45. Bőlūm

1.1K 83 23
                                    

HATIRLATMA

Eve geldimizde kapıyı çalmadık abim kendi anahtarıyla açmıştı evde hem annem vardı hem de babam Yiğit abim sinirli bir şekilde oturuyordu Melodi ve Nazlı ise tepkisizce oturuyorlardı ben içeri girer girmez hem annem hem de babam bana sarıldı "ben o adamı terk ettim ben sizler için geri döndüm"dedi annem babam ise "bende o pis işleri bıraktım"dedi ve ikiside benden ayrıldıklarında herkeze bakarak konuştular "özür dileriz başınıza çok büyük işler açtık artık herşey güzel olacak"dediler
........................***...........***..............
Annem ve babam benden ayrıldılar sadece yüzlerine baktım gene aynı hatayı yapacaklarmı diye herkez hata yapar ama annem ve babam şimdik mi hatalarını düzelteceklerdi.
"Abilerim sizin oğullarınız değil miydi? Ben gelince mi biz önemli olduk? Ben gelince mi herşeyi düzeltmek istediniz? Ya başında herşey karmakarmaşık olmadan herşeyi düzelteceksiniz ya da herşeyi mahvetmiyecektiniz!"sonlara doğru sesim yükselmişti ne kadar sakin kalmaya çalışsam da.
Abimlere dönüp "Bir gelebilirmisiniz? Konusalım."dedim abimlerde kafalarını salladı. Birlikte herkezden uzak bir yere geçtik "abim sen istersen onlarla iyi olabilirsin bizle alakası yok tamam mı?"dedi Yiğit abim içten içten bana gitmemem için elinden gelen herşeyi yapacağını biliyorum tabiki "Hayır abi ne gitmesi? Ne değiti ki? Her zaman siz benim yanımdaydınız bende sizin gitmiyorum onlarla"dedim ve geri annem ve babamın yanına gittim "ben sizinle gelmiyeceğim"dedim babam "iki çeteyi biz birleştirdik seni daha iyi koruyabiliriz kızım"dedi güldüm "Bana kızım deme! Çeten ne kadar büyük olursa olsun bizim çetem , benim ailem bana yeter"dedim Yağız abim gülümsedi ve hem annemin hemde babamın kolundan tutup çıkardı.
"Hadi gelin bakalım sarılalım"dedi herkez toplandı ve bana sarıldı bende onlara
"Yarın ki mutluluk için bugün üzülmeyi bilmeliyiz bence"dedim bu sözü nereden duydumu bilmiyorum ama galiba uydurdum.
Ayrıldık Yiğit abimin telefonu çalıyordu göz ucuyla kimin aradına baktığımda Barış arıyordu bizden biraz uzaklaşıp konuşmaya başladı. "Ne!?...... tamam ...... yarın olur mu?"dedi daha sonra Barışı dinleyip geri kapattı "Yağız bir gelsene "dedi abim ne oldunu anlamamıştık Yiğit abim Yağız abimin kulağına birşey dedi daha sonra aynı tepkiyi Yağız abimde verdi "Ne!? Bu nasıl olmuş?"dedi abimlerin yanına kaşlarım çatık bir şekilde gittim "bir sorun mu var abi?"dedim Yiğit abim beni kolları arasına alıp "hiçbirşey yok güzelim hem sen demedin mi? Yarın ki mutluluk için bugün üzüleceğiz diye hadi geçin oturun"dedi hep beraber oturduk. Kafami koltuğa dayadım gerçekten artık yorulmuştum ne oldunu da çok merak ediyordum ama bana asla söylemiyeceklerini de biliyordum.
Yağız abime daha çok yaklaştım ve "Barış ne dedi"diye sordum. Yağız abim sırıttı "fazla meraklısın güzelim"dedi göz devirdim "soruma hâlâ cevap alamadım"dedim abim beni kolunun altına aldı "Gidiyormuş burdan ve bizim çeteden ayrılmış ona şasırdık herşeyi konuşmak için yarın konuşacağız"dedi bu pek inandırıci değildi ama neyse nasıl olsa tehtidlerimle öğrenirdim.
Herkez pür dikkat televizyon izlerken Nazlı bana bakıyordu onların işini tamamen unutmuştum ben hemen ayağa kalktım yalan uyduracaktım tabiki "hadi kızlar meyve felan hazırlayalım"dedim Melodi hızla ayağa kalktı ve hep birlikte mutfağa gittik
