"Yine ne yaptın senin arkanı toplamaktan bıktım Asya" bla bla tam 1 saattir Ali'nin bu laflarını dinliyorum.
"Ali bittimi?" Artık gına geldi yani en son bıktım diye çığlık atıcağım
"Bitmedi efendim dua et o kız şikayet etmedi yoksa işiniz iş değildi" etsin bakım sıkıyorsa
"Hadi bir de etsin o zaman olurdu asıl eğlence" arkadan biricik görümcem Kübra yine lafa atladı
"Tamam hadi herkes arabaya yapıcak hiç bir şey yok olan oldu" belkide aramızdaki en otoriterli olan Mustafa abimin emri üzerine arabaya geçtik ben tabikide kaçırmış olduğum toprağın arabasına bindim.
"Asya konuşalım mı? artık" Allahım şu sabır denen şey nerde çünkü bana fazlası ile lazım
"Pardon ne konuşacağız benim yalan dinlemeye hiç bir niyetim yok" ilk ve tek aşkım asya bla bla yeter artık bunların hepsi yalan ve ben artık duymak istemiyorum
"Dinliceksin çünkü yalan değil" aha yalan vol 2
"Tabi canım ondan ben hiç bir şey dinlemiyorum ve sende beni eve bırakıyorsun ne diyeceksem depoda dedim en son" neyi kast ettiğimi anladı gayet iyi ben hayatımın geri kalanını yalan dinleyerek geçirmek istemiyorum
"Yeter bir daha böyle bir konu açarsan pişman olursun ben dinliceksin dediysem dinliyeceksin bitti" Allahım sabır yarab
"Ayy yeter ya yeter eve götür beni çekemem ben seni" bay ukala moduna giren toprak bey beni takmadan telefonu eline aldı
"Abi biz gelmiyoruz bir yere uğrayacağız" ve sonrasında telefon kapanır çatılmış kaşlarla toprağa bakarken
"Gelmiyorum ben bir yere" dedim emin çıkan bir sesle ağzından bir kahkaha çıktı
"Arabayı ben sürüyorum yanlız" ah zeki ve yakışıklı çocuk ne saçmalıyorsun sen yineNe yalan mı? Şu çocuğa tipsiz diyenin yeri yerin 7 kat altı
Bunu sonra konuşalım senle olur mu
"Toprak gerçekten bıktım eve götür beni" dedim kesik çıkan sesimle gerçekten gerçekten bıktım artık dayanamıyorum hani bir insanın boğazında bir yumru oluşur ya artık o bende de var ve ben nefes alamıyorum bazen düşünüyorum normal hayatı olan yirmi yaşında bir insan şu anda sevgilisi ile hayal kuruyor ama ben sevmediğim biriyle evleniyorum ve daha nicesi
"Beni dinlemeden sana hiç bir şey yok" ben sana yapıcağım çok iyi biliyorum
"Nereye gidiyoruz toprak onu söyle bari" cümlemin üzerine toprak zafer edası ile güldü ve
"Yanlız kalabileceğimiz bir yere"**********************
Geldiğimiz yer o gün bana her şeyi itiraf ettiği yer yani ormanlık araziye geldi hadi bakım asya yine yalanlar bak karşı çıkma bu öküz kılıklı boğa seni burda öldürür sonra kurtların önüne atar o zaman sıçtın işte off ne diyorum ben toprak asla öyle bir şey yapmaz saçmalama istersen
Hıhı
Ayy yeter ya ben en iyisi bir psikoloğa gideyim de şu içimdeki salağı bir alsın ya bune toprak aşağı inince bende yavaşça indim ve kapının önünde bekledim bir ayağına mı gitcem oldu başka
"Toprak seni dinlemiyeceğimi sende iyi biliyorsun" dedim tek kaşımı kaldırarak
"Asya çocukluk yapıyorsun"
