HİÇ BİRŞEY GÖREMİYORDUM..

70 30 3
                                    

Gözümü açtığımda birinin yüzüme su çarptığını gördüm.
Ve bu kim sizce hayır Rüzgar değil.
Cemre.
"Noluyor ya!" dedim
"Sakin ol Rüya.."
Başımı kaşıyıp Cemreye baktım.
"Rüzgar nerede?!" dedim arkama bakarak.
"Dışarıda. Gel hadi çıkalım."
Başımı salladım. Sinema salonundan çıktığımızda etrafıma bakındım.
O sırada bize doğru gelen Rüzgar, Toprak, yiğit ve Buğrayı gördüm.
Bunlar ne ara gelmişti.
Rüzgar hızla yaklaşıp bana sarıldı.
"iyimisin Güzelim?"
Sinirle ona baktım.
"Neredeydin?"
Başını eğdi.
"şşey lavaboya kadar gitmiştim."
Gözlerimi başka yere çevirdim.
"Söyleyebilirdin." elini yanağıma koydu.
"Özür dilerim Güzelim.. Hadi bi kafeye gidelim. Bende sevgilime kendimi affettireyim."
Herkes onay verdiğinde arabalara bindik.
Yolda giderken başımı Rüzgara çevirdim.
"Nereye gidiyoruz?"
Bana döndü gülümsedi.
"Sürpriz." başımı salladım.
Geleceğimiz kafeye varmış olacaktıkki Rüzgar arabayı durdurdu.
Kafeye baktım bir süre.
Dışı full pirinç ampullerle kaplıydı.
Hayran kalmıştım resmen..
Rüzgarın elini tuttum.
Tam içeri girecekken Rüzgar beni durdurdu.
"Gözlerini kapat" kaşlarımı çattım.
"Neden?" eliyle gözlerimi kapattı.
"Lazım." içeri girmiştik.
Rüzgar gözlerimi açtığında şok içinde etrafa bakındım.
Heryer süslenmiş ve Ortada kocaman bir pasta vardı.
"İyiki doğdun Rüya!" herkes aynanda söylenince Rüzgara baktım ve pastaya doğru yürüdüm.
Mumları üfledim.
Lan ben doğum günümü unutmuştum saçmalıktı!
"Sinemada bayılmasaydın önceden bilmiş olacaktın!" dedi Buğra.
Beraber pastalarımızı yemiştik.
Ben onlara teşekkür etmiştim. Böyle geçti günümüz.
Yeri geldi mutluluktan ağladım,
Yeri geldi güldüm..
Böyle..
Günümüz bitince beni eve bırakmışlardı. Annemler de doğum günümü kutlamışlardı.
Odama çıkmıştım. Oturuyordum şimdi odamda.
Neden hiçbirşey bana zevk vermiyordu..
Yatağıma oturdum sakince..
"Eee.." dedim kendi kendime..
"Bumu..."dedim dışarıyı izlerken.
" Bumu benim hayatım.. "
Gerçekten hep böylemi geçecekti.
Gözlerimi saate çevirdim.
" 10.45.." dedim. Yatağıma uzandım.
Telefonumdan gelen bildirim sesiyle telefonumu elime aldım.
Bilinmeyen numara..
*Selam güzelim. Dünki mesajıma geri dönüt yapmadın. Yarın benimle buluşacaksın Rüya. Zorundasın. Yoksa senin için hiç iyi olmayacak.
Senin hakkında bildiğim ama senin bilmediğin şeyler var. Beni tanımıyorsun Rüya Taşkın.
Yada sadece Rüyamı demeliyim.
Yarın saat 15.00 da seni alırım. *
Şok içinde mesaja baktım.
Eymen..
Hızla ayağa kalktım ve mesajı tekrar, tekrar ve tekrar okudum.
O herşeyi biliyordu.
Ama Nasıl?!
O kimdi?!
Daha yeni tanışmıştık.
Tek bildiğim yarın onunla buluşacak oluşumdu.
Öğrenmeliydim.
O birşeyler biliyordu.
Öğrenecektim.
Tam yatağıma girecekken yeni bir bildirim sesiyle hızla ayaklandım. Mesaja tıkladım.
Rüzgardandı. Ohh.
*Yarın saat 3 gibi ev için alışverişe çıkacağım güzelim gelmeye ne dersin? :) *
Sıkıntıyla dudaklarımı kemirdim ve yazmaya başladım.
*şey olmaz. Çünkü yarın önemli bir işim var. "
Kaşlarımı çattım.
Çevrimiçi
Çevrimiçi
Yazıyor...
*pekii. Başka zaman gideriz o zaman.*
Yazmaya başladım tekrar.
