Topraktan
Üçümüz ayrı arabalarda Aras önde ben ortada arda arkada beraber onların dediği yere gidiyorduk. Bulmuştum ve onu birdaha bırakamam. Şu üç günde öyle hasret kaldım ki deniz gözlerine bulduğum anda gözlerini bile öpebilirim. Telefonum çalınca arayana baktım arasdı.
"Alo"
"Efendim"
"Yaklaştık hazır ol"
"Tamam"Geldim deniz gözlüm geldim.
Asya'dan
Vidyodan sonra hiçbir haber yoktu artık korkuyordum beni bulamazsa ne olucak asla ama asla Selim'le birlikte olamazdım ne kadar zorla da olsa ben toprağa alışmıştım ve onu seviyordum evet evet ben o öküzü seviyorum. Miran ve selim içeri gelince sıkıntı ile bir nefes verdim. Karşıma geçince
"Miran biliyorsun ki beni salarsan sana hiçbir yapmamaya söz verebilirim" dedim ikna olmasını ümit ederek bir kahkaha attı
"Biri korkmaya başlamış anlaşılan" dedi kahkasının arasında
"Sen beni bir sal ben sana ben sana korkma neymiş göstereceğim" dedim dişlerimin arasından
"Kes sesini bak kimse ortalıkta yok demek ki o kadar değerin yokmuş vidyoya da yanıt gelmedi" dedi sırıtarak sen öyle san bulcak beni ve sonra sen biticeksin.
Dışarda asfaltı ağlatan bir fren sesi duyulunca bağırmaya başladım gelmişti gelmişlerdi beni bulmuştu sonunda
"Toprak"
"Burdayım"
"Abi"
"Bur-"
"Kes sesini" diye lafımı bölüp beni çekmeye başlayan Miran'a karşı koymaya çalışıyordum beni kucağına alıp arka kapıya yöneldi. O sırada içeri giren toprağı gördüm
"Toprak" diye bağırdım anında gözleri beni bulunca gözlerindeki korkuyu gördüm kip kırmızıydı gözleri ağlamıştı ve gözlerinin altında ki morluklar dan uyumadığı belliydi.
"Asya!!" O peşimizden koşarken Miran beni arabanın içine atıp hemen arabaya atladı. Selim yanımda olduğu için beni tutmaya çalışıyordu bende arkaya bakmak için çırpınıyordum.
Selim'in bir anlık dalgınlığı ile arakya baktım oradaydı tam arkamızda
"Selim al şunu içeri" diye bağırdı Miran selim arka da beni tutmak için çabalıyordu ormanlık bir araziye gelmiştik ve seslerden arka da olduğunu anlamıştım. Bir anda araba ani bir asfaltı ağlatan bir şekilde durdu. Arabanın durması ile benim arkadan alınmam bir oldu Miran beni indirdir indirmez kafama silah doğrulttu karşıya baktığımda abimler ve toprak tam karşımdaydı.
"Uzaklaşın peşimizi bırakın yoksa o pek sevgili delikanlı kızınız toprağı boylar" dedi kafama silahı doğrulturken"Ne derdin varsa benle Asya'yı bırak" işte benim kocam benim için canını tehlikeye atıyor.
"Miran bırak Asya'yı burdan çıkışın yok" dedi Aras abim peşine arda abimse öylece durmuş boş bir anını bekliyordu birden toprak belinden silahını çıkarttı. Bize doğru tutunca korkmadım değil yanlış bir hareketinden bana da birşey olabilir ve ben hiç iyi değildim gözüm kararıyor du başım dönüyordu açlıktan olsa gerek diye aklımdan geçirdim...
Topraktan
Asya'ya baktığımda ayakta zor durduğunu gördüm
"Asya'yı bırak silahı atıp yanına geleceğim" dedim ikna olması ümidiyle Miran bir kahkaha attı.
"Ben adamın kendisine zarar vermem ölüp gitmen benim elime birşey geçirmez ama asya ölürse hepiniz ölürsünüz yani bir taşta bilmem kaç kuş"
Miran cümlesini bitirir bitirmez yanındaki şerefsiz lafa atladı
"Anlaşma da böyle yoktu öldürme falan" dedi kısık sesle konuştu ama hepimiz duyduk Miran bir anda celallendi
"Ee yeter bee!" Diyip Asya'nın kafasından silahı çekip Selim'in ayağından vurdu selim yani canı az olan ikinci sümsük yeri yapıştı o anda asya bir anda bağırdı
"SELİM!!" Bağırması canımı sıksa da onlar çocukluk arkadaşı her ne kadar selim için öyle olmasa da....
"Ne zannettin lan sen sadece bana yarım ettin bunlar gelmese bile sana Asya'yı verir miyim? ben" şerefsiz işte
"Yeter asıl eğlence başlıyor yanlış bir hareketiniz olmasın" dedi Miran Asya'yı bıraktı ve eliyle ittirerek dizlerinin üzerine oturttu. Kafasına silahı doğrulttu
"Son duanı et asya Karabey" diye bağırdı o bir Karabey di benim karım benim her şeyim benim deniz gözlüm benim sevdiğim kısacası benimdi ve bu kadar basit olmazdı asya serserice sırıtıp
"Cehennemde seni bekliyor olacağım" dedi...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Zorunlu Aşk
General FictionBu onların hikayesidi bir o kadar masum bir o kadarda acılıydı her ikisininde hikayesi başka bir acı içeriyordu asya acılarıyla güçlendi toprak ise yaşadıkları ile, kalbi bir taştan farksızdı bir o kadar da yumuşakdı... //\\ //\\ //\\ //\\ //\\...