Sabah uyandığımda toprakla yan yana yatıyorduk buna garip bir şekilde alışmıştım. Saate baktığımda saat daha yediydi kahvaltıya yetisebiliriz diye düşündüm ve toprağı kaldırmaya karar verdim.
Dün dövsen daha iyiydi demişti acaba dövsem mi? Yok ya adam kalpten gider sesimi biraz yükselterek
"Toprak şşt hadi kalk kahvaltıya eve gidelim hadi" tek verdiği tepki arkasını dönmek olmuştu sesimi biraz daha yükselterek
"Kalk dedim hadi ya panda öküz uykucu öküz Trabzon öküzü kalk ya" vay Trabzon öküzü beğendim bunu he bundan sonra toprağa bunu diyeceğim
"Hadi ya!" Dedim bağıra bağıra
"Off ya bir uyuyamıyacak mıyım ben ya neyse en azından şiddet kalkmış yarında öperek uyandırırsın inşallah ondan sonra ki günde artık ne yap-"
Sözünü bitirmesini engelleyerek
"Ben sana şimdi bir şey yaparım da neyse hadi yemeğe yetişelim kalk hadi" dedim ve konuşmasına izin vermeden odaya girdim konuşsa beni sinir edicek çünkü öküz.Topraktan
Şuan arabada eve gidiyoruz asya dirseğini kapıya koymuş dışarıyı izliyordu.
Bazen düşünüyorum acaba belki bir gün Asya'da benim onu sevdiğim gibi sevebilir mı beni aday benim ilk aşkım o gün dere kenarında gördüğüm günden beri aşığım ona her buraya geldiğimizde onu görmeye çalışırdım ama göremedim hiç bir zaman o gün tepeden indiği zaman asya olduğunu söylediğinde evleneceğim kızın asya olmasına değil de Asya'yı tekrardan görmeme şaşırmıştım.Eve girdiğimizde ev ahalisi kahvaltıya yeni oturmuştu hepsine selam verip yemeğe başladık.
Yemek bittikten sonra artık benim şirkete gitmem gerekiyordu abimler hallediyordu ama benim gibi olmuyordu.
Masadan kalkınca Asya'da kalktı beni uğurlaması hoşuma gidiyordu tanı öyle klasik evli çiftler gibi değil di ama bu bile bana yetiyordu.
Arkama dönüp baktığımda asya bana bakıyordu
"Kolay gelsin sana" dedi ilerleme vardı en azından
"Sağol sende dikkat et bir şey olursa haber ver" dedim ve arabaya bindim.Asya'dan
Toprak gittikten sonra hep beraber sofrayı topladık sonra odaya çıktım. Bir kaç gündür telefona doğru düzgün bakmıyordum. Sosyal medya hesaplarına falan baktıktan sonra saate baktım oha ben bu kadar zaman ne yaptım saat üç buçuk olmuştu tam telefonu yatağa atıp kalkıp gidecektim ki telefon çaldı arayan ' büyük deli' yazısını görünce gülümsedim.
