revenge ° jjk

5|💫

Keyifli okumalar 💫

"Bella, bu yerler çok tehlikeli. Sadece kaçakçılar ikamet ediyor bu gibi yerlerde." demişti Hoseok, derin bir nefes verip önüme gelen saçlarımı geriye ittirdim.

"Sana bunların umrumda olmadığını söylemiştim." demiştim sabırla, yarım saattir tartışıyorduk.

Gitmeme izin vermiyordu resmen.

"Bella, bunu yapmana izin veremem. Kusura bakma." elinde ki kağıdı yırttığında kaşlarımı çatmıştım.

Ben o kağıt parçasına 10 bin dolar yatırmıştım.

Tanrım!

"Hoseok, sen.. Sikeyim, ne yaptın?" hızla yanına gittiğimde sıkıca bana sarılmıştı.

"Sonunun baban gibi olmasını istemiyorum, bunu hak etmiyorsun. Bırak işimi yapayım ve bulayım suçluyu." sinirle nefes verip sakin olmaya çalıştım.

"Peki."

Hoseok şaşkınca geri çekilip bana bakmıştı.

Ardından kocaman gülümseyerek yanağıma minik bir öpücük kondurmuştu. Şaşkınlıkla kaşlarımın havalanmasına mani olamamıştım.

"Ben... özür dilerim."

Hızla odamdan çıktığında hemen yere çömelip yırttığı kağıtları topladım.

Evet, sırada yap-boz yapmak vardı.

Sinirle odamın kapısını kapatıp kilitlemiştim.

"Böyle işi.."

Parçalara bölmüştü resmen kağıdı.

12:30

Kağıdı onarmak neredeyse bir buçuk saatimi almıştı, fakat başarmıştım.

Kağıtta ki adresi başka kağıda yazıp resmini çekerek kopyasını almıştım.

"Bella!"

Birden önümde beliren yüzle irkilip geri çekildim.

"Korkuttum mu?"

"Hayır Alice, dalmışım sadece." Alice tekrar neşeyle gülümseyip karşıma oturmuştu.

"Sana bahsettigim çocuk vardı ya, markette ki hani?" gülümseyip başımı salladım.

"Bugün beni yemeğe davet etti. Şey, gidebilir miyim?" Alice bakıp kaşlarımı çattım, benden izin istiyordu resmen.

"Gidebilirsin tabii ki Alice, sormana bile gerek yok." Alice oturduğu yerden kalkarak boynuma sarılmıştı.

"Sen bir tanesin."

"Alice, boğuluyorum. Dur." demiştim gülerken.

"Oo bakıyorumda keyifler yerinde, kim nereye gidiyor?" Ellen'ın sesini duymamla yüzümü iğrenircesine buruşturdum.

"Ben gidiyorum Bayan Watson, akşam dışarı çıkacağım da." demişti Alice ellerini önünde bağlarken.

"Kimden izin aldın?" sessizliğimi bozarak sandalyemi geriye ittirip ayağı kalkmıştım.

"Birisinden izin alması gerekmiyor." dediğimde göğsünde kavuşturduğu kollarını bozarak bana bakmıştı.

"Evin hizmetçisi tabii ki izin alacak." alayla gülerek yavaşça Ellen'a doğru ilerledim.