"Sensin çocukluk yapan kendini benim yerime köy bir gece telefonuna benle başkasının resmi geliyor ne yapardın şuan burda olamazdık belki de" kurduğum cümlenin üzerine bir adım atıp beni kendi ile araba arasında sıkıştırdı
"Kimse sana DOKUNAMAZ!" diye böğürdü korkudan olduğum yere döndüm hadi ama ben ne ara bu kadar korkak oldum
"Bağırmasana ya" dedim yutkunarak
"Dinliceksin" kısasa kısas inada inat
"Dinlemiyeceğim"
"Dinliceksin"
"Dinlemiyeceğim" haha inat asya iş başında
"Dinliceksin"
"Dinlemi-" lafımı kesen şey dudağımda hissettiğim sıcaklık oldu hissettiğim sıcaklık ile vücudumun her yeri titredi bana bu kadar etki etmesi garipti alt dudağımda hissettiğim acı ile dudaklarımın arası açıldı öküz dudağımı ısırmıştı. Toprak remen dudaklarımı sömürürken bekledim beklememe sinirlenmiş olucak ki bir kere daha ısırdı dudaklarımın arasından kaçan bir inilti ile ne olucağını düşünmeden karşılık verdim. Onun kadar olmasa da bende kendi çapimda karşılık verdim bu niye bu kadar profesyonel hakikaten acaba kaç kişi ile öpüştü. Aklıma gelen pislik ile dudağını ısırdım. Anında geri çekilip dudağını test etti kanamıştı iyi oldu öküze
"Na yaptığını zannediyorsun sen" diye dengesizlik yaptım sanki o benim dudağımı ısırdı.
"Asıl sen ne yapıyorsun ettin bütün ortamın içine" odun asya eheheh
"Dengesizlik yapma niye sen yapıyorsun öyle" dedim sahte sinirle bizde bir gelişme var hadi bakim cevap vermek yerine bana biraz daha yaklaştı yine onla arabanın arasında sıkışmıştım. Dudaklarıma nefesini vererek
"Ne yapıyor muşum?"
Bu halleri beni zayıflatıyordu ve bu sırf bu yüzden yapmıyorsa bende Asya değilim
"Y.. yapma" dedim aha kekeledim işte şimdi anladı asya koca bir alkış sana
mümkünmüş gibi biraz daha yaklaştı
"Ne yapma anlamadım" dedi burnunu burnuma sürterek şimdi hazır olun asıl asya çıkıyor piç piç sırıttım
"Ne sırıtıyorsun sen" diye sordu sağ dizimi kırarak tam yerine vurdum hadi bakım asya başkan
"Kaşındınız toprak bey" diyip koşmaya başladım toprağın arabasına binip kapıları kilitledim. Gülmem daha da genişlerken
"Cezanız" diyip göz kırptım arka lastikleri kaydırarak gaza bastım ve bir duman çıkardım toprak arka da toprak banyosu yaparken beklemeden gaza bastım.biraz gittikten sonra telefonum çaldı arayan tabikide topraktı
"Asya!!" kulağımı siktin be öküz
"Ya bağırma be kulağım bana lazım" dedim şuan bana nasıl saydırdığını duymasam da biliyorum
"Ne yaptığını sanıyorsun çabuk geri gel sende alıştın araba kaçırmaya" dedi geçen ki olayı kast ederek
"Araba kullanıyorken telefon ile konuşmak kurallara aykırıdır toprak bey görüşmek üzere" dedim
"Ben sana kuralı göstereceğim o zaman sende cezana hazır ol" hadi bakım bindik bir alamete gidiyoz kıyamete
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Zorunlu Aşk
General FictionBu onların hikayesidi bir o kadar masum bir o kadarda acılıydı her ikisininde hikayesi başka bir acı içeriyordu asya acılarıyla güçlendi toprak ise yaşadıkları ile, kalbi bir taştan farksızdı bir o kadar da yumuşakdı... //\\ //\\ //\\ //\\ //\\...