26.Bőlūm

2.2K 118 11
                                    

Keyifli okumalar...

"Benimle evlenirmisin?"
"Evet"
Dedim sözümden amacımdan geri dönmiyecektim abimler geldi hemen bana sarıldılar "Masal sen neredeydin bütün gece seni aradık"dedi ben ise "bir otele gittim telefonumun şarzı bitmiş görmemişim cevap veremedim size "dedim Savaş kafasını salladı yalan söyledimi biliyordu Yiğit abim Savaşa döndü ve "senin burada ne işin var dayak yemeye mi geldin? Ama artık paralı geliyorsun gidiyorsun dayak yiyorsun fazla ileri gittin"dedi Savaş güldü ve "Nasıl olsa mahkemeden sonra herşeyi anlarsınız"dedi ve adamla birlikte yanımızdan uzaklaştı.

Ben abilerimin yanında kaldım azda olsa kendimi bana iyi hissettiriyorlardı.
Mahkeme için içeri girdik Arasa bakamıyordum onu ihanete uğratmış gibi hissediyorum ama onun yaptıkları arasında benim yaptıklarım nedir ki?

Mahkeme hala devam ediyordu ben kafamı eğmiş sanki ben suçluymuşum gibi birden hakim "bir itirafçımız var birşeyler açiklıyacak içeri alalım."dedi umarım başk aolaylar gerçekleşmez. Birden içeri Savaşın yanında getirdiği adam geldi Allahım lütfen ama lütfen bir sıkıntı çikmasın lütfen.
"Hakim bey ben itirafta bulunmaya geldim Arasın babası ile bir sıkıntımız vardı bu yüzden kızı ben öldürdüm daha sonra Arası kaçırıp kendi parmak izlerimi silip onun eline tutuşturdum kameralardaki benim arkadan gözüktüğü için siz Aras sandınız"dedi birden polisler onun yanına gitti ve kollarından tuttu hakim inanmak istemezcesine "eminmisin? Muhetbetlik olabilirsin seni biri zorlamadı değil mi? Burası ilahi adalet korkmana gerek yok veya biri sana para mı ödedi?"dedi neden bu kadar sorguluyordu? Çok ama çok gereksiz hepsine adam kafasını olumsuz anlamda salladı .

Hakim kafasını salladı ve "kararı açıklıyorum Aras Ulusoyun suçsuz olduna ve özgürlüğünde hiçbir sakınca bulunmadına karar verilmiştir."dedi ve devam etti "Cemal Özdemirin ise Muhebetlik cezaya çarptırılmasına karar verilmiştir."dedi ayaklandı "mahkeme burada bitmiştir" Allahım çok şükür bana Arası bağışladına.
Asıl şimdik sorunlar başlıyordu ama sevdiklerimin iyi olduğunu bilsem bana yeter ben kötü olsam bile...

Aras eşyalarını almış hep birlikte çikmıştık Savaş ise durmadan mesaj atıyordu.

Savaş: söyledin mi?

Savaş:sözünden dönersen bizzat o Aras itini ben öldürürüm.

Gibi birçok mesaj iki abim yanımda önde Nazlı ile Melodi arabayı kullanan gene Barış yanında oturan ise Aras arada göz geliyorduk ben hemen kaçırıyordum ondan nefret etmiştim resmen.

***
Eve gelmiştik kahvaltımızı etmiştik hiçbir şekilde kimse onuşmuyordu tek kahvaltıda
'Su verirmisin?'gibi sözler çıkmıştı bu kadar herkez olanları sindirmeye çalışıyordu galiba.
Bilmiyorlarki hayatlarının şokunu yaşayacaklar elimdeki kahveyi mutfağa götürcektim ve daha sonra herşeyi açıklayacaktım.

Mutfağa gittim bardağı bıraktım tam o anda Aras girdi onu görmezden gelip yanından geçecekken kolumu tuttu kolumu ben kurtarmaya çalışırken "ben çok pişmanım sizle birkaç birşeyi paylaşmadığım için ama affet gel güzelim"dedi ve bana tam sarılacakken ittim onu "çek o elini o olmayan karakterinle birdaha bana yaklaşma ben Savaşla evleniyorum"dedim Aras çok şaşırdı benim bunları ona söylemem canını acıtmış gibiydi.

Hemen mutfaktan çıktım biraz galiba sert çıkmıştım herkezin gözleri bana dönmüştü.
"Ben Savaşla evleniyorum kararıma saygı duyun lütfen"dedim bir anda tam o anda mutfaktan Aras çıktı sadece Barışla bakışıyorlardı sanki konuşamayacak kadar yorgundu.

Nazlı ve Melodi hızla yanıma gelirken.
Nazlı kolumdan tuttu beni yukarıya çekiştirdi
"Nediyosun sen Masal? " Dedi Melodinin şaşkın bakışları üzerimdeydi "evleneceğim evlenmem gerekiyor"dedim Melodi "Nasıl evlenmem gerekiyor?"dedi gözlerim dolmuştu
"Anlatamam"dedim tam o anda aşşağıda bir ses duyuldu hemen koşarak aşşağı indik abimler koltukta oturmuş bir o kadar düşünceli bir o kadar sinirliydiler.
Aras eline gelen herşeyi kırıyordu Barış onu durdurmaya çalışıyor birden bana döndü göz göze geldik gözümden bir damla aktı hemen sildim kimsenin görmesini istemiyorum.