"AA tanımadığım bir numara kim acaba beni unutmuş biri olabilir mi" dedim imayla
"Demek tanımıyorsun beni tanımayan birine niye sürpriz yapayım o zaman beni tanıyan birine yaparım" dedi ciddice
"Gıcık nerden vuracağını iyi biliyorsun" dedim gülerek
"Napıyorsun Allah'ın kırk altığı "
"Napiyim telefona dalmışım sen söyle bakayım sürpriz neymiş" dedim merakla
"Akşam gelebilirsin bizim mekanda anlarsın ya" dedi sonunda gülerek
"Kim kim olacağız" dedim yani evliydim ama ne bileyim gitmekte istiyordum
"Bizimkiler olcak sadece onlar garanti sen gelebilir misin saat sekiz buçukta alırım seni" diyince biraz düşündüm evdekilere sılaya gittiğimi söylerim toprağa gerek yok banane
"Tamam sen alma ben gelirim" dedim biraz konuştuktan sonra telefonu kapattım. Aşağı indiğimde yengem Kübra ve babaannem oturuyorlardı yanlarına gidip
"Kusura bakmayın dalmışım öyle" dedim gülümseyerek Kübra sırıtarak
"Dalarsın tabi yorulmuşsundur sen" dedi imayla ne demeye çalışmıştı anlamadım sonra bir anda anlayınca yanaklarım kızarmaya başladığını yanmasından anladım babaannem atladı
"Şşt Kübra uylama kıza onlar daha yeni evliler birbirlerine alışmadılar bile utanma kızım sen" dedi başımı okşayarak bir dakika toprak bana 3 ay falan dedi sorsam mı acaba bir daha bir dakika çiçek yenge ne zamandır evliydi ama onunda çocuğu yoktu ama ortada kuma da yoktu
"Yenge siz ne kadardır evlisiniz " dedim merakla
"Sekiz aylık evliyiz canım biz" dedi gülerek eee sekiz aydır çocuk yok ama kuma da yok yoksa toprak bana yalan mı söylemişti
"Babaanne şey sizde üç ay içinde bebek haberi verilmezse k.. kuma geliyor mu" dediğimde yengemle Kübra bir kahkaha patlattı
"Kızım o ne öyle onu nerden çıkardın" diyince sinirden kudurmuştum ah toprak rezil ettin beni desem mi acaba
"Ş..şey toprak dedi öyle" dedim başımı eğerek hayır şimdi de bizi toprakla hayır ya bok ettim her şeyi off
"Ayy eltim toprak senle şey için demiştir öyle" dedi yengem kaşlarımı çattım bak işte öyle anladılar.
"Abime bak seennn" dedi Kübra uzatarak
Dayanamayıp
"Ya yok öyle bir şey o oturuyorken dedi yani öyle bir şey için değil" dedim kızararak bunun hesabını toprağa elbet soracaktım.Saat yedi olmuştu topraklar geldiğinde masaya oturduk yemek gayet keyifli geçiyordu
Dedeme dönerek
"Dede bu akşam Sıla diye bir arkadaşıma gidebilir miyim" deidm gülümseyerek toprağın bana vaktini farkediyordum ama sırtım ona dönüktü.
"Tabi git kızım izin almana gerek yok yani benden değil topraktan al" dediğinde herkes toprağa bakıyordu bende döndüğümde sinsice sırıttığını farkettim
"Ben götürürüm seni" dediğinde ne yapıcam ben yani oraya asla götüremezdim orası gizli bir yer aslında çok gizli değil ama öyle bişi işte
"Yok gerek yok ben giderim çok kalmam zaten " dedim gözlerimi kısarak toprak hiç bir şey demedi öküz işte hayvan yemek yedikten sonra masayı toplayıp saate baktım sekiz on beş civarıydı yukarı çıktım. Rahat bir şeyler alıp giyinme üstüme geçirdim oda üç bölümden oluşuyordu hatta 4 biel sayılabilir kapıdan girdiğimizde sağda yatak solda koltuk falan vardı tam karşıda iki kapı biri giyinme odası biri banyo banyo ikiye ayrılıyordu içindeki kapı sayesinde bir tarafta lavoba tuvalet bir kısımda banyo vardı. Giyinme odasından çıkıp odaya baktım toprak gelmemişti içimden şükür cekrtken içeri toprak girdi
"Nereye" dedi kaşlarını kaldırarak
"Dedim ya sılaya gidiceğim diye" dedim suratına bakmadan
"Niye benim götürmemi istemiyorsun o zaman" dedi imayla
Ne diyim gizli mekanı göremezsin falan mı
"Ya yorulma ben giderim" dedim ve yanından çıkıp gittim arabaya binip beklemeden yola koyuldum.