*Sen git ya. Eksikler kalmasın *
Çevrimiçi
Çevrimiçi.
Son görülme 10.57..
Ah görüldümü atmıştı şimdi.
Peki.
Mesaj sayfasından çıkıp telefonu masaya bıraktım.
Yatağıma girdim.
Gözlerimi kapattım ve aklımdakileri geri plana atıp uykuya daldım...

Sabah hızla yatağımdan kalktım.
Saate baktım.
11.47.
Hızla ayakladım ve yüzümü yıkadım.
Nasıl oluyordu?
Bir günün muazzamken, diğer gününe içindeki felaketlik hissiyle uyanıyordun.
Belkide bir felakete uyanıyordun...
Kim bilebilirdiki..
Aşağıya inip kahvaltımı yaptım. Bir kaç saat sonra saat 14.30 a gelmek üzereydi.
Hızla dolabıma yöneldim.
Kırmızı tişörtü ve beyaz pantolonu hızla üstüme geçirip ayakkabılarımı giydim.
Saçımı toplayıp telefonumu cebime attım.
Hızla aşağıya indim.
"Anne ben çıkıyorum!" dedim kapıyı açarken.
"Nereye kıız!?"
Kapıyı açıp çıktım.
"Arkadaşımla buluşacağım."
İçeri doğru seslenip evden biraz uzaklaştım.
Gelen BMW ye gözlerimi çevirdim.
Sonra içindeki Eymene baktım.
Ne biliyordu?..
Hızla arabaya bindim.
"Naber güzellik?!" dedi 32 diş sırıtarak.
"iyi. Sür hadi." dedim. Arabayı sürüp bir kafenin önünde durduğumuzda arabadan inip etrafıma bakındım.
Sanki birileri bizi izliyordu.
Kafeye girdiğimizde hızla bir masaya oturdum.
Eymende karşıma oturdu..
Şuursuz..
"Ee ne içersin?!" başımı ona çevirdim.
"Konuya gel." dedim sinirle.
Gülümsedi.
"Aa ne bu hız sevgilim.." dedi elini elime koyarken.hızla elimi çektim.
"Ne sevgilisi lan!" dedim.
Tokat atacağımda dur sabrım taşsın direk masayı kafasına geçiririm zaten.
"Evet şuan olmayabilirsin ama olacaksın merak etme."
Sinirle soludum.
"Ne biliyorsun?" dedim. Yüzüme yaklaştı.
"Herşeyi" kaşlarımı çatıp ondan uzaklaştım.
"Anlat." sandalyesine yaslandı.
"Garson" dedi elini kaldırırken.
Sinirle arkama yaslandım.
Garson yanımıza yaklaştı.
"Bana bir filtre kahve. Rüya sen ne istersin?" başımı kaldırdım.
"Hiçbirşey."
Garson yanımızdan uzaklaştığında başımı kaldırıp Eymene baktım.
"Dökül." başını bana çevirdi.
"Ahh peki. Duyunca ne olacak halin?"
Başımı salladım oflarcasına.
"Rüya ben senin üvey kardeşinim."
Hızla gözlerim büyüdü.
"NE?!"
Diye bağırdım. Kafedeki herkes bize bakarken.
"Ne diyorsun lan sen" dedim Eymene sinirle bakıp.
"Rüya sakin olmazsan anlatamam."
Başımı sallayıp arkama yaslandım.
Ve o konuştu ben dinledim....
"Sen doğmadan bir yıl önce doğmuşum.Annen annem...
Babam kim bilmiyordum.
Şuan üvey babamla yaşıyorum.
sen doğmadan 1 yıl önce annen başka biriyle-" gözlerim dolarken elimle onu durdurdum.
"Yalan" dedim. "Yalan söylüyorsun."
Ne yani annem ihanet etti.
Babam oda ihanet etti.
Bizim ailemiz. Bir ihanetmiydi.
Komple bir ihanet..
Hayır annem yapmış olamazdı.
"Hayır yalan söylemiyorum Rüya.
Bunlar gerçek. Sen üzülüyorsunda ben üzülmüyormuyum sanıyorsun ha.
Ben bir ihanet çocuğuyum Rüya.
Ben tam 10 yaşına kadar annemi öldü üvey  babamı gerçek babam bildim..
Tâki 10 yaşıma gelene kadar.
O zaman öğrendim herşeyi..
Annem ölmemişti..
Babam gerçek babam değildi..
Sahte büyütülmüştüm..
O zaman dedimki kendime 'Ben annem olacak kadını ve babam olacak şerefsizi bulacağım dedim. "
Yutkundu.
