Keyifli okumalar 💫
"Dağ başında olmamıza rağmen döktürmüşsün, Alice." demiştim önümdeki yemeği yerken, evde pek bir şey olmamasına rağmen bir sürü yemek yapmıştı.
"Bu parmaklar sihirli bebeğim." demişti parmaklarını hareket ettirerek.
Gülümseyip son lokmamı da alıp ağzımı silerek mutfaktan çıkmıştım.
"Bir şey yapmamız lazım, Jungkook." duyduğum sesle kaşlarımı çatıp olduğum yerde durdum.
"Evet, Derek durmaz. Bırakmaz bu işin peşini, Bella tehlikede." Jungkook derin bir nefes alıp tek elini beline diğer elini ise ağzına kapatıp sinirle söylenmişti.
"Sikeyim böyle işi.."
"Siz, benimle misiniz?" demişti tereddütle karşısındaki bedenlere bakarken.
"Bir de soruyor musun kalın kafalı?" daha fazla orada dikilmeyip içeri girmiştim.
Ben içeri girer girmez susmuşlardı, Jungkook bana bakıp gülümsedi.
"Sizi tanıştırmadım değil mi?" diyerek yanıma gelmişti, elimi tutarak koltuklara ilerleyip oturmamızı sağlamıştı.
"Bu Jin Hyun, bu Yoongi Hyung, bu Jimin, Bu Taehyung Hyung." ismini saydığı insanları tek tek eliyle gösterdiğinde, gösterdiği kişi gülümseyerek baş selamı vermişti.
Bende aynı nezaketle baş selamı verip gülümsemeye çalışmıştım.
"Meşur Bellamız bahsettiğin kadar güzelmiş." demişti Jin.
Duyduğum şeyle gülümseyip başımı Jungkook'a çevirerek hayretle yüzüne bakmıştım.
Bana şirince gülümsedikten sonra başını Jin'e çevirip kaşlarını çatmıştı.
"Hyung.."
Derin bir nefes alıp aklıma gelen şeylerle konuşmaya başlamıştım.
"Evime tekrar dönebilirim değil mi?" Jungkook başını iki yana salladığında kaşlarımı çattım.
"Her şeyim orada Jungkook, babamın bana yazdığı mektup, fotoğraf albümlerim, elma ağacım ve anılarım.." dediğimde elini yanağıma yerleştirip baş parmağıyla okşamış ve şevkatle gülümsemişti.
"Ortada ki tehlike kalkana kadar o eve gidemeyiz, söz en kısa sürede halledeceğim." dudağımı ısırıp ağlamamak için kendimi tutmuştum.
"Hayatım böyle sarpa sarmışken, daha kötü ne olabilir ki?"
O sözleri söylerken nerden bilirdim ki hayatımın yanıp kül olacağını..?
Derin bir nefes alarak ayağı kalkıp hızla arka bahçeye ilerlemiştim. Hava almam gerekiyordu, ciğerlerim kurumuş gibi hissediyordum.
Bahçeye çıkar çıkmaz derin nefesler alarak ağlamaya başlamıştım, nefesim yetmiyordu sanki.
Jungkook hızla yanıma gelip sıkıca bana sarıldığında daha fazla ağlayasım gelmişti.
"Sakin ol güzelim, geçecek. Sadece biraz daha sabır.." ellerimi sıkıca karşımdaki bedene sarıp ağlamaya devam etmiştim.
"Öyle anlar geliyor ki, ölüyorüm sanıyorum. Ama ölsem böyle canım acımayacak.." demiştim ağlamalarımın arasından.
"Hepsi geçecek, hepsi.." çenesini başıma yaslayıp saçlarımı okşayarak beni sakinleştirmeye çalıştırmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
revenge ° jjk
Fanfiction~Tamamlandı~ "Nasıl?" derin bir nefes alıp devam etmişti. "Nasıl izlediğin manzaradan daha güzel olabilirsin...?"