Arasla eve döndükten sonra eve pizza siparişi vermiştik.
"Çok lezziz."
Arasa baktığımda pizza dilimini ağzına tıkmakla meşguldü.
Başımı salladım. Pizzamdan bir ısırık aldım.
"Birşey diyeceğim" dedim.
Ona bakarken.
" De bakalım."
Bana döndü.
"Ben daha burada ne kadar kalabilirimki.
Sana yük olmak istemiyorum.
Bu yüzden en azından bu tatil sürecinde bir işe girmeye karar verdim."
Kaşlarını çattı.
"Birincisi bana asla yük olmuyorsun.
İkincisi işe falanda girmene gerek yok sana ben bakarım."
Başımı iki yana salladım.
"Ondan şüphem yok ama olmaz Aras.
Gerçekten. Zaten bundan sonra yanlız olacağım. Kendi ayaklarımın üstünde durmayı bilmeliyim."
Başını iki yana salladı.
"Kızım yanlız değilsin ben varım diyorum sana ya."
Başımı salladım.
"Sen zaten yanımdasın. Ama işe gireceğim."
Başını salladı.
"Pekii. Nerede çalışmayı planlıyorsun?"
Kaşlarımı çattım.
"Açıkcası bilmiyorum."
Bir kaç saniye duvara bakıp bana döndü.
"kafede çalışmaya ne dersin?"
Gözlerim büyüdü.
"Bu çok iyi fikir."
"Benim çalıştığım bir kafe var. Şuan izinliyim ama yarın gideceğim. Beraber gideriz patronla konuşuruz.
Ne dersin?"
Hızla Arasın kollarına atladım.
"Çok teşekkür ederim Arasimo!"
Gülümsedim.
"Ne demek. Rüyasmoss."
Aklıma gelen şeyle Arastan ayrıldım.
" Sana teşekkür olarak pasta yapmamı istermisin? "
Gözleri kocaman oldu.
"Ciddimisin?!"
Başımı salladım.
Biliyordum pastaya aşıktı resmen.
"Sen çok büyümüşsün yaa. Tamam yap hemen hemen yap."
Kahkaha attım.
"Tamam sende bana yardım edeceksin"
Yüzü düştü.
"Ya Rüyasmos. Sen varken ben niye yapıyorumki."
Tekrar güldüm.
" Sana yap demedimki bana yardım edeceksin sadece."
Offlayıp başını salladı.
Mutfağa girdik.
"Bana yumurta, kakao ve süt lazım şimdilik."
Başını salladı. Hızla tezgaha koydu.
Arasa döndüm.
"Yumurtaları kırmaya ne dersin?"
Dehşetle bana baktı.
"Hayırr. Saçmalama!"
Kıkırdadım.
"Belki ben gidincede yaparsın kendine.
Öğrenmiş olursun işte fenamı."
Başını sağa sola salladı.
"Yok. Ben istersem seni çağırırım. Sen bana yaparsın."
Başımı salladım ve pastayı yapmaya koyuldum.
Pastanın kekini yaptığımda üstüne sıcak çikolata sosunu dökmeye başladım.
Ben dökerken Aras parmağına değdirip yalamakla meşguldü.
Manyak!
"Hadi yiyelim hemen."
Kaşlarımı çattım.
"Hayır bunun Soğuması lazım.
40 dakika bekleyemeyecekmisin?"
Dudağını büzdü.
"40 dakika?"
Dedi sorarcasına.
Başımı salladım.
"O zamana kadar pubg atmaya ne dersin?"
Kaşlarımı çattım.
"Pubg."
Başını salladı.
"Ben o konuda iyi değilim."
Kolunu omzuma attı.
"Öğretiriz!"
Tamam der gibi başımı salladım.
Yaklaşık 1saat kadar pubg oynadıktan sonra saate baktım.
"Hey pastayı unuttuk."
Aras hızla başını ekrandan kaldırdı.
"Kalk hemen!"
Hızla mutfağa girdik.
Pastaları servis ettim.
Yedikten sonra bana uyku çökmeye başlamıştı bile.
"Ben uyuyacağım."
Aras bana döndü.
"Ş-şey aslında bir arkadaşımı ve kız arkadaşımı çağırmıştım ama çok uykun geldiyse."
Gözlerim kocaman oldu.
"Kız arkadaşınımı?!" başını salladı.
"Tabikide uykum yok!"
Gülmeye başladığımız sırada kapı çaldı.
Aras kapıyı açmaya yöneldi.