Koşarak odama gittim kapıyı kitledim aşşağıda bağrışmalar geliyordu kapıya sırtımı yasladım çok yorgundum.
Ağlıyordum sadece ağlıyordum başıma gelmeyen kalmadına inanmıyordum hiç görmediğim annemi özlüyordum.
Tanımadığım babamdan nefret ediyorum bana destek çıkan herkeze acıyordum.

Telefonumu çıkardım Savaşı aradım.

-efendim güzellik abinlere söyledin mi?

-söyledim bizim eve gel benim penceremin önünde bekle eşyalarımı toplayıp bir şekilde gidicez burdan ben dayanamıyorum.

-tamamdır

Dedi ve kapattı bende hemen bir kağıt çıkardım ve yazmaya başladım hiçbirşey demeden gidemezdim.

Her birinizden özür dilerim sizi üzdüğüm için...
Hepinizi çok seviyorum...
Bazı şeyleri bilmiyorsunuz bilmesenizde olur sizler için yaptığımı bilin yeter...
Ben gidiyorum Savaşla evleneceğim Sizde mutlu olun.
Abilerim güçlü kalın...
Ben yokken daha mutlu olacanıza eminim. Hoşçalın...

Yazdım kağıda aynı izlediniz sahnelerdeki gibi gözyaşım damladı kağıda hemen toparlandım ve yatağımın üstüne açık bir şekilde koydum Arasın üzülmesini hiç ama hiç istemiyordum.
Eşyalarımı topladım çantama koydum pencereden aşşağı baktım gelmişti hemen çantamı ona attım çok yüksek değildi ve gene Arasla olan anılarımız geldi aklıma atladım korkumu düşünemeyecek kadar yorgundum.

Arabaya bindik kafamı cama yasladım gözlerim tekrar doldu nasıl ben abimlerimi bırakabilmiştim peki geri döndüğümde bana ne diyeceklerdi belkide beni asla ama asla affetmiyeceklerdi ama ben onlar için bu işe koyulmuştum.
"Kendini bu kadar harab etme evleneceğız mutlu bir aile olacağız çocuklarımızla birlikte ilerde bu yaşadıklarımıza güleceğiz hatta diyeceğiz ki ne kadar salakmışız"dedi acı bir şekilde güldüm "Savaş senin kadar adi bir insan görmedim biliyormusun?"dedim Savaş güldü ve "çünkü benden daha adilerini gördün Aras gibi"dedi direk tokadı yapıştırdım "haddini bil o getirdiğin adamın dediği herşey doğruydu deme sadece sen o cinayeti işledin"dedim Savaş bana inanmayan gözlerle bakıp "sen bunu nereden biliyorsun"dedi bende güldüm "zekiyimdir"dedim ve gizlice telefonumdeki ses kaydını kapattım.
Evet doğru tahmin ettiniz ses kaydını gizlice açmıştım.

Kimsenin aklına gelmez belki ama ben böyle birşey yapmıştim peki şimdik ne olacaktı direk ses kaydını abimlere yolladım öğrendiğim kadar tam o anda Savaş "nabıyosun telefonla kapat telefonu abinler arıyacak çabuk"dedi bende kapaattım hemen elimden aldı. Ve yola attı iyide ben nasıl bu piskopatın elinden kurtulacaktım.

2 GüN sOnRa

Düğün gunü gelmişti abimlerden hiçbir haber yoktu otelde kalmıştık ayrı ayrı odalarda tabiki her kaçmaya çalıştığım Savaş itinin tanıdığı birkaç kisi beni durdurup Savaşa haber vermişti zaten benim kaçamam ayrı bir salaklıktı.
Gömlek pantolon giydim birde gelinlikmi giyecektim?
Kapım tıklatıldı Savaştır diye ilerledim.

Savaşı elimden gelse öldürmek isterdim ama onun tek lafıyla Arasa zarar verebileceni biliyorum tabiki.
Ben ne ara bu kadara Arasa aşık olabilmiştim.

Kapıya ilerledim ve kapıyı açtım siyah takım elbiseli adamlar vardı ben sizin gibisini çok gördüm koçum "Savaş mı çağırtıyo? Gelemiyomu? Ayaklarımı koptu? Hadi inşAllah"dedim bir adaam kolumdan tutup diğer adamlardan biri burnuma pamuğu sokmaya çalışırken genzim yanmaya başlamıştı bile hemen kafa attım ama keskin kokusu beni sersemletmişti içlerinden biri inlerken birden üçü üstüme saldırdı.

Zaten gücüm yoktu kendimi sadece karanlığa bıraktım...

Umarım beğenmişsinizdir.
Vote ve yorumlarınızı bekliyorum.
Her hafta cuma günleri bölümler gelecektir...

Bölüm nasıl olmuş?

Hikayelerimle ilgili merak ettiniz sorular var ise yorumlarda belirtin lütfen cevaplamaya çalışacağım :)

👋👋👋

ABİMİN ÇETESİ (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin