Ellerimle alnımı ovarak derin bir nefes aldım.Kanepede uykulu bir tavırla otururken Felicity izlediği çizgi filmin sesini yüksek bir tona getirdi." Sesini kıs " dedim asabi bir tavırla.Bana omzunun üzerinden bir bakış atıp şımarık bir tavırla omuz silkip daha çok açtı.Öfkeyle yerimden doğrulup kumandayı aldım,televizyonu kapatıp kolunu sertçe tutarak sarstım.
" Baban hasta ! Anlıyor musun ?! " Bana ürkek bakışlarla bakarken hafifçe yutkundu.Alt dudağı titriyordu ve yeşil gözlerinden yaşlar süzülmeye başladı.
" Neden bana bağırdın anne ? Beni sevmiyorsun,öyle değil mi ? Artık beni sevmiyorsunuz ! " Kumandayı elimden alıp yere çarptı ve koşarak odasına çıktı.Kanepeye güçlükle oturup yüzümü ellerimin arasına alıp ağlamaya başladım.Günlerdir öyle çok yorgundum ki bitkin hissediyordum.Zayn pek konuşmuyordu,Joe'nun öldüğünü öğrendiğinden beri iyi değildi.Kendini suçluyordu.
Gözyaşlarımı elimin tersiyle silip mutfağa girdim ve Zayn için hazırladığım çorbayı bir kaseye doldurdum.Günlerdir pek bir şey yediği söylenemezdi.Çorbayla birlikte yatak odasına çıktım.Yatakta,doğrulmuş ifadesiz suratıyla duvarı izlerken onu buldum.Ela gözleri benimkilerde gezinirken yüzüme bir gülümseme yerleştirdim ve yatağa oturdum.
" Günaydın,bebeğim. " Omuz silkerek tok bir ses tonuyla mırıldandı.
" Akşam oldu ... Ve benim günlerdir yaptığım tek şey siktiğim yatağında dinlenmek "
Huysuzluğunu anlayabiliyordum,sevdiği,yıllardır birlikte çalıştığı elemanını kaybetmişti.Ama kendini suçlayarak daha iyi hissetmeyecekti.Sadece işleri kendi için çıkmaza sürüklüyordu.Derin bir nefes alarak ona bir kaşık çorba uzattım.Başını iki yana salladı.
" Aç değilim " Gözlerimi yumdum.Yemesi gerekiyordu,daha sonra ilaçlarını verecektim.
" Zayn,lütfen "
Gözlerime yenilgiyle bakıp kaşığa uzandı.Çorbasını ona yedirdikten sonra yanına kıvrıldım.Ameliyat izlerine dikkat ederek ona sokuldum.Alnıma yumuşak bir öpücük kondurdu.Huzur tüm bedenimi sarmaladı.Yanımdaydı,benimleydi.Tanrı'dan daha başka ne isteyebilirdim ki ?
" Seninle ilgilenemiyorum,kızımla ilgilenemiyorum " Elimi göğsünde gezdirerek başımı iki yana salladım.
" Sorun değil,sevgilim.Biz iyiyiz " Parmakları yavaşça saçlarımda gezindi.İç geçirerek ona biraz daha sokuldum.Dudaklarını saçlarıma bastırarak öpücük kondurdu.
" Çok korktum,Zayn.Seni kaybettim sandım ... " Çenemi nazikçe tutarak bana gülümsedi.Bir hafta önceki haline göre biraz daha yorgun görünüyordu.Uzanıp yavaşça beni öptü.Elimi güzel yüzünde gezdirerek uzun uzun dudaklarını öptüm.
" Sizi asla bırakmam "
Bir süre başımı göğsüne koyarak varlığını yeniden ve yeniden hissettim.Kulağıma dolan kalp atışlarını duyabiliyordum ve bunun için Tanrı'ya bir kez daha teşekkür ettim.
" Felicity'i çağırır mısın ? " Usulca başımı sallayarak kızımızın odasına gittim.Halısının üzerinde oturmuş,asık suratıyla birlikte bacaklarını karnına kadar çekip kollarını etrafına dolamıştı.Bana ilgisiz bir bakış yolladı.
Derin bir nefes alarak dizlerimin üzerinde eğildim ve küçük elini tutup öptüm." Özür dilerim,bebeğim. " Bana omzunun üzerinden kaçamak bir bakış atarken yüz hatları yumuşadı.Bana doğru dönüp kollarını sıkıca boynuma dolayarak sarıldı.
" Biliyorum,çok üzgündün anneciğim.Ben de özür dilerim. " Bir elimi basına koyarak alnını uzun uzun öptüm.O kadar sevgi dolu ve hassas bir çocuktu ki,davranışları karşısında kalbim eriyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
the last song | zm
Fanfic" Tüm dünyayı аrаdıktаn sonrа, mutluluğun kendi öz yuvаndа olduğunu öğreneceksin. " Warning: Mature content.This book contains slang, violence and sexuality .