the last song | zm

31

Size çok fazla kaos yüklemişim
Biraz da sakin,mutlu bir aile bölümü okuyalım

      " Malik Şirketler Birliği'ne düzenlenen suikast girişimi davasındaki 12 sanığa müebbet. "

Elimdeki gazeteyi masaya koyarken derin bir nefes aldım.Son zamanlarda mahkeme salonunu çok fazla ziyaret eder olmuştum.Kocamın,çocuklarımın ve ailemin canına kast eden heriflerin 3 ya da 5 seneyle cezalandırılmalarına izin verecek değildim.Haftalarımı alsa da elimden geleni ardıma koymamıştım ve sonuç tatmin ediciydi.

Doğuma çok az bir süre kaldığı için vaktimin çoğunu evde geçiriyordum.Doktor Green'in söylediğine göre ikiz gebelik normalden biraz daha fazla risk içeriyordu. İlk aylarda düşük, son aylarda erken doğum riski olabiliyordu. Bu sebeple diğer hamilelere nazaran daha az hareketli olmam gerekiyordu. Kendi evhamımla gün boyu yatmak da, umursamazlığımla deliler gibi gezmek de doğru olmayacaktı.Doktorumun bu süreçte bana önerdiği kadar hareketli olmaya dikkat ediyordum.

" İkizleri emzirmek mümkün değil!" diyenlere her ne kadar beni korkutsalar da kulak asmamaya çalışıyordum.Ne kızımda ne de oğlumda hiç bu kadar stresli geçen bir hamilelik dönemim olmamıştı.Bebeklerim çift yumurta ikizleri oldukları için cinsiyetleri ve görüntüleri birbirinden tamamen farklı olacaktı. " Farklı zamanlarda dünyaya gelmiş kardeşler kadar benzerlik gösterebilirler " demişti,Doktor Green.

Bu sabah Zack'e yumurta yedirebilmek için içine biraz kaşar peyniri eklemiştim ama hala yüzünü buruşturarak yumurtasını tabağının en uç köşesine ittirip duruyordu.

" Yumurtamı yemek zorunda mıyım,baba ? " Ela gözleri Zayn'inkilere tereddütle kayarken ellerini kucağında birleştirmişti.

" Zorunda değilsin ama yesen daha iyi olur,babacığım. "

" Madem zorunda değilim o halde bir tane daha pancake yiyebilirim. " Zayn ile göz göze geldiğimizde Zack'in kurnazlığı ikimizi de güldürdü.Felicity,hala masada ara ara uyuklarken kahvaltısını boş vermiş gibiydi.Zayn,çatalını alıp onun ağzına biraz peynir uzatırken Felicity silkelenip peynirini yedi.

" Taak - taakk ; sabah oldu,prenses. " Ona sırıtarak bakan babasına karşılık yüzünü buruşturdu.

" Okuldan nefret ediyorum. "

Kahvaltıdan sonra her zaman ki gibi okula geç kalan çocuklarımın peşinde dolanıp durdum.Zack,çizgi filmin başından kalkmamak için bir ağlama krizine girerken Zayn onu sakinleştirmeye çalışıyordu.Felicity'nin beslenme çantasını hazırlamaya bitirip sırt çantasına yerleştirdim ve omuzlarından tutarak kapıya doğru ilerlettim.

" Keşke bende okula gidebilseydim ! Gülümse,bakalım. " Felicity,asık suratıyla ayakkabılarını giyerken gözlerini devirerek homurdandı.Uzanıp yanağıma öpücük kondurdu.

" Hoşçakal,anneciğim. " Alnına öpücük kondururken Zack'in Zayn'i tokatladığını gördüm.Derin bir nefes alarak dik başlılığından ne zaman vazgeçeceğini merak ediyordum.

" Gitmek istemiyorsam,gitmem ! Zorunda mıyım ? " Zayn,kaşlarını çatarak onu kucağından indirdi ve eğilerek spor ayakkabılarını bağladı.

" Burada emirleri ben veririm,bacaksız.Ve ; evet.Kreşe gitmek zorundasın. " Zack,ona dil çıkartarak kollarını göğsünde çaprazladı.Ona da bir öpücük verip kocaman sırıttım.

" Yaramazlık yapmak yok,anlaştık mı ? " Zack,tek kaşını kaldırarak bana yan bir bakış attı.

" Söz veremem,tatlım. " Dudaklarım " o " şeklini alırken Zayn hafifçe gülerek doğruldu ve kollarını bana sarıp dudaklarıma öpücük kondurdu.Çocuklarımız yüzlerini buruşturarak gözlerini yumdular ve ikisi de hızlıca dışarı çıktılar.