Zorunlu Aşk

ZA/26

"Toprak hadi kalk artık ya sanırsın üç gündür sen kaçırıldın" tam yarım saattir öküz gibi uyuyan toprağı uyandırmaya çalışıyorum uyan daha artık
"Uykum varr" hamileydim demi ben bence artık bunu avantaj olarak kullanabilirim yalandan kim ölmüş zaten
"Ay toprak doğuruyum ayy" toprak anında yanıma gelip beni ayağı kaldırdı
"Ne yapmam gerek hastane hadi hastane gidiyoruz hadi" tam şaka olduğunu söylemeye çalışıyordum ki bir anda havaya uçtum ben daha ne olduğunu anlamadan merdivenlere gelmiştik
"Toprak"
"Yorma kendini güzelim"
"Toprak doğur-"
"Uyanın asya doğuruyor" diye bir anda bağırdı bütün ev halkı bize bakarken gülmemek için kendimi zor tutuyordum.
"Lan baran arabayı hazırla baba oluyorum LAN!" evden bir kahkaha duyulunca toprak bir anda durdu yüzü bana dönünce bende bir anda kahkaha attım. Toprak kızmış olucak ki beni bir anda yere attı öküz ayağım acıdı ya

"Ya öküz ayağım" dedim bileğimi ovarken Kübra ve yengem hemen yanıma geldi
"Abi sen iyi misin kız iki tane hamile sen kızı yere atıyorsun ya" diye abisine bağıran kübraya minnet dolu bakışlar yolladım
"Ula sen ne yaptığını zannedersin" diye babaannem bağırdı
"Bu bana doğuruyum dedi" tamam çok azıcık suçlu olabilirim yengemle birlikte gülünce
"Ya napabilirim uyanmadı bir türlü bende aklıma bu geldi bunu yaptım" dedim mahçup bir şekilde
"Aferin kızıma benim bana bak toprak bir daha benim gelinine böyle bir şey yaparsan seni keserim ona göre"
Ah canım babaannem
"Oh ne güzel ya sanırsın asya tek başına yaptı çocukları benim hiç bir katkım yok" dediği şeyle gözlerimi pörtlettim ve karnına dirseği geçirdim
"Toprak ya doğru konuş" dedim fısıltı ile
"Tamam hadi yemeğe" dedi toprak beni belimden iterek baran gülmemek için kendini zor tutarak
"Abi üstün" dediğinde hemen toprağa döndüm sadece bir şort üst yok baklavam var diye bağırıyor hemen önüne geçerek güldüm ve
"Şey biz hemen geliyoruz" Allah'tan benim üstüm öyle değil bir şort ve tişört toprak sırıtarak
"Baklavalarımı kıskanmana gerek yok"
"Ne kıskancam ya sadece üşürsün" dedim inanmasını ümit ederek
"Yaz gününde" hadi birde burdan bak
"Ya toprak hadi"

Üstümüze doğru düzgün şeyler giyinip kahvaltıya indik.

"Sonunda" diye elllerini birbirine vurdu Kübra
"Kübra sus sinirim tepemde senden çıkamasını istemezsin değil mi?" Toprağın tehditkar sesine ben bile korktum ya
"Sende karına sinirlenip bana gel"
"Küb-"
"Yeter önemli bir konu konuşmak mümkün değil" dedemin aniden çıkışı ile yerimde sıçradım bir aylık olsa da bende hamileyim ya bebislerim benim
"Bu akşam Asya'nın ailesi buraya geliyor evlilik meselesi için" ne nasıl
"Biz evliyiz ya" diye bir anda çıkış yaptım ben evliyim inanmayan parmağıma baksın hıh
"Bana bu kadar meraklı olduğunu bilmiyordum" kulağıma fısıldayan toprağa yapmacık bir gülüş atıp
"Seni düşünüyorum evde kalırsın falan" oda bana aynı bakışı atıp
"Kendini düşün birazda" diyip göz kırptı
"Kübra için" diye açıklama yapan dedeme mal mal baktım lanet olsun unutmuştum doğru değil mi benim abim bu ucube ile sevgiliydi benim gibi bir görümce ooo kübranın işi zor
"He doğru Kübra bize gelin geliyor değil mi?" Biz kendi aramızda gülüşürken baran bir anda masadan kalkıp gitti. Masada ki herkes ona bakarken o çoktan evden çıkmıştı. Niye böyle birşey yaptığını anlamadı kimse kıskançlık acaba kardeşini mi kıskandı yoksa evde kaldım derdimi yani bilinmez.

*********************

"Ben bakarım" diyerek kapıya koşan kübraya gülerek bakıyordum kapıyı açtığında kardeş olduğumuzu belli eden yakışıklılığı ile abim belirdi eee kimin abisi.

Kübra kapıyı açalı 2 dakika falan olmuştu ve hala mal gibi kalmış abimle bakışıyorlardı. Bu Kübra bana neler yapmıştı Allahım sen büyüksün yarab intikam soğuk yenen bir yemektir niye soğuk onu bende bilmiyorum