Oda ağlıyordu bende..
" ve.. Ve intikamımı alacağım dedim.
Sonra bir kaç yıl geçti.
Annem kim buldum.
O başka birinin annesiydi..
Dokunmadım..
Ben yaşayamadım o yaşasın dedim..
Senin ve annenin adını öğrenmiştim.
Ama babam..
Onu bulamamıştım.
Ne adını nede kim olduğunu..
Üvey babam biliyordu ama söylemedi hiçbir zaman..
Ama o gerçek babam olacak adam aynanda iki kadını hamile bırakmıştı...
Yani benim yaşımda bir Oğlu var.
Anlamıyorum Rüya.. "
Gözlerimden akan yaşlar sel oluşturmuşken gözlerimi Eymene çevirdim.
" Bunlar doğru olamaz. "
Dedim şoktaydım tamamen.
" Doğru.. Ve ben gerçek babamı buldum. "
Gözlerimi sildim.
" Kim? "dedim korka korka..
" Sarp karayel.. "
O sırada gözlerim kocaman oldu.
Rüzgar...
Onun babası...
Hayır.. Olamaz..
Başımı sağa sola salladım. Olamaz der gibi.
Başını salladı.
" evet. Ve bu yüzden benimle çıkacaksın Rüya..
Sevgiline zarar gelmemesi için..
Babasının acısını ondan çıkarırım..
Yada annenden...
Sen bilirsin.."
Sertçe burnumu çektim.
"Üvey kardeşinim ve sevgilim ol diyorsun." dedim sinirle
Omzunu yukarı aşağı kaldırıp indirdi.
" Bana farketmiyor. Güzel kız görünce dayanamıyorum. Eee kabul ediyormusun? "
Başımı salladım sağa sola
Etmeyecektim.
" Etmiyorum. " deyip masadan kalktım ve çıkışa doğru yürümeye başladım.
Arkadan Eymenin kahkahalarını duydum.
"Sen bilirsin güzelim.. Bana zevk verir. Ama şunu bil kötü günlerin bitti.. Sırada daha kötü günlerin var.."
Hızla ağlayarak kafeden çıktım ve hızla koşamaya başladım
Nereye gidiyorum bilmiyordum ama koşuyordum. Sadece..
Sonunda nefes nefese kaldığımda yağan yağmurdan sırılsıklam olduğumu daha yeni farkediyordum..
Yere diz çöktüm.
Beyaz pantolonum çamur olmuştu..
Bunun bir önemi bile yoktu..
Ayağa kalkıp yürümeye başladım.
Hala ağlıyordum.
Evet tam 2.30 saattir hem ağlıyor hem koşuyordum..
Telefonumu elime aldığımda bir an duraksadım.
137 cevapsız çağrı..
123 yeni mesaj...
Saat 20.40 olmuştu..
Telefonumu komple kapatıp cebime attığımda eve varmıştım.
Hızla anahtarımla kapıyı açıp yukarı çıkmaya yeltendiğimde annem hızla yanıma geldi.
"Rüya neredesin sen?! Saat kaç oldu haberin varmı?! O telefonu yanında boşunamı taşıyorsun. Neden açmıyorsun?!"
Annemim boş yapmasını dinlemeyip odama çıktım..
Eee..
O benim annem değildi artık..
Biyolojik olarak olabilirdi..
Ama benim açımdan değildi..
Kapımı kapatıp kilitledim.
Üstümü hızla çıkarıp pijamalarımı giydim ve yatağıma oturup düşünmeye başladım.
Şimdi Ben doğmadan bir yıl önce annem Rüzgarın babasıyla birlikte olmuş ve Eymen doğmuştu.
Ama Rüzgarın babası Annemden önce Rüzgarın annesiyle yani karısıyla birlikte olmuştu. Ve bu sayede Rüzgar ve Eymen yakın tarihlerde doğmuşlardı.
Yani biz üçümüzde üvey kardeş olabilirmiydik..
Babam Rüzgarın annesiyle aynı zamanda annemle, Annem babamla ve Rüzgarın babasıyla birlikte oldu ve..
Annem ve babamdan ben.
Rüzgarın annesi ve babasından Rüzgar.
Rüzgarın babası ve benim annemden Eymen dünyaya gelmişti..
E ama babamla Rüzgarın anneside birlikte olmuşlardı..
Bu durumda..
Bir çocuk daha olmalıydı..
Yani eğer Rüzgarın annesi babamdan olan çocuğu aldırmadıysa yada çocuk ölmediyse şuan 9 yaşında bir çocuk olmalı..
Ve ben onu bulmalıyım..

GİTARİST~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin