49. Bőlüm

1K 58 5
                                    

Ben geldiiimm
Bu bölüme bir hatırlatma yazmadım bu yüzden hatırlamayanlar bir önceki bölümü okuyup gelsin lütfen
Keyifli okumalar...

Yaklasık 2 saattir buradaydık kapı açıldı ve bir tane memur ile abimler girdi içeri.
Abimin yüzüne bakamadım sonuç olarak benim büyüdümü kabullendiklerinde böyle şeylere engel olmam gerekirken onlara katıldım.
Memur bey kapıyı açtı "Serbestsiniz"dedi Melodi ve Nazlı hızla abimlere sarıldı. Ben aradan sıvışıcakken Aras kolumu tuttu "yakışmış sevgilim bence sana bunu alalım"dedi göz devirdim "Araass"dedim Aras güldü abimler.
"Önce mağzaya uğrayıp üstünüzdekileri alıyoruz daha sonra eve geçiyoruz ve bize hesap veriyorsunuz"dedi ben hemen "veriyorlar ben değil "dedim Melodi "sen bizi satıyor musun? Ordaki iki kızı sen dövdün be " dedi ben iki kız mı dövdüm?
"Hangi iki kız?"dedim Nazlı "o bize karışan üç kızdan bir tanesini ve mağza sahibinin kızını dövdün"dedi  Aaaa bende diyorum elimde neden iki farklı saç teli var.

Yiğit abim bana kızgın bir şekilde baktı.
Ben ise hızlı hızlı yürümeye başladım Aras yanıma geldi "sana vurdular mı? Diyecem de eminim ki sen izin vermemişsindir"dedi gülerek.
Bende güldüm.
Karakoldan çıkarken çok utandım gelinlikli bir kız ne gibi bir suç işlemiş olabilir diye düşünmüşlerdir heralde.
İlk olarak mağazaya gittik mağaza da üstlerimizi değiştirdik ve ben mağaza sahibinin kızından özür diledim anlayışla karşıladığı söylenemez tabi ama neyse.
Eve döndümüzde abimler bizi karşılarına alıp bir güzel azarladılar bizde halıları incelemekle yetindik. Artık savunma yapamıyordum çünkü bir yalan bulamamıştım.
Akşam yemeğinde Yiğit abim "2 gün sonra evleniyoruz sorun istemiyorum bu iki gün bitene kadar biriniz dışarı çıkmıyorsunuz başımızdan bir bela bile eksik olmadı için akkıllı ve usluca oturun evde" dedi

Kafamızı sallamakla yetindik sadece. Ben ayağa kalktım ve odama yöneldim biraz dinlenecektim Arasda peşimden geliyordu. Aramı döndüm ve "niye peşimden geliyorsun?"dedim Aras sırıttı "Kaç aydır seni göremedim özledim sen beni özlemedin mi?"dedi tabiki de özlemiştim ama tabiki bunu söylemicektim "Aras yanlız kalcam yoruldum"dedim tam dönmüş gidecekken Aras gene kolumdan tuttu "sabah için bana kızgın mısın? Gerçekten-" tam açıklamasını yaparken sözünü kesmiştim "Hayır ben sana sabhki olay için kızgın felan değilim sadece yorgunum kavga ettim ve karakola düstüm üstüne abimlerden fırça yedim yani dolayısıyla dinlenmeye ve kafamı toplamaya ihtiyacım var tamam mı?" Dedim ve hızlıca uzaklaştım trip atamaya devam edecektim. Çünkü canım istiyo:)
Odama çıktım ve yatama uzandım gözlerimi açıp tavana gözlerimi diktim.
İçeri Aras daldı "of Aras" diyip kalktım ayağa ama Aras en güçlü silahını kullandı sevimli kocaman peluş oyuncak bana uzattı hemen kucakladım  "beni şimdik affedebilir misin?"dedi güldüm "tabiki "dedim ve ona da sarıldım. Peluş ayıcıklara dayanamayan tek saf kız benim galiba.
Aras "şimdik ben gidiyorum sende dinlen abinler burda oldumu anlarsa bir tane daha yumruk yerim bu yüzden ben gidiyorum"dedi ve gitti. Güldüm arkasından peluş ayıma tekrar sarıldım ve onu yatağıma koydum. Artık trip atacağım hir kişi kalmadına göre ve artık canım birşeye sıkılmadına göre aşşağıya abimlerin yanına inmeliydim.
Aşşağı indiğimde düğün hakkında konuşuyorlardı bende geçtim ve oturdum Yağız abim "kendi aramızda olması gayet iyi kalabalık pek iyi olmazdı"dedi bende aklıma gelen ilk şeyi söyledim "annemle babamı çağırmıyacakmıyız? Sonuçta anne ve onlar baba-" daha sözümü tamamlamadan  Yiğit abim "tabiki de onları çağırmıyacağız Masal! Birdaha bu konu hakkında konuşma!"dedi kafamı salladım "özür dilerim abi sizin bundan rahatsız olabilcenizi biliyordum ama gene de şansımı denemek istedim."dedim ve sakince oturdum gene herkezin keyfini kacırmıştım.
"Neyse biz kızlar olarak hazırlık yapmalıyız değil mi? Günler çabuk geçer"dedi Nazlı da kafasını sallayarak ona katıldı. İkisi ayağa kalktı ve beni de kaldırdılar durumu düzeltmeye çalışıyorlardı bunu ben dahil herkez farketmişti.