İçeri esmer bir çocuk ve bir kız girdi.
İçeri girdiklerinde onlara selam verdim.
Kızı süzdüm bir süre kumral saçları omuzlarında bitiyordu.
Gözleri ise kahverengi siyah karışımıydı.
Çok güzel bir kızdı gerçekten.
Esmer çocuk hızla elini bana uzattı.
"Ateş ben." uzattığı eli sıktım.
"Rüya." dedim.
Bu çocukta çok piç bir tip vardı.
Kızında bana elini uzattığını gördüm.
Açıkçası bana gıcık olmuş gibi bakıyordu.
"Almira." dedi uzattığı eli sıktım.
"Rüya. Memnun oldum." başını salladı.
Hepimiz oturduk.
Aras bana döndü.
"Rüya sen şu meşhur pastandanmı servis etsen?"
Başımı salladım.
Ayağa kalktığım sırada Aras konuşmaya devam etti.
"Aşkım sende Rüyaya yardım edebilirmisin?"
Almira ayağa kalktı.
"Tabi." beraber mutfağa girdik.
Ben pastaları servis ederken Almira bardaklara portakal suyu dolduruyordu.
Elindeki sürahiyi tezgaha bıraktı ve tezgaha yaslandı.
Beni kesiyordu lan..
Başımı ona çevirdim.
"Bir sorunmu var?" dedim sesimi kibar tutmaya çalışarak.
"Var" dedi itici bir ses tonuyla.
"Nedir ?" dedim bende iğneleyici bir tavır sergiliyerek.
"Sorun sevgilimin evinde kalman."
Kaşlarımı çattım. Hadi ama kıskanıyor olamazdı. Kuzeniydim ben onun.
"Afedersin ama bende burada mecburiyetten kalıyorum.
Ayrıca ben Arasın kuzeniyim.
Eğer kuzeni değilde başka bir sıfatla burada olsaydım o zaman haklı olurdun."
Başını iki yana sallayıp sinirle sırıttı.
"Derhal burayı terket ufaklık."
Kaşlarımı dahada çattım.
"Bir neden söyle."
Dedim suratına bakarken.
Suratıma yaklaştı biraz.
"Çünkü canım istiyor."
Kahkaha attım sinirle.
"Ah ciddimisin?!"
Kaşlarını çattı.
"Sen nesin ha? Fahişe falanmı?
Derhal burayı terket!"
Dediği şeyle kaşlarımı çattım. Çok amerikan dizisi izliyor olmalı mal!
"Fahişe ha?" dedim. Kaşlarım dahada çatılırken.
Başını salladı.
"Pekala." dedim.
Elime bir pasta tabağı alıp suratına geçirdim. Hehe!
"Hey ne yaptığını sanıyorsun sen!?"
Eline bir tabak aldı ve suratıma geçirdi.
Ben tabi hızımı alamayıp elime geçen portakal suyu dolu bardağı kafasına boşalttım.
O sırada içeri Aras ve Ateş girdi.
"Noluyor burada lan?!"
Arasa döndüm.
"Biricik sevgilin bana fahişe olduğumu söyledi."
Arasın gözleri kocaman açılmışken.
Sonrası karıştı.
Pastalar havada uçuştu.
Sesler yükseldi.
Bir ara Ateş bana yürüdü ama tam hatırlamıyorum.
Öyle..
Sonra onlar gittiler.
Ve Arasimo vurdu kırbacı vurdu kırbacı..
"Özür dilerim Aras. Ben böyle olsun istemezdim."
Başını salladı.
"tamam ya dert değil. Zaten o kız çok şey bir kızdı şey.."
Kaşlarımı çattım.
"Şımarık."
Başını sallayıp gülümsedi.
Elimle omzunu sıvazladım.
"Sana kızmı yok be! Şu yakışıklılığa bak. Ben sana ayarlarım."
Başını salladı teşekkür eder gibi.
Ayağa kalktım.
"Bu sefer gerçekten uyuyacağım." başını salladı.
Hızla odaya girip kendimi yatağa attım ve hemen uykuya daldım...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GİTARİST~
Fiksi RemajaGİTARİST İKİ GENÇ... Bir gitar var... Bu gitar bu iki gencin hayat gitarı.. Uzun ince parmaklar bir tele dokunuyor.. Ve bir ses çıkıyor.. Tiz bir ses ve bu ses tüm dünyada yankılanacak kadar gür. Sonra bir tele daha dokunuyor parmaklar.. Başka bir s...