-YANGIN -

66 29 0
                                    

Aşağıdan bağırma sesleri duymamızla ayaklanmamız bir oldu.
Rüzgar hızla elimi tuttu ve aşağıya koşmaya başladık.
Heryer siyah dumanlarla kaplıydı.
Telaşla elimle burnumu kapattım.
Duman ciğerlerime nüfus ederken öksürmeye başladım.
Merdivenlerin ortasında başım dönüyor ve gözlerim kararıyordu.
Bir an elim boşluğa düştüğünde Rüzgar'ın eli elimden kayıp gitmişti...

#RÜZGAR'DAN.
Biz hızla aşağı inerken öksürmekten ciğerlerim çürümüş olabilirdi.
Telaşla elimle kapıyı bulup dışarı çıktım.
Ellerimi dizlerime koyup öksürmeye başladım.
Sertçe yutkundum.
Ellerim simsiyahtı.
Başımı kaldırdığımda önce yüzü gözü siyah Cemre 'ye, Yiğit' e, Toprağa, Buğra'ya ve Rü-
Bir dakika.
RÜYA!
Rüya yoktu.
Kaşlarımı çattım.
"Rüya nerede?"
Dedim sakin olmaya çalışarak.
"Abi seninle değilmiydi?!"
Buğra'ya baktım telaşla.
"Buğra Rüya nerede?!!"
Kafayı yemek üzereydim.
"Abi-"
Yiğiti sertçe böldüm.
"Rüya Nerede oğlum?!!?"
İtfaiye ekiplerinin sesi duyulduğunda hızla içeri doğru koşmaya başladım.
"RÜYA!"
Diye bağırdım.
Ses yoktu.
Ben tam içeri girecekken Toprak Koluma yapıştı.
"Abi dur itfaiye ekipleri girip Rüyayı getirecek!"
Kolumu sertçe çektim.
"Rüya!"
Hızla içeri girdim.
Bir yandan gözlerimden feci yaşlar akıyordu.
Onu koruyamamıştım.
Sahip çıkamamıştım.
"Rüya!" ses yoktu.
Gözlerim dumandan feci şekilde yanarken siyah dumanlardan hiç bir şey göremiyordum.
Bir yandan deli gibi öksürürken bir yandan merdiven olduğunu düşündüğüm yere yöneldim.
Merdiveni elimle yoklarken elime değen şeyle bir kaç saniye duraksadım.
Rüyanın eliydi bu!
Hızla yaklaşıp zorla Rüya'yı kucağıma aldım.
Yavaştan başım dönmeye başlarken
Ayağa kalktım ve kapıya doğru yürümeye başladım.
Sertçe yutkundum.
Kapıdan dışarı çıktığımızda bir kaç saniye Rüya'nın siyah olan yüzüne baktım.
Tam bir adım daha atacaktım ki dizlerim kendini saldı ve yere diz çöktüm.
Herkes yanıma koşarken itfaiye ekipleri eve giriyordu.
Gözlerim kararırken Rüyanın elini sıkıca tuttum ve yere yığıldım.
"AMBULANSI ARAYIN!"
...

#YAZARIN ANLATIMIYLA..

Rüzgar yere yığılırken tüm arkadaşları panikle yanına koşmuşlardı.
Buğra telaşla ambulansı ararken Yiğit ve Toprak Rüzgar ve Rüyanın başındalardı.
Cemre ise telaşla olanlara bakıp ağlıyordu.
Herkesin kanı donmuştu bugün.
Kimin aklına gelirdi ki böyle bir şey olacağı.
Güzel geçen günleri kabusları olmuştu birden.
Ambulans sesi boş sokakta yankılanırken herkesin tüyleri ürperiyordu.
Ambulanstaki görevliler sedyeyle Rüya ve Rüzgar'ı alırken herşey o kadar hızlı gelişiyordu ki herkes ne yapacağını bilemez hale gelmişti.
Ambulans hastaneye doğru yol alırken Buğra, Yiğit, Toprak ve Cemre harabe olmuş şekilde arabaya binip onları takip etmeye başladılar.
Ve gerilerinde sadece yanmış, harabe bir ev kaldı...

#RÜYA'DAN.
Gözlerimi araladığımda yine o nefret ettiğim florasan lamba gözlerimi kamaştırıyordu.
Gözlerimi sonunda açtığımda tekli koltukta uyuya kalmış Cemre'ye baktım.
Ne olmuştu?
Biz neden buradaydık?
Yaşananlar yavaş yavaş aklımda sıralanırken bir noktada kaşlarım çatıldı.
"Rüzgar.."
Diye fısıldadığım sırada Cemre yavaşça gözlerini araladı.
"Rüya"
Kaşlarımı daha çok çattım..
"Rüzgar nerede?"
Dedim yutkunup.
Boğazım yanıyordu.
"O mu?... Iıı şeyde o.."
Yatakta doğrulduğum sırada Cemre hızla kalkıp yanıma geldi.
"Cemre Rüzgar nerede?"
Dedim tekrar.
Derin nefes alıp verdi.
"oda seninle aynı durumda..."
Başımın oturmama rağmen dönmesiyle elimi başıma koydum ve ayaklanmaya başladım.
"Rüya ne yapıyorsun?!"
Cemre endişeyle bana bakarken yavaşça ayağa kalktım.
"Rüzgar 'ın yanına gideceğim."
Dediğim sırada kapının açılmasıyla içeri hemşire girdi.
"Şuan için lütfen kalkmayın. Serumunuzun bitmesi gerekiyor."
Sinirle oturup arkama yaslandım.
Sanırım aylar önce uyguladığım bir yöntemi kullanacaktım.
Cemreye döndüm.
"Cemre."
Bana döndü.
"Efendim."

GİTARİST~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin