YİNE VE YENİDEN...

62 28 2
                                    

Bu saçma aşk ve romantizm hikayelerinden değildi..
Bu bir kızın okyanusta boğulma hikayesiydi.
Bu benim Rüzgar'ın okyanus kadar derin ve bir o kadarda gece kadar karanlık gözlerinde boğulma hikayemdi...
Şimdi biz havuzda aramızda milim kadar mesafeyle birbirimizin gözlerine bakıyorduk.
Birbirimizin gözlerinde kayboluyorduk.
Rüzgar bana doğru yaklaşırken ben tepki dahi vermiyordum.
Sanırım tüm vücudum sadece onu istiyordu.
Sadece o..
Rüzgar'ın dudakları dudaklarımla buluştuğunda tüm bedenim titredi.

Pamuk prenses zehirli elmayı yiyip bayıldığında onu öpen bir prensi vardı ve bu prens onu hayata geri döndürmüştü.
Ve benim prensimde Rüzgar'dı.
Beni hayata döndüren tek şey oydu.

Ayrıldığımızda etraftaki tüm insanlar buna Cemre, Buğra ve Yiğit'te dahil olmak üzere bize bakıyorlardı.
Bir kaç saniye Rüzgar'ın gözlerine baktıktan sonra havuzdan çıkmak için kıyıya doğru yüzdüm ve havuzdan çıktım.
Cemre ve Buğra piç piç sırıtırken Yiğit bıyık altı gülüyordu.
Sinirle restorana girip çantamı masadan aldım ve kapıya doğru ilerlemeye başladım.
Kapıdan çıktığımda birinin kolumu tutmasıyla duraksayıp arkamı döndüm.
Rüzgar.
"Ne var!?"
Dedim sinirle.
"Nereye gidiyorsun?"
Gözlerimi devirdim.
"Arabada bekleyeceğim siz yiyin yemeğinizi."
Islaklıktan su damlayan saçlarını eliyle düzeltti.
"Bir dakika bekle."
Yanımdan uzaklaştı.
Bir kaç dakika sonra yanıma geri döndü.
"Ne söyleyeceksen söyle."
Dedim.
Tamam öpüşmüş olabilirdik ama bu buz dağımın yıkıldığı anlamına gelmezdi.
"Madem sen bekliyorsun. Bende seninle bekleyeceğim."
Gözlerimi devirip arabaya doğru ilerledim.
Kapı kolunu tutup açmaya çalışsamda kapının kilitli olduğu daha yeni aklıma geliyordu.
Oflayıp arkamı döndüğümde Rüzgar'ın dibimde elinde arabanın anahtarını salladığını gördüm.
" Bunumu istiyorsun? "
Gözlerimi devirip anahtarı almak için elimi uzatmıştım ki Rüzgar elini havaya kaldırdı.
Anahtar ellerimden kayarken sinirle Rüzgara baktım.
"Ver şunu!"
Dedim ve biraz zıplayıp anahtarı almaya çalıştım.
Ben tam anahtarı alacakken Rüzgar biraz daha yukarı kaldırdı.
O sinir edici derecede sırıtırken ben zıplayarak anahtarı almaya çalışıyordum.
Tam tekrar zıplamıştımki ayağım kaydı ve arabaya yaslandım.
Rüzgar elini sol tarafa koyup yüzüme yaklaştı.
"Evet güzelim.. Bana yetişemedin. Ve yine ben kazandım."
Ben tam sağ taraftan çıkacaktım ki Rüzgar hızla anahtarı cebine koyup elini sağ tarafa koydu.
Ben onun kolları arasında tutsak kalmışken o piç gülüşlerini benden esirgemiyordu.
"Rüzgar çıkarmısın şuradan! Ayrıca çocuk gibi davranmayı kes artık"
Ve o mükemmel gülümsemesini atar.
"Bak güzelim. Bir şartla seni bırakırım.
Benimle konuşacaksın.
Arabanın içinde.
Bazı şeyleri konuşmamız gerekiyor ve sen bu sefer kaçamayacaksın.
Ayrıca çocukça davranmıyorum. "
Başımı eğdim.
Başka çaremiz yoktu.
Başımı salladım.
Rüzgar kollarını çektiğinde bir ara kaçmayı planlasamda bunun çocukça olduğunu düşünüp yapmadım.
Rüzgar arka kapıyı açtığında içeri girip oturdum.
Rüzgar'da girdi ve kapıyı kapattı.
" Bana söylemek istediğin bir şey varmı?"
Burnumu çektim.
"Yok. Sadece seni dinleyeceğim."
Dedim.
Başını salladı ve iyice bana döndü.
Sonra o konuştu ben eridi- pardon.
Dinledim...

"Bak güzelim...
Ben gerçekten özür dilerim.
Maksadım seni üzmek falan değildi.
Sadece seni o şerefsizin yanına göndermek istemedim..
Çünkü önceden sana yaptıkları aklıma geldikçe çıldırıyorum.
Aklımı kaçıracak gibi oluyorum..
Ve ben senin tekrar zarar görmeni istemedim.
Ve eğer o sana orada en ufak bir zarar verseydi ben kendimi asla affetmezdim Rüya.
Mesele sana güvenmemem değil, mesele Eymen'e olan güvensizliğim..
Sana olan sevgimi ve aşkımı belki yeterince gösteremiyor olabilirim..
Ama ben sana o kadar aşığım ki Romeo ve Juliet benim sana olan aşkımı görse ayakta alkışlar. "
Hafifçe gülümsedim.
Devam etti.
" Ve ben seninle geçiremeyeceğim bir hayatı yaşamak istemiyorum.
Hem ne demiş Cemal Süreyya...
'Nasıl bir his biliyormusun? Oda çok geniş ama sığamıyorsun, bak kapı orada ama çıkamıyorsun, pencere açık ama nefes alamıyorsun..'
İşte ben tam böyleyim.
Sen olmayınca nefes alamıyorum ben,
Sen her bitti diye haykırdığında kalbime batan diken orayı daha çok acıtıyor.
Ve ben o dikeni söküp atmak istiyorum Rüya..
Ve şimdi sana tekrar soruyorum..
Yine ve yeniden benim gördüğüm en güzel Rüya'm olurmusun? "

GİTARİST~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin