Eymen beni siyah bir mercedese bindirip büyük bir villanın bir odasına hapsettiğinde en son kapıyı tekmeliyordum.
Kapıyı tekmelememem ve avazım çıktığı kadar bağırmam sona erdiğinde dayanamaz şekilde kapıya yaslandım ve yere oturdum.
Neden? Dedim.
Hayatımızın sorusuydu.
Neden? Neden?
Nedenler üzerine kurulan hayatlar ne kadarda boktan oluyordu.
Oysa bir kere geldiğin bu dünyada ölüyordun.
Hayır fiziksel olarak ölüm değildi bu..
Seni bu hayat, bu dünya ve bu yaşadıkların öldürüyordu..
Kilit sesi duymamla ayağa kalkmam bir olmuştu.
Geri çekildiğimde kapı açıldı.
Ve içeri Eymen girdi.
P*Ç!"Selam sevgilim. Hadi seninle ilk yemeğimizi yiyelim."
Dedi sırıtırken.
Kaşlarımı olabildiğince çattım
"Rüzgar seni bulacak ve seni doğduğuna pişman edecek göreceksin Şerefsiz herif!"
Tekrar sırıtmaya başladı.
"Aa insan sevgilisine hiç şerefsiz dermi? Hadi benimle geliyorsun"
Sinirle soludum.
"Hayır. Gelmiyorum."
Kaşlarını çattı.
Yanıma yaklaşıp bileğimi sertçe tuttu.
"Eğer bana böyle davranırsan Rüya.
Onları kaybedersin. Bu sefer sonsuza dek."
Dedi sinirle.
Sinirden gözümden yaşlar akmaya başlamıştı bile.
O bileğimi bıraktığında başımı salladım. Elimle bileğimi ovuşturup peşinden ilerlemeye başladım.
Büyük salona girdiğimizde heryerde korumalar vardı.
Eymen masaya oturduğunda başımı ona çevirdim.
"Benim lavaboya gitmem lazım."
Eymen bana baktı. Başını korumaya çevirip başıyla benimle gelmesini işaret etti.
Tam lavaboya doğru yürürken adımlarımı hızla arka kapıya çevirdim ve koşmaya başladım.
Tam o sırada koruma beni kollarımdan yakaladı.
Eymen yanımıza gelmişti bile.
" ah Rüya..
Haddini aşmıyormusun güzelim..
Yemek yiyecektik ama aç kalacağım diyorsan tamam. Götürün."
Eymene nefret dolu bakarken koruma beni hapis edildiğim odaya soktu ve kapımı kilitledi.
O an karar vermiştim. Bir kaçış yolu bulmalıydım.
Olmalıydı, bir yol olmalıydı.
Ama ne?
Pencereye yöneldim. Açmaya çalıştım ama kilitliydi.
Yatağın altına, tabloların arkalarına baktım. Belki bir anahtar vardır diye ama nafile..
Oflayarak odadaki tekli koltuğa doğru yürümeye başladım.
O sırada ayağım sert bir şeye takıldı ve yere düştüm.
Kaşlarımı çatıp kalktım ve halıyı kaldırdım.
Ve çelik bir halka gördüm.
Halkayı tutup hafifçe kaldırdım.
Aşağıya inen bir merdiven gördüğümde kapağı komple açtım ve merdivenlere yöneldim.
Evet korkuyordum..
Aşağı indiğimde şok içinde olduğum yere mıhlandım..
Onun burada ne iş vardı.
Ayrıca elleri ayakları bağlıydı..
Ağzımı araladım korkakça.
"S-sen.." dedim.
Oda şoka girmiş bana bakıyordu..
"asıl sen." dedi.
Hızla yanına ilerledim.
O sırada yukarıdan gelen sesle bir dolabın arkasına saklandım.
"Rüya nerdesin?!"
Eymenin sesi..
"Rüya nerede söyle çabuk?!" dedi Eymen. Buraya inmiş olmalıydı..
"B-bilmiyorum"
O sırada bir yumruk sesi duydum. Dudağımı ısırdım.
"Söyle dedim!"
Titrek bir nefes..
"Bilmiyorum!" bir yumruk daha.
Ve bir tane daha..
Sesler dayanılmaz bir hal alınca hızla saklandığım yerden çıktım.
"Yeter!" Eymen sinirle bana baktı.
"Vay vay Rüya hanım babasını korurmuş!" dedi ellerini çırparken.
Ona baktım ve yutkundum.
"Onu neden burada tutuyorsun?!"
Eymen sırıttı.
"Gerekti sevgilim."
Sinirle soludum.
"kapa çeneni!"
Dedim sinirle.
"Aaa kayınbabamın rızasını almadım değilmi? Evet kayınbabacığım veriyormusun biricik kızını bana?"
Hızla Eymene yaklaşıp yakasına yapıştım.
Korumalar müdahele edeceği sırada Eymen eliyle onları durdurdu.
"Ne istiyorsun bizden şerefsiz ne?!!"
Diye bağırdım.
Hızla beni kendinden uzaklaştırdı.
"Bu baban olacak herif. Bizi mahveddi Rüya..
Annemi benden aldı..
Sonrası..
İkiside beni bırakıp gitti!.
Hepinizin belasını s*keceğim!
O Rüzgarında tabi...
Sen hariç Rüya..
Tabi sevgilim olarak kalırsan.. "
Bir babama bir Eymene baktım.
" Eğer Rüzgara bir şey yaparsan-"
Sözümü kesti.
" Ne yaparsın?! Söylesene. Senin bana gücün yetmez Rüya. "
Dayanamadım ve yere oturdum.
Öyle çok ağlamaya başladımki başım dönüyordu..
" Neden?! " diye bağırdım.
" Neden yapıyorsunuz?!"
Başımı kaldırıp Eymene baktım.
" İlk defa aşık oldum... Elimden aldınız.. İlk defa bu kadar mutluydum. Elimden aldınız..
Mutsuz olmamı istediniz.
Ve bravo başardınız.. Bu kız artık kırılmış bir cam.. Ve o parçaları birleştirecek kişi yanında yok..
Ben birleşmeyi beklerken siz o parçaların üstüne basıyorsunuz ve o parçalar küçük kırıntılara dönüşecek..
Ama o zaman çok arıyacaksınız.. "
Hıçkıra hıçkıra ağlıyordum.
Korumalardan biri beni kolumdan tutup kaldırmaya çalışırken Eymenin gözünden akan tek damla yaş yeri bulmuştu. O merdivenlere yöneldi.
Ayağa kalkmaya çalışırken arkasından seslendim.
" Kötüler hiçbir zaman iyi olmazlar Eymen. Ve şunu bil. Daima iyiler kazanır. Ayrıca ne yaşatırsan bir gün onu yaşarsın...ve o gün o acıyı sana ben çektireceğim.."
Koruma beni odama bırakıp alt kata inen kapıyıda kilitledi. Ve odadan çıktı.
Gözümden akan yaşlara hakim olamazken odadaki eski saate baktım.
" 21.45." dedim.
Ayağa kalkacak halim yoktu..
Oturduğum yerde kabuslarla dolu bir geceye bıraktım kendimi ve gözlerimi kapattım.
Ama biliyordum Rüzgarım beni kurtaracaktı..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GİTARİST~
Teen FictionGİTARİST İKİ GENÇ... Bir gitar var... Bu gitar bu iki gencin hayat gitarı.. Uzun ince parmaklar bir tele dokunuyor.. Ve bir ses çıkıyor.. Tiz bir ses ve bu ses tüm dünyada yankılanacak kadar gür. Sonra bir tele daha dokunuyor parmaklar.. Başka bir s...