Odaya götürdüler beni ve birden Manolya bağırarak "Masal!"dedi sıçradım "ne oldu? Gene niye bağırıyorsun? Bak ben birşey yapmadım ona göre bana sinirlen"dedim neden bu kadar paniklediğimi de anlamamıştım. Manolya güldü  "yok kuşum tabiki de kızmıcam sakin ol sadece şey diyecektim.... Düğün yaklaşıyor felan aceleye gelerek azı şeyleri yaptık ama senin elbisen yok kuşum"dedi Nazlü güldü "Masalın özel günler için bir elbisesi var merak etme kimseye vermedi ve vermicek gibi hâlâ"dedi güldüm "Evet Manolya niye bu kadar dert ettin ki?"dedim Manolya "gösterin bakıyım o elbiseyi merak ettim"dedi "ne gerek var ya boşver işte var benim elbisem"dedim.
Manolya "git getir şu elbiseyi Masal beni sinirlendirme"dedi söylenerek odadan çıktım ve kendi odama gittim dolabımdan elbisemi çıkardım ve geri kızların yanına gittim.
Ve Manolya ya gösterdim.(multi)
Manolya ağız açık bir şekilde "Bu çok güzel Masal eminim sana da çok yakışcak"dedi gülümsedim.
Beraber oturup aralıksız elbiselereden makyajdan konuştuk ve tabiki de düğünden herşey aceleye gelerek yapılıyordu. Ve içimde gene kötü bir his vardı ve gene başımıza birşey gelecekmiş gibi hissediyordum. Ama kimseninde keyfini kaçırmıyacaktım tabiki de.
Günler çok hızlı geçmişti ve yarın ise düğün zamanı gelmişti  günler yaklaştıkça kızları da ayrı bir endişe kaplıyordu. "Nazlı şu kahvaltını doğru düzgün yapsana"dedi Yağız abim sinirle Nazlı ise "Hayır tabiki yarın o gelinliğin içine giremezsem görürsün sen"dedi abim gözünü devirdi aynı şeyi Manolya da yapıyordu 'gelinliğin içine giremiyecez' deyip doğru düzgün birşey yemiyorlardı.

Bende kararımı verip "iyi siz doğru düzgün yemek yemeyin bayıldınız zaman da hastane de evlenirsiniz gelinliğe de gerek kalmaz değil mi? Hem ilerde çocuklarınıza garip bir hikaye de anlatmış olursunuz"dedim Manolya ve Nazlı başkıştılar ve doğru düzgün yemek yemeye başladılar Yiğit abim "abim seni tebrik ediyorum bu iki inatçıyı tek bir cümleyle alt ettin"dedi ve ayağa kalkıp beni anlımdan öptü güldüm.
Bu mutlulumuz umarım herhangi bir aksaklıkla bozulmaz.
Düğün zamanı gelmişti kızlar heyecanlıydı ben herkeze yardım etmeye çalısiyordum. Nazlı odasından cıkmıyordu kapısını tıklattım "Nazlı daah hazırlanmadin mı?"dedim kapıyı açmayı denedim ama açılmadı "Nazlı"dedim endişelenmeye başlamıştım. "Ay yok birşey üstümü giymeye çalışıyorum içeri biri dalmasın diye kitledim"dedi oh çektim "daha hazırlanmadın mı?"dedim Nazlı "hazırlandım şimdik çıkıyorum"dedi kapıdan biraz uzaklaştım.  Nazlı kapıyı açmasını beklerken  Nazlı endişeli bir sesle "Masal anahtarı kırmış olabilirim"dedi. Ben biliyordum bir aksilik illa ki çıkacak. Abimleri çağırdım herkez kapının önünde bekliyordu ve ne yapacağımızı düşünüyorduk. Nazlı birden ağlamaya başladı "of evlenemiyeceğim ve böyle kalacağım"dedi Yağız abim Nazlıyı sakinlestirmeye calısıyordu ama olmuyordu.

Artık bir sorun olmasın ya artık herşey düzelsin. Artık abimlerin de yüzü gülsün.


Bir bölümün sonuna geldik.
Vote ve yorumlarınızi bekliyorum.
Bölüm nasıl olmuş?

Bu arada diğer bölümde sizi çok güzel sürprizler bekliyor. Diğer bölüm en yakın zamanda gelecek.

ABİMİN ÇETESİ (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin