" Bu sabah yeniden araştırdım,Bay Malik.Kayıtlarda böyle biri gözükmüyor. "
Delirmek üzereydim.Siktiğimin kopyacı ikizime dair aylardır tek bir iz bile bulamamak inanılır gibi değildi.Sırf bu yüzden Mariana denen sürtükle de devam eden bir dava sürecim vardı ve mahkeme kararıyla ona yaklaşamıyordum.Deyim yerindeyse kapana kısılmıştım.Bu oyunda sadece Mariana denen lanetin parmağı olmadığından emindim.Güvendiği sağlam isim/ler olmalıydı.
" Baba ? " Kapım yavaşça açıldı ve Felicity görüş alanıma girdi.Öfkeyle sertleşmiş yüz ifademi yumuşatırken bana doğru yürüyüp yatağa oturdu.Mavi gözleri düşünceli bir tavırla yüzümde gezinirken usulca mırıldandı.
" Zack seninle oynamak istiyor ama sanırım sen çok meşgulsün. " Ellerimi saçlarımın arasından geçirirken derin bir nefes aldım.Ve ne kadar da büyüdüğünü fark ettim.Benim için hala minicikti.Eski zamanları özlüyordum.Kollarımı açtım ve bana sarılmasına izin verdim.
" Sen babanla oynamak istemiyor musun ? " Hafifçe kıkırdarken başını kaldırarak yüzünü buruşturdu.
" 7 yaşındayım,baba.Artık sence de bunun için biraz büyük değil miyim ? " Kaşlarımı hayretle havaya kaldırırken yavaşça başımı iki yana salladım.
" Hayır ; sen hala benim minik meleğimsin. " Zack,henüz küçük bir bebekken kucağımda ona ilgi göstermem için ağladığı,sadece bir dilim çikolatalı kek için şirketi ayağa kaldırdığı günleri anımsadım.Hala bir şey değişmemişti ; küçük cadılığı devam ediyordu.
" Seni çok özlüyorum,babacığım.Evimize geri dönemez miyiz ? " Bana daha sıkı sarılırken iç geçirerek parmaklarımı yumuşak,sarı tutamlarda gezdirdim.Keşke neler olduğunu anlamayacak kadar küçük kalmaya devam etseydi diye düşündüm.Benden nefret edecek diye ödüm kopuyordu.
" Ben sana inanıyorum,baba ; lütfen üzülme. "
Kendimi gülümsemeye zorladım.Derin bir nefes alarak saçlarına öpücük kondurdum ve her ne kadar kucağıma gelmek için koca bir kıza dönüşmüş olsa da onu kucakladım.Kıkırdayarak boynuma sarıldı.
" Ba-baa ... Bu çok komik ! "
" Dur,bir saniye ; " ba-baa " mı ? Merhaba,4 yaşındaki Felicity. " Gözlerini kısarak alayla güldü.
" Bunu okulda da yapma,tamam mı baba ? Yoksa herkes benimle alay eder ... "
" Hiç kimse,benim prensesimle alay edemez " dedim o kucağımdan atlarken.Geri geri yürürken bilmiş bir tavırla başını salladı.
" Elbette. "
Aşağıya indim ve anında küçük serserinin çığlıkları kulaklarıma doluştu.Üzerinde " süper Z " yazan kırmızı bir pelerin ile birlikte kanepeden kanepeye atlıyordu.Son basamağı inecekken beni uyaran sesiyle duraksadım.
" Dur ! " Ellerimi havaya kaldırırken oyununa ayak uydurmaya çalışıyordum.Kanepeden zıplayarak bana doğru yaklaştı ve kaşlarını çatarak mırıldandı.
" Önce temiz misin bir görelim,adamım. " Belki de benimle birlikte aksiyon filmi izlemesine izin vermemeliydim.Yüzüme alaycı bir sırıtış yayılırken ellerimi açıp kapattım.Küçük ellerini yumruk yaparak karnıma vurdu.Sahte bir tavırla inledim.
" Yavaş ol,sert çocuk. "
Ve boğuşmaya başladık.Daha sakin oyunlara yönelmesi için Renesmee beni her defasında uyarıyordu ama Zack hiperaktif bir çocuktu.Sessizce oturup puzzle ya da boyama yapmıyordu.Saçlarını ellerimle dağıtırken onu kolumun altına sıkıştırdım.Rahatsızca kıpırdanarak yükseldi ve bana sokulup ellerini yüzüme koydu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
the last song | zm
Fanfiction" Tüm dünyayı аrаdıktаn sonrа, mutluluğun kendi öz yuvаndа olduğunu öğreneceksin. " Warning: Mature content.This book contains slang, violence and sexuality .