Melodi hemen "Eee? Neler öğrendin anlatsana?"dedi " güzel yengem üzgünüm ama abim beni markete götürýnce oğrenmeye fırsatım olmadı Yağız abimde birşey bilmiyormuş"dedim.
Nazlı isyankar bir şekilde "Yiğit abi Melodiye evlenme teklifi eder Yağız daha kalbime hoşgeldin güzelim , ben seni asla bırakmam falanlar desin ayı ne olacak!"dedi ve sinirle çıktı mutfaktan Melodi ile birbirimize bakıp güldük. Bizde hemen çıktık mutfaktan abimlere bakarak "ben uyuyorum millet"dedim ve merdivenlerden çıkıp odama gittim henüz yerleştirmediğim valizimin içinden pijamalarımı aldım yarın yerleştirebilirdim acelesi yoktu sonuçta.
Pijamalarımı giydim tam yatacakken yatağımın üstünde bir tane kutu vardı.
Yaklaştım ve açtım içinde çerçevelenmiş Arasın fotoğrafları vardı. Ve birçok Arasın fotoğrafı ve içinde not vardı
Notta;
Kızım Arasın ölmesine biz sebep olduk özür dileriz bu özür bir işe yaramayacak biliyoruz ama senin daha az özlem çekmen için bu kutuyu odana koyduk...
Baban Çetin
Annen Melek
Notu alıp bir kenara koydum Arasın resimlerini de bir kenara koydum sadece çerçeveyi aldım "seni çok özledim beni neden bıraktın özür dilerim Savasla olmaya çalıştığım için bu yaptığım koca bir salaklıktı biliyorum sadece yanlızlımı doldurmaya çalıştım galiba hadi gel uyuyalım"dedim küçük kızlar gibi çerçeveye sarılıp yattım bir yandan ağladım bir yandan da Arasa dualar ettim.
Sabah uyandığımda güneş daha yeni doğuyordu uykumu almıştım garip bir şekilde normalde akşamlara kadar uyuma potansiyeline sahip bir insan olarak gerçekten inanılmazdı.
Gerçekten hayat insanları değiştirebiliyormus.
Pencerenin karşısına geçtim bir süre güneşin doğmasını izledim. Hâlâ çerçeveyi elimde tutuyordum Arasın fotoğrafını karşıma aldım "Sana söz verdiğim güçlü olucam"dedim ve çerçeveyi yatağımın baş köşesine koydum.
Valizimin başına geçtim hemen eşyalarımı dolaba yerleştirdim daha sonra masama geçtim matematik ve edebiyattan 20 soru çözdüm ikisinden bu benim için kocaman bir başarıydı bence. Başım bu kadarcık soruyla biel ağrıyorsa acaba daha fazla çözsem ne hal alır. Hemen okul çantamı aldım kapımı biri tıklattı kapıya döndüğümde bir tane kadın vardı "Sen kimsin ya ABİİ!"diye bağırdım kadın birşeyler diyordu ama ben onu dinlemiyordum. Herkez başıma toplandı "evimizde yabancı var"dedim kadına sert sert bakarken "Masal bu ablamız bizim yardımcımız tabi sen görmedin onu akşam geldi ve artık burada kalacak"dedi "ha pardon abla bana bahsetmediler ya kusura bakma"dedim kadın sıcak bir gülümsemeyle "önemli değil yukarıdan tıkırtılar gelince bir bakayım dedim bu arada kahvaltı hazır"dedi ve benim odamdan uzaklaştı.
"Hayırdır abim bu çanta ne?"dedi Yiğit abim "Hatırlatırım benim devamsızlığım arttı ve bu yüzden okula gideceğim çıkında üstümü giyineyim"dedim ve hepsini çıkardım.
Hepsi şaşırmıştı ani kararlar vermem onları da etkiliyordu. Hemen okul kıyafetlerimi giyinip aşşağıya indim herkez kahvaltı ediyordu "afiyet olsun ben çıkıyorum"dedim Yiğit abim hemen ayağa kalktı "Bensiz nereye prensesim"dedi gülümsedim. Birlikte çıktık ve arabaya bindik yolda giderken abim pür dikkat arabayı sürüyordu "Siz Barışın yanına gidecektiniz ve bende gelmeyeyim diye beni bırakıyorsun değil mi abi?"dedim "kim söyledi?"dedi kimse söylemedi tabiki "kimse söylemedi sadece küçük bir tahmin"dedim abim sırttı. "Tabiki benim kardeşimsin"dedi bu ne ego ya bende bile bu kadar yok. "Yağız abinden duydum Melodi yüzüğü görmüş"dedi "evet görmüş bana da sizin ağzınızı aramak için gönderdiler zaten"dedim güldü "Böyle bir sinsi yengen olması seni mutlu ediyor galiba"dedi güldüm kafamı salladım.
