25. Bölüm

2.7K 314 562
                                    

Bölüm 25

Uzun zaman önceydi, çok uzun zaman önce. Ağabeyini canavar olarak görmeye başlamadığı zamanlar onu severdi. Ailenin en küçüğü olmasının avantajıyla ağabeyi onunla diğer kardeşlerine oranla daha çok ilgilenirdi. Onu severdi Nehir. Babasından korkan ve ağabeyi olan her kız çocuğu gibi ağabeyini babası olarak görmüştü o da.

Şimdi karşısındaki ablasının katiliydi, kardeşinin canına kasteden adamdı. Onu saçından sürükleyen, avluya atan, onu hastanelik olana kadar döven... Çantasının kulpunu daha sıkı tutup karşısına oturdu.

"Benim adım Nehir," dedi. Karşısındaki katil alayla gülümsedi.

"Ana babanın koyduğu isim yerine kendi kendine isim uyduracak kadar saygısızsın işte," dedi. Bu sefer alayla gülen Nehir oldu.

"Kendi evlatlarının kanlarını emen insanların koyduğu adı taşımayı sürdüreceğimi mi sandın?"

"Ya da ailenin alnına kara leke çalıp sinsice kaçman için bu gerekiyordu," dedi ağabeyi. Nehir arkasına yaslandı.

"Bunu bana öz kardeşini canice katleden adam mı söylüyor?" dedi ve başını iki yana salladım. "Özür dilerim adam dedim, mahluk demem lazımdı!" dediğinde ağabeyinin gözleri öfkeyle parladı. Bu bakışları biliyordu. Ellerinden ve bacaklarından kelepçeli olmasaydı ümüğünü çoktan sıkmıştı Nehir'in.

"Nereden alıyorsun bu cesareti? Dur tahmin edeyim, evinden çıktığın yalanlarınla kandırdığın o adamdan. Ailesi de baya ensesi kalınmış, iyi yere kapak atmışsın," dediğinde midesi bulandı Nehir'in. "Ne olacak sanıyorsun? Seninle evlenecek mi?" Kahkaha attı.

"O adam Dilçem Erdemir'le tanıştığında ne düşünecekler? Kollarını açıp olsun mu diyecek? Teyzenle sahte belgelerini görüp kanun adamına ne söyleyeceksin? Mezardaki Dilçem'e test yaptırıldı. Başka birini kendi adına gömdürdün bunu yanına kâr mı bırakırlar?"

Nehir tek kaşını kaldırıp baktı ona. Bunlardan korktuğunu mu sanıyordu? En başından bunları bilerek girmişti.

"Kan kaybından ölmüştüm ben, sizin yüzünüzden! Senin, ailenin ve o itin yüzünden! Öldüm! Teyzem bir yolunu bulmasaydı gerçekten gömülecektim. On üç yaşındaydım, hiçbiriniz umursamadı. On iki yaşındaydım. Sen ablamı alnından vurduğunda, o ağacın dibine gömdüğünde, beni avluya kurbanlık koyun gibi fırlattığında!"

"Ben namusumuzu temizledim!"

"Namusuna küfrettirme!" diye bağırdı Nehir. "Kardeşin tecavüze uğramıştı! Sana anlatmaya çalıştı. O kadar meraklıydın insan öldürmeye kardeşine bunu yapan itleri öldürseydin! En azından ablam yaşıyor olurdu. Ama gücün ablama yetti! Aşağılık birisin, senin gibi birinin ağabeyim olmasından utanıyorum. Yüzüne tükürsem tükürüğüme yazık!"

Ağabeyi sinirle yumruklarını sıkıp kollarını hareket ettirdi. Kurtulamayacağının farkındaydı.

"Seni gebertirim!"

"Bunun için geldin zaten!" dedi Nehir. "Beni ortadan kaldırmaya geldin. Bir kere damağına kan tadı bulaştı mı hep daha fazlasını istersin. Sendeki daha beteri, kardeşlerinin kanına bulandın, asla lanetin bitmeyecek! Ahmet önüme geçmeseydi beni öldürecektin."

"Evet, önce seni sonra bize bunu yapan teyzen ve ailesini de teker teker öldürecektim. Kuzenin kurtulmuş şimdilik, bakalım çıktığımda ne yapacaksın," dedi. Nehir içinden yükselen öfkeye yenik düşmemeye çalıştı.

"Çıkacağın fikrini unutsan iyi olur. Öleceksem bile senin gibi bir iti çürüyeceğin deliğe tıkmadan ölmeyeceğim." Ağabeyi kahkaha attı.

SENDEN ÖNCE SENDEN SONRA (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin