the last song | zm

28

Yine bu bölümde yazar hanımın zaman makinesi çalışmış olabilir
Ne yapayım mutlu bölümler yazmak için sabırsızlanıyorum ondan oluyor

      " Renesmee Woods ; Zayn Malik'i eşiniz olarak kabul ediyor musunuz ? Tekrardan. "

Nikah memuruna sırıtarak bakarken usulca başımı salladım.Üzerimde sadece beyaz bir elbise ve sandaletlerim vardı ve salonda bizden başka da kimse yoktu.

" Ediyorum ; tekrardan. "  Zayn'e baktığımda onunda benim gibi sırıttığını gördüm.Şaka gibiydi.Gülsem mi yoksa ağlasam mı karar veremiyordum.

" Harika.Ben de sizi yeniden karı-koca ilan ediyorum.Umarım bu sefer boşanmazsınız. "

Sanki az önce yeniden evlenen biz değilmişiz gibi Paris'i iki turist olarak gezmeye kaldığımız yerden devam etmiştik.3 sene önce beni buraya getireceğine dair söz vermişti ve şimdi Eyfel Kulesi'nin altındaydık.Bir sokak kemancısının kemanından yükselen romantik notalar sayesinde onunla orada dans ederken delirmiş gibi kahkaha atıyordum.Sadece ikimiz vardık,yüzümüze patlayan flashlar yoktu,sorular yoktu,karmaşa yoktu.İki,normal yetişkin gibi duruyorduk.

Ve yeniden Malik olmak güzeldi.Bir kez daha balayında olmakta.Gerçi 13 sene ve 2 çocuktan sonra kulağa biraz tuhaf geliyordu.

Güneş battığında ve biz suitimize adımımızı attıktan sonra odamızın muhteşem güzellikteki Paris manzarasına sahip balkonundaydık.Zayn,bir sigara yakıp kendini hasır sandalyelerden birine atarken ben de şampanya içmekle meşguldüm.Uzanıp kasedeki çileklerden bir tane ağzıma attım.Zayn,belimden tutup beni kucağına düşürürken istemsizce kıkırdadım.Elleriyle yüzümü kavrayıp her bir noktasına öpücüklerini kondurdu.

" Şuan 3 numarayı yapma zamanı,Rene. "

Burnu yanağımda gezinirken dudakları boynuma doğru ağır ağır öpücükler kondurarak indi.Gözlerim istemsizce kapanırken başımı sağa doğru yatırdım ve dudakları şimdi tamamen boynumdaydı.Bir eli belimden kalçalarıma doğru kaydı ve hiç zorlanmadan beni tamamen kucağına aldı.İkimizin rahatlıkla sığabileceği yatağa girdiğimizde sırtım soğuk çarşaflarla temas etti.Ürpererek kollarımı boynuna sardım.Bir elini başımın arkasına koyarak beni sertçe öptü.Ona karşı doyumsuzdum,bu muhteşem adam aklımı başımdan alıyordu.Dudakları göğsümü bulduğunda inleyerek başımı geriye attım.Parmaklarımı saçlarından yüzüne doğru kaydırdım ve onu nazikçe yukarı çektim.

" Rene,seni öyle çok seviyorum ki "

Dudakları dudaklarımı istekle öperken ensesini okşayarak iç geçirircesine mırıldandım.

" Beni sakın bırakma,Zayn "

Gırtlağından bir inilti yükselirken gözlerini yumdu.Ilahi bir şeydi bu.Bu, sıra dışı bir duygu, müthiş bir doluluk hissiydi.Inledim ve o başımı ellerinin arasına alıp gözlerimin içine bakarken ben de kollarının üst kısımlarına sıkıca yapıştım. Yoğun ve ela bakışları arzuyla yanıyordu.

" Asla,bebeğim " diye mırıldandı ve beni ateşli bir şevkle, tutkuyla öptü.Ellerim güzel yüzünde gezindi.Öpüşüne karşılık verirken mırıldandım.

" Seni seviyorum "

Kısa,güçlü bir nefes verirken kendini bana her ittirişinde bacaklarımdaki güç sanki çekiliyormuş gibi hissediyordum.Alt dudağımı yavaşça ısırarak ve yumuşak iniltilerimi bastırarak beni tatlı tatlı öptü. Ellerimi saçlarının arasına kaydırdım ve kendimi ritmine teslim ettim.Vücudum ağır ve emin adımlarla yükseklere, daha yükseklere tırmandı ve sertçe düştüm.Başım göğsüne düşerken beni sıkıca tuttuğu için ona minnettardım.Saçlarımı öperek usulca mırıldandı.