Okula gelmiştik abimin yanağına bir öpücük kondurup arabadan indim. Herkez bana bakıyordu bazı kızlar ise aralarında konuşuyorlardı galiba haberler benden önce gelmiş okula. İleride Savaş vardı görmezden gelecektim kız topluluğundan çıkıp yanıma geldi "Masal? Biraz konuşalım mı? "Dedi kafamı olumsuz anlamda sallayıp daha hızlı yürüdüm hâlâ ısrarla arkamdan geliyordu.
"Abimleri arayıp buraya çağırabilirim bütün okulun önünde dayak yersin defol git yanımdan! Aynı senin beni kovduğun gibi öyle değil mi Savaş?"dedim ve okula girdim direk sınıfa çıktım sınıfımı bilmiyor sonuçta.
Sınıfa daha girmeden İlayda önümü kesti "o benim annem!"diye bağırdı bu kızın ciddi sorunları var cidden. "Al tepe tepe kullan yeter be"dedim ve geçtim herekz ne oldunu anlamaya çalışıyordu ve tabiki de bana dik dik bakıyorlardı. İlaydanın yalakası olan bir kız "tatlım sevgilin ölmüş yakışıklı çocuktu doğrusu"dedi ayağa kalktım "Evet öldü ama bu seni ne kadar ilgilendiriyor? Hep İlaydanın eskulerini kullanmak sana dokunmuyor mu? En azından ben eskileri kullanmıyorum "dedim ve yerime oturdum. Herkez öğrenmişti bu kızın ne oldunu tam bana el kaldırmışken "o eli indir küçük hanım." Dedi biri kapıya doğru baktığımda Savaşdı göz devirip kafamı pencereye doğru çevirdim yanımdan gitmişlerdi ama bu seferde yanımda Savaş vardı "ne var Savaş defolup gitme özellini kullan lütfen"dedim.
Savaş güldü "yüzüme bakarsan birşey söyleyip gideceğim"dedi baktım yüzüne "sen haklısın bizden olmaz sen Arasa aitsin o da sana ben gidiyorum buralardan artık sana daha fazla zorluk yaşatmıyacağım"dedi "umrumda değilsin ve tabiki de defolabilirsin"dedim ve geri kafamı sıraya koydum. Hoca gelene kadar gözlerimi dinlendirebilirdim. Yaklaşık 5 dakika sonra hoca geldi bana baktı da baktı "Merhaba hocam görmeyeli nasılsınız?"dedim hoca bana daha iyi bakıp "iyi"dedi sadece insan beni de sorar hayvan herif!
*****************************************
Gün bitmiyordu bir türlü son dersteydik ama benim canım çıkmıştı yani sınavlar yaklaştığı için hoca konuyu hızlıca anlatıp soru çözdürüyordu bu da hayliyle benim canımı çıkartıyordu.
Dersin bitmesine 5 dakika kalmıştı yan sıramda oturan çocuktan öğrenmişti her ders saniye saniye sayıyordu bu sayede çocuğun matematiği gelişti.
Biranda daha sesli bir şekilde "10.. 9..8..7..6..5..4..3..2..1"dedi ve zil çaldı zaten eşyalarımı toplamıştım hemen çantamı alıp çıktım gün içerisinde sıramdan kalkmamıştım bu yüzden de bana birşey yapacak bir bahane bulamadılar İlayda köpeği ve finoları.
Okuldan çıktım ilerideki bir ağaçta siyah kapşonlu bir çocuk bekliyordu yüzünü tam göremiyordum. Ama bana baktığından emindim çocuğun olduğu tarafa gittim çocuk beni görür görmez kaçtı. Bende peşinden koştum
"Hey! Dur benden ne istiyorsun?"diye bağırdım ama arkasına bakmadan kaçtı bir süreden sonra bende durdum nefes nefese kimdi bu?
Bana tanıdık gelmisti.

Vote ve yorum atmayı unutmayınız.
Diğer bölümde görüşmek üzere :))

ABİMİN ÇETESİ (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin