22

392 21 13
                                    


Aşırı boş bir mutlu aile bölümü daha
Haberiniz olsun

" Bu ne renk,anneciğim ? Mavi ... Gökyüzü mavi.Bu ne renk,Zack ? Pembe,pamuk şeker pembe ... "

Zack,önündeki öğren-dokun-hisset kartlarına büyük meraklı ela gözleriyle bakarken sanki beni anlıyormuş gibiydi.Olabildiğince onunla ilgilenmeye çalışıyordum,Felicity henüz bebekken vaktimin çoğunu onunla oynayarak geçirirdim bu yüzden algı kapasitesi yaşıtlarından daha ilerideydi.Oyun halısının üzerine yüz üstü uzanmış bebeğimi kucağıma çekip ona bir şeyler öğretmeye devam ettim.

Çok çabuk büyüyordu ve ben bebeklik zamanlarının tadını çıkartmak istiyordum.Bu anlar bir anne için en tatlı zamanlardı.5 sene önce bana böylesine mutlu bir aileye sahip olacağımı söyleselerdi kesinlikle inanmazdım.Evlenmek aklımın ucundan bile geçmiyordu ; ta ki Zayn ile tanışana kadar.

" Anne ! " Felicity,oyun odasına koşarak girdi.Elinde bir meyve suyu kutusu ve kreşten verdikleri boyama kitabı vardı.

" Efendim,anneciğim ? "

" Babam ne zaman gelecek ? " Zack,kucağımda huysuzlanıp oyun kartlarını etrafa saçmaya başladığında kucağımdan inmesine izin verdim.Emekleyerek açık olan kapıya doğru ilerlemeye başladı.Onu bacaklarından tutarak kendime çektim ve neşeyle çığlık atarak gülmeye başladı.Oyun oynadığımızı sanıyordu.

" Az sonra burada olur,bebeğim. " Başını sallayarak yere oturdu ve Zack'i zorlanarak kucağına aldı.İkisi de birbirinin zıttıydı ; Fel bana Zack ise babasına benziyordu.Ellerini tombul yanaklarına koyarak sıktırdı.

" Zack ! Gelip benimle çizgi film izler misin ? " Zack,sanki onu anlıyormuş gibi işaret parmağını çenesine koyarak başını sağa yatırdı.Felicity,kıkırdayarak yanağına öpücük kondurdu.

" Sen gördüğüm en tatlı aptal bebeksin ! " Kapının açılıp kapanma sesini duyduğunda Felicity ayağa fırlayarak merdivenlere koştu.Ben de Zack'i kucağıma alıp aşağıya inerken saçlarımı yolmasına izin verdim.

" Baba ! Seni çok özledim " Felicity,Zayn'in kucağına atlarken Zayn onu kucaklayıp yanağına kocaman bir öpücük kondurdu.

" Ben de seni özledim,meleğim "

Felicity'i kucağından indirmeden bana ve Zack'e de öpücük verdi.Zack,huysuzlanıp kollarını ona uzattığında onu kucağına verdim.Kanepeye yaslanıp bu tatlı görüntüyü izlerken kalbim eridi.Ona baba olmak çok yakışmıştı.

" Günün nasıl geçti ? " Bir hayli yorgun görünüyordu.Çocuklar salonda oynarlarken mutfakta yanıma gelmişti.Kollarını belime sararak boynuma öpücük kondurdu.

" Yorucu,yoğun ... Sana söylememek gereken bir şey var " Ben,sebzeleri keserken dalgın bir tavırla başımı salladım.

" Dinliyorum "

" İş gezisine gitmem gerekiyor ama sanırım sana önceden söylesem daha iyi olur diye düşündüm ; Romee Marshall'da bize katılacak. "

Ah ... şu Zayn'in bilmem kaç numaralı eski kız arkadaşı.Ne söylemem gerektiğini bilmiyordum,son zamanlarda birbirimize bir hayli uzaktık.Tüm gün evde Zack ile ilgileniyordum ve gün sonunda beni çok yormuş oluyordu.Yatağa döndüğümde Zayn çoktan uykuya dalmış oluyordu.Her ne kadar bir hayli bu duruma takılmış olsam da usulca başımı sallamakla yetindim.

" Anladım ... Sorun değil " Belimdeki ellerinin tutuşu sıkılaşırken beni hafifçe kendine bastırdı.Yanağıma sürtünen yanağıyla gözlerimi yumup nefesimi tuttum.Yanağıma dudaklarını bastırarak yavaşça öptü.

the last song | zmHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin