14. BÖLÜM

2.8K 316 523
                                    

LÜTFEN AMA LÜTFEN OY VERİN VE BOL BOL YORUM YAPIN!!!

Bölüm 14

Pusat karşısındaki kadına baktı. Kırklı yaşlarının başlarında olan kadın tüm ciddiyetiyle Pusat'ı inceliyordu. Onun bakışının aynısını annesinde ve teyzesinde Ekin'i süzerken görmüştü Pusat. Durduk yere potansiyel damat olmuştu iyi mi?

"Kusura bakmayın rahatsız ettim," dedi Pusat. Elini uzattı. Ne olursa olsun karşısındaki Nehir'in teyzesiydi. En ufak kötü izlenim Nehir'e baskı olarak gidecekti. "Ben Pusat Tubay, karşı dairede oturuyorum," diyerek kendini tanıttı. Ceylin teyze Pusat'ın elini sıktı.

"Biz de tam yemek yiyecektik. Bize katılmak ister misin?" Pusat reddedeceği sırada Ceylin teyze hafifçe gülümseyerek devam etti, "Nezaketen sormuştum, gir içeri," dedi. Pusat olduğu yerde şaşkınlıkla durdu. Sorguya çekilmek için iyi bir zaman değildi. Kadına baktığında ise hiçbir itirazı kabul etmeyeceğini anladı. Terliklerini çıkarıp eve girdiğinde gerildi. Bu eve ikinci defa giriyordu fakat içinden bir ses bir an önce topuklaması gerektiğini söylüyordu.

"Ceylin, kim gelmiş?" diye sordu bir adam. Pusat bu adamı da daha önce görmemişti, hoş ailesinden kimseyi daha önce görmemişti. Nehir'in bu durumdan hoşlanmayacağına adı gibi emindi Pusat.

"Nehir'in karşı komşusu," dedi Ceylin teyze. Adam, karısına tepki gösterircesine baktı ardından yerinden kalkıp Pusat'ın karşısına geçti. Pusat'la hemen hemen aynı boyda olan adam, kadının aksine içten bir gülümsemeyle elini uzattı.

"Hoş geldiniz, ben Cevat, Nehir'in eniştesiyim," dedi. Pusat da ufak bir tebessümle eniştesinin elini sıktı.

"Pusat," dedi. Etrafa bakındığında Nehir'i göremedi ve bu odadaki diğer iki kişinin hemen dikkatini çekmişti. "Nehir ekmek almaya gitti, geç otur," dedi Ceylin teyze. Ceylin teyze ve eşi Pusat'ın karşısındaki iki sandalyeye otururken Pusat da diken üstü sandalyeye oturdu. İki ihtiyarın karşısında olmaktan değildi gerginliği, Nehir geldiğinde onu çiğ çiğ yiyecekti.

"Ne işle meşguldün Pusat?" diye sordu Cevat enişte. Pusat ona baktı.

"Avukatım."

"Şirkette mi çalışıyorsun ofisin mi var?" Bu sefer soruyu soran Ceylin teyzeydi. Pusat arkasına yaslanıp ellerini masaya koydu.

"Ofisim var," dedi. İkisinin de kaşları hafifçe havalandı. Bu zamanda böyle bir şey yapmak yürek isterdi.

"Böyle bir zamanda bu kadar gençken şirket gibi garanti bir kapı dururken ofis açmayı tercih etmeniz şaşırttı," dedi Cevat enişte. Pusat gülümsedi. Uzanıp su dolu bardağı alıp büyük bir yudum aldı.

"İyi bir şeyler yapmak için yola çıkmak her zaman risklidir Cevat Bey," diye cevap verdi Pusat. Cevat enişte, Pusat'ın gözlerindeki mertliği görünce içi rahatladı. Karısının aksine o bu işe olumlu bakıyordu. Çetin bir süreç olacaktı ama hangi yol gül gülistan olurdu ki? Olsa bile o yolun kıymeti kalır mıydı? Bütün olmak için parçalanmak ve birbirlerine harmanlanarak kaynamak gerekirdi. Bunu karısı analık güdüsüyle unutmuş olabilirdi ama Cevat enişte ilk günkü gibi tazeydi zihninde.

Onu Erzincan'da gördüğünde daha yeni atanmış bir hemşireydi Ceylin. Amcası sayesinde sağlık meslek lisesini okumuştu. Kaçarcasına gittiği memleketinde amcasının himayesi altındaydı, ona dokunamamışlardı Ceylin'e. On sekizinde gencecik kıza sevdalanmıştı Cevat enişte. Aşkın ne olduğunu bildiği kadar aşkın nasıl süründürdüğünü biliyordu. Nehir kırk damarda bir damar Ceylin'e çektiyse karşısındaki oğlanın hayatı burnundan getireceğini biliyordu Cevat. Ceylin boş yere stres yapıyordu. Her sevda kendi yolunu çizer, kendi imtihanıyla sınar. Buna hiçbir beşerin gücü yetmez.

SENDEN ÖNCE SENDEN SONRA (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin