Bir kabustan aniden uyandım.Nabzım gümbür gümbürdü.Panik halde döndüm,neyse ki Zayn yanımda derin bir uykudaydı.Ben hareket edince o da kıpırdandı ve uykusunda uzanıp kolumu üstüne attı,başını göğsüme koyup hafifçe iç geçirdi.Oda aydınlıktı,saat 9 olmuştu.Zayn,hiç bu kadar uyumazdı.Sırt üstü yatıp kalbimin sakinleşmesini bekledim.Bu kaygı nedendi ? Uçak kazasının etkisi olabilir miydi ? Çoğu zaman onu rüyamda kaybolmuş,çaresiz ya da ölü bir halde görüyordum.Dönüp ona baktım,buradaydı,güvende,derin bir uykudaydı.Nefes aldım ve güzel yüzüne baktım.Artık bana fazlasıyla aşina gelen,girintileri ve çıkıntıları sonsuza dek zihnime kazınmış yüzünde.Uyurken çok daha genç görünüyordu.Bugün bir yaş daha aldığı için sırıttım.Hediyemi düşününce içim mutlulukla doldu.Ah ... tepkisi ne olacaktı acaba ? Belki de işe,yatağa kahvaltı getirmekle başlamalıydım.
Sabahlığımı giyip sessiz adımlarla önce Felicity'nin odasına indim.Hala uyuyordu ; melek gibi.Üzerinden bıkkınlıkla ittiği yorganını alıp yavaşça üzerini örttüm ve alnına yumuşak bir öpücük kondurdum.Kapısını aralık bırakıp odadan çıktım ve mutfağa indim.Tam kahvaltı hazırlamaya başlayacaktım ki Zayn mutfağa girdi.Üzerinde sadece kalçalarından fena seksi halde sarkan pijama altı vardı.
" Günaydın,bebeğim " dedi uyku mahmurluğu dolu,kalın bir sesle.Gözleri yumuk yumuk ve dudakları şişti.Siyah saçları alnına doğru dağınıktı.Sallanarak yanıma geldi,kollarını bana sardı ve çenemi kaldırıp dudaklarıma ıslak bir öpücük kondurdu.
" Kahvaltını yatağa getirecektim " dedim kollarımı boynuna sararken.Gözlerini yumarak keyifle gülümsedi ve uzanıp boynumu uzun uzun öptü.
" Hımm ... Acaba neden ? " Başımı yana yatırarak kıkırdadım.
" Doğum günün kutlu olsun,hayatım " Gülümsememe sırıtışla karşılık verdi.
" Teşekkürler ... " Yumuşacık bir sesle mırıldanıp belimi sıkıca tutup beni kendine bastırırken uzun uzun dudaklarımı öptü.O sırada Felicity'nin sesiyle birbirimizden ayrıldık.
" Oopss ... " Felicity,bunu derken kıkırdayıp eliyle gözlerini kapattı.Zayn,onu bir çırpıda kucağına alıp dudaklarını büzdü.
" Şimdi sıra küçük sevgilim de ; haydi,babaya bir iyi ki doğdun öpücüğü ver " Felicity,küçük ellerini yüzüne koyarak kıkırdayıp dudaklarını büzdü ve Zayn'e öpücük verdi.
" Mutlu yıllar,babacığım ! Kaç yaşındasın ? " Zayn,kıkırdayarak burnunu burnunu sürttü.
" 32 " Felicity,şaşkınlıkla dudaklarını araladı.
" A-aaa ... Çok büyüksün baba " Zayn,gözlerini yumarak gülerken başını salladı.
" Ben sadece 4 yaşındayım " dedi Felicity küçük dört parmağını havaya kaldırırken.Sonra emin olmayarak parmaklarına baktı.
" Doğru mu yaptım,baba ? " Zayn,başını salladı ve alnını öptü.
" Evet,doğru ... Tam olarak 4 parmak,aferin sana "
Felicity,kahvaltı hazır olana kadar salonda çizgi film izlerken Zayn mutfakta bana yardım ediyordu.Bir anda elimdeki bıçağı alıp tezgaha koydu ve bedenimi kollarının arasına aldı.
" Ah ... dans mı ediyoruz ? " dedim utangaç bir tavırla kıkırdarken.Başını sallayıp beni etrafımda nazikçe döndürdü.Yeniden kollarına geldiğimde ellerimi yüzüne koyarak onu öptüm.
" Seni çok seviyorum ... " Alnını alnıma yaslayıp aşkla mırıldandı.
" Ben de seni çok seviyorum,sevgilim "
***
Kahvaltıdan sonra onu yatağa oturttum.Merakla hediyesini beklerken bana küçük bir çocuk gibi bakıyordu.İstemsizce kıkırdarken heyecanla dolabı açtım ve bir kenara sakladığım kutuyu çıkardım.Yanına oturup kutuyu kucağına bıraktım.Ela gözleri merakla kutuya bakarken güldü.
" Ah ... tamam.Bakalım neymiş ? " Bana bir bakış attığımda kutuyu açması için başımı sallayarak ona onay verdim.Mavi kurdeleyi yavaşça çekti ve parmakları kutuyu kaldırdı.Heyecanla yüzüne bakıyordum.Ah ... şimdi kalbim duracaktı.
Yüzü kutunun içindeki hamilelik testini gördüğünde donakaldı.Afallayarak gözlerini kırpıştırdı ve aralık ağzından titrek bir nefes kaçarken yüzünü bana çevirdi.
" Ne ? Renesmee ... " Parlayan elalarıyla bana bakarken yumuşacık bir ses tonuyla mırıldandı.Hamile olduğumu ona söylemek için üç hafta beklemiştim ama bu tepkisini görmeye değmişti.Kutuyu dikkatlice kenara koyarken gözlerini yumup beni sıkıca kollarının arasına aldı.
" Ne diyeceğimi bilemiyorum,bebeğim ben ... Çok şaşkınım " Gülümseyerek ona bakarken başımı iki yana salladım.
" Bir şey söylemek zorunda değilsin,sevgilim " İç geçirerek yüzümün her bir noktasına öpücük kondurdu.Gözlerimde biriken yaşlar yanaklarıma süzülürken mutlulukla güldüm.Başım göğsündeyken parmakları nazikçe saçlarımı okşadı ve burnunu saçlarıma dayadı.
" Sana çok aşığım,Rene "
***
Şükran Günü için Zayn'in ailesinde toplandık.Benim ailemde buradaydı.Doyurucu,enfes bir akşam yemeğinden sonra hepimiz masadaydık ve sohbet ediyorduk.Felicity,salonda yaşıtlarıyla oynuyordu ve evi neşeli çocuk sesleri dolduruyordu.Zayn'in ailesi oldukça kalabalıktı,her bir üyeyi ayrı ayrı çok seviyordum.Bana çok samimi davranıyorlardı.
" Bu habere çok sevindik ... O kadar güzelsiniz ki " dedi Trisha ağlamaklı bir sesle.Başımı Zayn'in omzundan kaldırarak ona gülümsedim.Bir eli belimdeyken saçlarımı öptü.
" Teşekkür ederiz "
Zayn bunu derken utangaç bir gülümseme gönderdi.Herkes bizim adımıza çok mutluydu.Gözlerimi yumarak gülümsedim.Çok huzurluydum,mutluydum.Masadaki kahkaha seslerine,aileme,kendi yarattığım küçük sevgi dolu aileme minnet duyarken Tanrı'ya teşekkür ettim.Hayatım bundan daha güzel olamazdı.
Ona sahip olduğum için çok şanslıydım.
İki numara yolda
Hadi bakalım h.o
Cinsiyet tahminleri alalım
ŞİMDİ OKUDUĞUN
the last song | zm
Fanfiction" Tüm dünyayı аrаdıktаn sonrа, mutluluğun kendi öz yuvаndа olduğunu öğreneceksin. " Warning: Mature content.This book contains slang, violence and sexuality .