Gözümü açtığımda odanın loş ışığı yine gözümü rahatsız etmekle meşguldü..
Yutkunup öksürdüğümde bana telaşla bakan bir çift mavi gözle karşılaştım.
"Rüya iyimisin?!"
Burnumu çektim.
Odada sadece Rüzgar vardı.
Suratını süzdüm bir süre.
Gözleri kıpkırmızıydı ve hafif şişikti.
Sanırım ağlamıştı.
Elimle yanağını okşadım.
"Ağladınmı?" dedim içim gidiyordu.
Yutkununca adem elması yukarı doğru hareket etti.
O an farkettim ki ben onun her zerresine kadar seviyordum.
Nefes alış verişlerine kadar her şeyine aşıktım.
"Korktum" dedi titreyen sesiyle.
Elimi saçlarına götürüp okşadım.
"Korkma. Ben seni ve sizi hiç bırakmam. Bırakmayacağım. Bana birşey olmayacak."
Dedim.
O sırada içeri Buğra, Cemre ve Yiğit girdi.
"Rüya uyanmış"
Cemre hızla gelip yatakta bana sarıldı.
"Uyuyan güzel." diyen Yiğite gülümsedim.
"Kanka ödüm biyerlerime kaçtı ha. Ben sınavlarda bu kadar heyecanlanmıyorum ."
Kıkırdadım.
İçeri giren doktorla başımızı o tarafa çevirdik.
"Hastamız uyanmış."
Hafifçe doktora gülümsedim.
"Evet test sonuçlarınız çıktı."
Kaşlarımı çatıp Rüzgar'a döndüm.
"Ne testi?"
Dedim yutkunup.
" Sen uyurken Kan tahlili yaptık."
Başımı salladım.
"Sonuçların kötü değil fakat kansızlığın var. Bol bol protein tüketmen gerekiyor. Ben sana bir kaç ilaç yazacağım. Ayrıca sanırım biraz fazla zayıfsın kilo alman ve güçlenmende gerekiyor.
Çabuk bitkin düşme sebeplerinden biride bu. çıkabilirsiniz. Bugün evde iyice dinlensen çok iyi olur geçmiş olsun. "
Doktor odadan çıkarken Rüzgar bana bakıyordu.
" Sen hala birşeyler yememek için diren bak elden ayaktan kesiliyorsun."
Omuzlarımı yukarı aşağı haraket ettirdim.
Rüzgar yanıma gelip sırtıma destek verdi ve beni yataktan kaldırdı.
Zor bela tabi.
O kadar halsizdimki yürüyecek halim bile yoktu.
Yavaşça ayağa kalktım.
Rüzgar tam beni kucağına alacaktıki onu durdurdum.
" Ben bu sefer yürüyeceğim. Koluna girsem yeter."
Dedim koluna girip.
"Eminmisin?"
Başımı salladım.
Yiğit ve Buğra arabayı getirmek için hızla yanımızdan ayrılırken Cemre ilaçlarımı almak için hastanenin yanındaki eczaneye gitmişti.
Biz boş koridorda yürürken sanırım acıkmanında verdiği etkiyle başım döndü ve duvara elimle destekledim.
Rüzgar durup bana baktı.
"Ne oldu?!"
Rüzgarın gözlerine baktım.
"Başım döndüde bir an.
Başını iki yana salladı.
" Bu böyle olmayacak. "
Deyip belimi kavradı ve beni hızla kucağına aldı.
" Beni çok alıştırıyorsun " dedim hafifçe gülümseyip.
" Merak etme güzelim. Sen ne zaman istersen benim güçlü kollarım sadece seni taşımak için var olacak."
Dedi çarpık bir gülüş atarken.
Sanırım biraz kızarmıştım.
Aşağıya indiğimizde hastanedeki bir kaç hemşirenin bize ölümcül bakışlar attığını görebiliyordum.
Herkes arabaya bindiğinde ben Rüzgar'ın omzuna başımı yaslamış radyoda çalan 'Sar bu şehri' ne eşlik ediyordum.
"Bugün iyice dinlen yarın yemeye çıkacağız."
Rüzgarın kulağıma fısıldamasıyla hafifçe gülümsedim.
Eve vardığımızda Rüzgar'ın yardımıyla arabadan inip eve girdik.
Kendimi yatağıma bıraktığımda rahatça bir nefes verdim.
Kapımın tıklatılmasıyla yatakta doğruldum.
" Gel. " dedim düz bir ses tonuyla.
İçeri gülümseyerek giren bir adet Rüzgarcık.
"Sevgilim."
Deyip yatağa oturdu.
"Rüzgar."
Dedim aklıma takılan bazı şeyler vardı.
"Efendim."
Yatakta oturur pozisyona gelip ona baktım.
"Artık Toprağı oradan çıkarmalıyız."
Dedim gözlerim dolarken.
"Belki" dedim burnumu çekip.
"Belki Cemre bize o kadar yansıtmıyor ama.. O çok üzülüyor Rüzgar. İçinde kopan bir fırtına var fakat dışında bir yaprak bile kımıldamıyor..."
Saçımı kulağımın arkasına sıkıştırdım.
Ve devam ettim
"Bazen düşünüyorumda eğer Cemre'nin yerinde ben olsaydım.. O kadar güçlü kalamazdım.
Ve farkediyorum ki her saat her dakika geçtikçe bu onun için daha çekilmez bir hal alıyor... Bu yüzden en kısa zamanda onu oradan çıkarmamız gerek.Bana bir söz ver Rüzgar. Toprağı kurtaracağız değilmi? "
Rüzgar ellerimi tutup gözlerimin derinine baktı.
" Sana söz veriyorum güzelim..
Hem Cemre için hem hepimiz için Toprağı kurtaracağız. Orada 1 saat bile kalmasına tahammülüm yok artık. Yarın planı uyguluyoruz ve kardeşimi ordan kurtarıyoruz. "
Hafifçe tebessüm ettim.
"Ama artık uyuman ve dinlenmen gerekiyor. Yarın yoğun olacağız. İyi geceler güzelim."
Rüzgarın yanağına bir öpücük kondurdum.
"İyi geceler."
Rüzgar odadan ayrılırken başımı yastığıma koydum.
Yavaş yavaş mayışırken gözlerimi kapattım ve kendimi uykuya verdim...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GİTARİST~
Teen FictionGİTARİST İKİ GENÇ... Bir gitar var... Bu gitar bu iki gencin hayat gitarı.. Uzun ince parmaklar bir tele dokunuyor.. Ve bir ses çıkıyor.. Tiz bir ses ve bu ses tüm dünyada yankılanacak kadar gür. Sonra bir tele daha dokunuyor parmaklar.. Başka bir s...