Bizimkiler dediği Ali ben Sıla fatih ve Furkan genelde böyle takılırdık gizli yer dediğimizde köyün çıkışında tek katlı bir evin üstü çıkması zor ama manzara güzel genelde canımız sıkkın olduğunda toplanırdık burayaArabadan indiğimde herkes gelmişti tek Sıla hanım yoktu
"Ooo yenge hoş geldin" dedi gevşek ağızlı Furkan yenge demesinin nedeni ise toprağın yakın arkadaşlarından biri
"Demek yenge he demek ki onun değeri daha fazla öyle olsun yazdım bunu"
Fatih anırınca Ali bana döndü
"Gelmen sıkıntı olmadı demi yani zorlanmadın"
"Yok ya sılaya gidiceğim dedim toprak ben götüreyim dedi ama ben izin vermedim tabiki de"
O sırada yanımızda bir araba durdu sılaydı gelen
"Sonun da assolistimiz teşvik edebildi" dedim laf sokarak
"Ya sormayın annemin laflarından geç kaldım sende burdasın ya kadının aklına neler geldi acaba" dedi Sıla'nın annesi nur teyze beni çok severdi ama huylarımı sevmezdi ben de burda olunca haklı tabi kadın
Fatih ellerini birbirine vurarak
"Evet ekip toplandıysa ben bu akşamki bebeklerimi çıkartıyorum" bebek dediği şey içeceklerdi evet içecektik yani bunu belki hoş karşılamaya bilirsiniz ama bu bizim gelenektir.
Çatıya çıkıp her zamanki yerimize oturduk fatih ve Furkan masayı kuruyorlardı mezeler bile tamdı
"Bakın abartmadan içiyoruz özellikle asya sen bak başıma kalırsın uğraşamam" dedi Ali her zamanki gibi tam bir tık daha fazla içecektim çünkü birazda olsa bir şey düşünmek istemiyorum.
Kimse cevap vermedi bir bardak bir bardak daha derken ben kafayı bulmaya başlamıştım bile.İlahi bakış açısı
Asya içtikçe Ali endişeleniyordu
Sonra asya masadan kalkıp aşağı indi arabasına yöneldi ve teyipten şarkı açtı oyun havası çalıyordu herkes kafayı bulmuştu asya yukarı çıkıp yarım ağız bir şekilde
"Hayde oturmaya mı geldik" diyip kıvırmaya başlamıştı.
Herkes alide dahil bir ellerinde bardaklarla oyun oynuyorlardı deli gibi ve herkes çok eğleniyordu.O sırada toprak meraktan ölmekteydi ona güveniyordu ama bir tarafı hep merak ediyordu. Telefonu çalınca hemen telefona koştu arayan aliydi
"Efendim Ali" dedi toprak merakla arkadan sesler geliyordu gülme ve roman havası sesi
"Toprak asya bizle biz..biz beraberiz koyun çıkışındaki eski bakkalın ordayız gel al Asya'yı"
Toprak Duyduğu şeyle şaşırmıştı çünkü asya içmişti
"Tamam ben geliyorum bir geleyim oraya o zaman göstereceğim ben size içmeyi"
Toprak cevap beklemeden telefonu kapattı Asya'ya çok sinirliydi yalan söylediği için hiç beklemeden yola koyuldu.************************
Evet arkadaşlar bir bölümün daha sonuna geldik
Geç yayınlamamın sebebi izlenme artması için bekledim. Arttığı için yeni bölümle sizlerleyim inşallah beğenirsiniz
Beğenmeyi ve düşüncelerinizi paylaşmayı unutmayın ve beni takip etmeyi de ihmal etmeyin
İyi okumalar.......
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Zorunlu Aşk
General FictionBu onların hikayesidi bir o kadar masum bir o kadarda acılıydı her ikisininde hikayesi başka bir acı içeriyordu asya acılarıyla güçlendi toprak ise yaşadıkları ile, kalbi bir taştan farksızdı bir o kadar da yumuşakdı... //\\ //\\ //\\ //\\ //\\...