the last song | zm

12

Fırındaki yemeği kontrol ettikten sonra Felicity için çorba yaptım.Dağılmış tezgahı toparlayıp mutfaktan çıktım.Zayn,kanepede uzanıyordu ve Felicity onun göğsünde uzanarak çizgi film izliyordu.Yanakları al aldı ve gözleri uykuya yenik düşmek üzereydi ; ara ara bir kapanık bir açılıyordu.Kanepeye yanlarına oturdum ve küçük elini tutup öptüm.Hırıltılı nefesler alıyordu,boğazları şişmişti.Ara ara düzenli olarak ateşi çıkıp iniyordu.

" Herhangi bir şey ister misin,anneciğim ? Süt ? Çikolatalı kek ? Meyve suyu ? " Başını halsiz bir tavırla iki yana salladı.Şaşkınlıkla ona baktım,bu saydıklarım genelde onun reddedeceği şeyler değildi halbu ki.

" Su içmek istiyorum " dedi kısılmış sesiyle.Zayn,onu kucağında doğrulttu ve saçlarını geriye çekip alnını öptü.

" Çok acıyor,baba " Parmaklarıyla boğazına dokunduğunda Zayn yumuşacık bir sesle konuşup boynunu öptü.

" Geçecek,prensesim. " Mutfaktan küçük bir bardağa ılık su doldurup yeniden salona geldim.Zayn,yavaşça suyu ona içirdi ve göğsüne yasladı.Şimdi,Felicity koala gibi babasına sarılmıştı.Bir eli saçlarını okşarken gözleri kapandı.

" Bana ne oldu ki ? " Zayn,ile göz göze geldiğimizde bana bakarak gülümsedi.

" Biz mikropları sevmiyoruz,ama anlaşılan onlar seni çok sevmişler ve " hey,hadi Felicity'i bir süreliğine ziyarete gidelim " demişler " Felicity,hırıltılı bir sesle kıkırdadı.Sonra boğaz ağrısıyla acıyla inleyip yutkundu.

" Ben onları hiç sevmedim ama ... " Neredeyse uyumak üzereydi ; öğle uykusu saatine çok az kalmıştı.

" Haydi ... Biraz çorba içip uyuyalım " dedim.Zayn,onu kucağından indirmeden benimle birlikte mutfağa geldi.Küçük bir kaseye doldurup sandalyelerden birine oturdum.Başını Zayn'in omzundan kaldırıp ağzını açtı.Ağır hareketlerle çorbasını ona yedirdim.

" Ben doydum ... " diyerek huysuzlandı.

" Eğer iyileşmek ve yeniden parka gitmek istiyorsan,bunu bitirmelisin babacığım " Zayn'e göz ucuyla bakıp başını salladı.Son iki kaşığı da zorla ona yedirmeyi başardım.Şurubunu içirip ateşini ölçtüm ; normal,bu iyi.

Zayn,onu yatırmak için odasına kadar taşıdı.Ben de yatak odasına gidip tansiyonumu ölçtüm ; ajandama not aldım.Doktor Green bunu düzenli olarak not almamı istiyordu.Ocak ayının 2'sini kırmızı kalemle daire içerisine almıştım ; 2 Ocak,bebeğimizin doğacağı tarihti.Sadece 6 ay kalmıştı ve ben şimdiden gergin hissediyordum.Cinsiyetini öğrenmemize az bir zaman kalmıştı,bir isim düşünmeliydik.

Zayn,yatak odasına girip sigara paketini aldı ve geniş balkona çıktı.O da benim gibi yorgun ve uykusuzdu.Yatağa uzanıp beni yanına,kollarının arasına çekti.Başımı göğsüne koydum,saçlarımda burnunu gezdirip usul usul öptü.Karnımda gezinen eliyle gülümseyerek tişörtünün üzerinden göğsünü öptüm.

" Felicity iyileştikten sonra yazlığa gidebiliriz " Kaşlarım havaya kalktı.

" Santa Monica'ya mı ? " Usulca başını salladı.Bir elinin parmakları yanaklarımı okşarken gözleri yüzümde gezindi.

" Evet ... Justin ve Hailey'i de davet edebiliriz " Neşeyle gülümseyerek başımı salladım.

" Bu harika bir fikir "

***

Santa Monica sahili müthiş bir yerdi.Küçükken burada babam ile kumdan kale yapardık,bana yüzmeyi öğretirdi ve abim Daniel ile sahilde birbirimizi yakalamaya çalışırdık.Geçmişteki anılarımın aynısını şimdi kızımın yaşadığını görmek beni mutlu ediyordu.Zayn ve Felicity kumdan kale yapıyorlardı.Justin ve Jack'de öyle.Felicity bana el sallarken gülümseyerek karşılık verdim.