Keyifli okumalar 💫
"Sessiz ol hayatım." babama bakıp başımı sallamış ve Ellen'i takip etmeye devam etmiştim.
Ellen elindeki çaya cebinden çıkardığı minik şişeyi boşaltmış ve gülümseyerek babamın çalışma odasına girip babama vermişti çayı.
"Bizzat kendi elimle yaptım, afiyet olsun." babam Ellen'a gülümseyerek teşekkür edip elini fincana atmıştı.
O an yanına gitmek için bir adım atmıştım, fakat babam kolumdan tutarak gitmemi engellemişti.
"Böyle yaparsan, asıl ihtiyacın olanı göremezsin." dudağımı ısırarak babama bakmıştım.
Ardından bir ses duyulmuştu odadan, çalışma masasına baktığımda babamın yerde yatıyor oladuğunu görmüştüm.
"Buraya kadardı Bay Watson.." bir anda ağlamaya başlamıştım, bu anı böyle açık açık görmek, cam kırıkları üzerinde yürümekten daha zordu.
"Şimdi seni yok edelim." elindeki şişeyi tekrar cebine koyup odasına ilerledi.
Bu arada biz de peşinden gidiyorduk.
Kendi odasına girip şişeyi kasaya koymuştu. Sonra ne olduğunu anlamamıştım, tekrar odaya gelip şişeyi kasadan alarak benim odama ilerlemişti.
Hızla peşinden gittim.
Şişeyi iç çamaşırlarımı koyduğum çekmeceye koymuş ve arkasını dönmüştü birden.
Tam olarak gözlerime bakması beni korkutuyordu.
Biraz daha bana yaklaşarak elini yüzüme uzatmıştı hızla.
"Yapma!"
Gözlerimi açtığımda nefes nefese kalmıştım.
"Bella, güzelim iyi misin?" gelen sesle birlikte hızla ve telaşla yanıma gelen Hoseok'a bakmıştım.
Yanıma geldiğinde uzanarak sıkıca sarıldım. Korkuyordum, çok korkuyordum.
Hoseok ilk de şaşırsa da sonradan sarılışıma karşılık vererek ellerini belime dolamıştı.
Kabus mu görmüştüm? Neydi bu?
Başımı Hoseok'un omzuna yasladığımda koridorda bize bakan Jungkook'a görmüştüm.
Yaşlar gözlerimden teker teker akarken gözlerimi kapattım.
Sakinleşmek istiyordum..
Bir süre sonra gözlerimi açtığımda Jungkook'un gitmiş olduğunu görmüştüm.
"Hoseok, o anları görmek gerçekten iğrenç hissettiriyor.." aklıma gelen ani şeyle Hoseok'tan ayrılarak yataktan kalkmış ve kapıyı kapatmıştım hızla.
"Babam, babam yardım etti Hoseok. Şişe nerede biliyorum." iç çamaşırı çekmeceme giderek açmış ve içindekileri boşaltmıştım.
"Bella, sakin ol. Ne yapyorsun?" görünen kahverengi şişeyle birlikte gülümsemiştim.
"İşte, işte burada Hoseok!"
Hoseok biraz daha yaklaşıp şişeye bakmıştı dikkatlice.
"Eldiven yok mu?" başını sallayıp cebinden bir eldiven bir tane de küçük torba çıkartmıştı.
Şişeyi dikkatle alarak torbanın içine atmış ve ağzını kapatarak cebine koymuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
revenge ° jjk
Fanfiction~Tamamlandı~ "Nasıl?" derin bir nefes alıp devam etmişti. "Nasıl izlediğin manzaradan daha güzel olabilirsin...?"