınlığını bile yaşayamamıştım Jungkook'u durdurmaya çalışırken. Çevremizdeki turistler kınayıcı gözlerle bize bakarken Jungkook'u sıkıca tutuyordum. Büyük ihtimalle yanaklarım kızarmıştı ve neyse ki fark edilecek bir anda değildik."Denemek istediğim bir şey vardı." dedi Yoongi. Ses tonu yumuşaktı ve yüzünde muzip bi ifade vardı. Beni öpmekten mi keyif almıştı yoksa Jungkook'u kızdırmaktan mı, emin değildim ama.
''Ve bunun için Jimin'i öpebileceğini düşündün? Ölmek mi istiyorsun?''
''Herkes bize bakıyor, durun.''
Daha fazla buna tahammül edemeyeceğimi anladığımda ben de bağırmış ve son kez Jungkook'u geriye çekmiştim.
''Sen bir şey söylemeyecek misin, Jimin?''
''Fırsat vermiyorsun ki.'' diye mırıldandım kolunu bırakırken. Düşünecek zamanım bile olamamıştı Jungkook sayesinde.
''Beni neden öptüğünü bilmiyorum ve tabi ki de bundan hoşnut değilim. Ama sence de kendini fazla kaptırmıyor musun?''
Jungkook aksi bir şey söylemek için yeltenmişse de -söyleyecek bir şeyi olamayacağı için- homurdanarak arkasını dönmüştü. Böyle olacağını biliyordum elbette.
''Üzgünüm.'' diye mırıldandı kayan tişörtünü düzeltirken. ''Olmalısın.'' dediğimde sesimin tok çıkmasına dikkat etmiştim. En yakın arkadaşımın zorba gibi davranmasını ve zorba gibi görünmesini istemiyordum. Ona yakışan davranışlar değildi bunlar.
''Ve sen,'' dedim. Jungkook'un uslu duracağından emin olarak yönümü Yoongi'ye çevirdim. Jungkook'un aksine o fazlasıyla sakin ve umursamaz görünüyordu. Yumruk yiyeceği için biraz da olsa korkmuş görünmeliydi en azından. ''ne yaptığını sanıyorsun?''
''Seni öptüm.''
Jungkook homurdanarak ''Mino'nun yapamadığını ben yapacağım şimdi.'' demişti o sırada. Ne hissedeceğimi bilemeyecek bir halde olmasaydım buna gülebilirdim.
Yoongi'nun Mino'yu sormasına fırsat vermeden ''Bir daha bana yaklaşırsan yumruğumun tadına bakarsın.'' demiştim.
''Korkutucu olmadığının farkındasın, değil mi?'' dedi gülerek. Biliyorum, aptal.
''Seni kurtarmakla büyük hata yapmışız anlaşılan. Bıraksaydık da tanrı çocukları istediğini yapsaydı.''
''Neden? Seni öpen Seth'in oğlu olmadığı için mi? Kızgın bile görünmüyorsun, Jimin.''
Ona kızgın mıydım, sanmıyordum. Şaşırmış ve Jungkook yüzünden gerilmiştim ama kızgın hissetmiyordum. Oysa kızgın olmalıydım, değil mi?
''Kes sesini.''
Onları geride bırakarak kafilelerin toplandığı yere doğru yürümeye başladığımda ikilinin tartışmaya başladığı belli belirsiz duyabilmiştim. Bu sefer onları ayırmayacaktım. İstediklerini yapabilirlerdi.
Yeterince, beni duyamayacakları kadar, uzaklaştığımdan emin olduğunda ''Aman tanrım, beni öptü!'' diye bağırabilmiştim sonunda. Olayları geç algılıyor olabilirdim ama- Yoongi tarafından öpülmüştüm. Dudakları yabancı hissettirmemişti ve bir anda hissettiğim heyecanını Seth'in oğlu olup olmaması değiştirmiyordu. Yoongi tarafından öpülmüştüm sonuçta. İnsan ya da melez, fazlasıyla hoş ve sinir bozucu biriydi o. Önceki kadar aklı bir karış havada değildim ve hayatta kalma zorunluluğumuz yoktu. Birileri tarafından korunmuyorduk da. Tüm bunlara son vermeden önce hayatta kalmayı dilemeye başlamalıydım sanırım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Semi-Gods Among Us - Yoonmin
Fanfic''Seth'in oğlunu kurtarmanızı ve Apep'le savaşması için onu ikna etmenizi istiyorum." | Öncesi: Semi-Gods of Egypt Yan Hikaye: Children of the Gods