26. Bölüm

2.8K 303 526
                                    


Bölüm 26

Pusat içkisini içerken karşısındaki sandalye çekildi. Bakmadı, gelen kişiyi biliyordu. Biraz yalnız olmak istemişti bu nezaketi gösterecek biri yoktu hayatında.

"Dağıtmışsın bakıyorum." Pusat ona baktı. Bakışlarındaki küfrü okuyan adam homurdandı. Kendine rakı doldurup arkasına yaslandı ve masaya dört kere vurup içti.

"Beş olması gerekmiyor mu artık?" diye sordu Pusat. Karşısındaki adamın eli kısa bir an havada asılı kaldı.

"Nehir'i gömmediğimize göre hâlâ dört," dedi. Pusat ona baktığında Fuat'ın gözlerinin dolu dolu yutkunuşunu gördü. Fuat, Nehir'in gitmesine engel olamadığına yanıyordu, böyle olacağını bilse de onu kendi elleriyle ölüme yollamış gibi hissediyordu. Ve Pusat... Onun bu halde olmasına sebep olmaktan nefret ediyordu. Bu günlerin geçeceği zamana atlamak istiyordu. "Özür dilerim," dedi Pusat'a. Pusat, onun bir suçu olmadığının farkındaydı.

"Bunu yapacağını biliyorduk," dedi. Rakıyı kafasına dikti. "Biliyor olmak yetmiyormuş. Tam da düşündüğümüz gibi yaptı." Fuat başıyla onayladı onu.

Nehir ofiste kriz geçirdikten sonra Fuat bir süre sırrını saklamıştı. Pusat'la birbirlerine sırılsıklam aşık olduğunu anladığında durumu Begüm Teyze'yle görüşmüş ve uygun bir dille Nehir'in sırrına ihanet etmeden anlatmıştı.

Bugünün geleceğini bu durumdan haberdar olan herkes biliyordu. Elleri boş bekleyemezlerdi. Nasıl bir yol izleyeceklerine dair ayrıntılı bir plan yapmış ve buna hazırlanmışlardı. Nehir'i kurban vermeyeceklerdi. Nehir'e kısmen yalan söylemek zorunda kalmıştı ama buna zorunluydu. Bu yüzden Nehir ileride ona sırt dönse bile en azından yaşayacaktı, bu da ona yeterdi. Fuat, tüm hazırlığa rağmen Pusat'ı böyle bulacağının da farkındaydı.

"Buna kendini hazırlaman gerekiyordu. Bu yüzden kumama ihanet ettim," dedi Fuat. Pusat ona ters bir bakış attı.

"Sanki anlattıklarını anlattın da ihanet ettim diyorsun," dedi Pusat.

"Sen de her şeyin pişirilip sana yedirilmesini bekliyorsun. Sana gereken kadar bilgi verdim, aşamaları anlattım, gereken donanımı da sağladım daha ne istiyorsun?"

Fuat bu noktada haklıydı. İkisini de satmayacak şekilde yanlarında olmuştu. Böyle bir şeyi sevdiği kadından dinlemeyi isterdi, bu yüzden Fuat da yüzeysel anlatmıştı anlatacaklarını. Zaten Pusat, Nehir'in ailesiyle alakalı anlattığı şeyler de eklenince ipuçlarını birleştirmişti az çok.

"İtirafı aldı mı?" diye sordu. Fuat başını sallayarak onaylayınca "Dinleyebilir miyim?" diye sordu. Fuat tek kaşını kaldırıp ona baktı.

"Alkol aldığın halde dinleteceğimi düşünüyor musun gerçekten?" Pusat homurdanarak elleriyle yüzünde dolandırdı.

"Senden nefret ettiğimi biliyorsun değil mi?" Fuat dudaklarını büzdü.

"Sana değil bana anlattı, senden değil benden yardım istedi, seninle değil benimle vedalaştı. Evet, benden nefret ediyorsun." Pusat gözlerini devirdi.

"Son ana kadar vazgeçmesini bekledim. Gitmemesi için her şeyi yaptım. Vedalaşan hareketlerini görmezden gelmek istedim. Anlatmaya zorlamadım, kendisi anlatsın istedim. Ne kadar bunu bilsek de acıttı. Bana senin kadar güvenmiyormuş demek ki," dedi Pusat. Fuat'ın alaycılığı söndü bir anda.

"Pusat sakin biri olmadığını hepimiz biliyoruz. Üstelik seni ateş hattından çekmek için kaçtı. Bile bile lades dedi, ölüme kendi ayaklarıyla gitti farkındasın değil mi?"

SENDEN ÖNCE SENDEN SONRA (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin