Bir kaç adım atarak kapıdan içeri girdim. Etraf oldukça kalabalıktı. Ben fazla gerilmiştim. İçeri ilerledik ve sahnenin yakınlarında bir yere geçtim. Yarışma başlamak üzereydi.
Son provalar yapılıyordu. Aslında eski planıma göre tam şuan kulise girip onları ,özellikle Sibel'i , sinirlendirmekti.
Tabiki bunu yapmadım. Buraya geldiğimi Demet hariç kimse bilmiyordu. Demet'in de plandan haberi yoktu zaten. Sadece provaları ve akorları bana göndermişti. Onlar sürekli prova yaptıkları için doğru düzgün buluşup konuşmaya vaktimiz olmamıştı. Hoş bende sürekli provadaydım.
Sahneye gerekli son düzenlemeler yapıldıktan sonra 1. Grup sahneye geldi. Solistlerinden bateristlerine kadar erkektiler. Aslında kız bateriste pek fazla rastlanmıyordu. Tek kız baterist Karambol'deydi bugün ve ben onun yerini alacaktım. Bir aksilik çıkmazsa elbette.
Büyük bir alkış koptu ve destekleyici bir kaç söz seyircilerden geldiğinde şarkıya başladılar. Ortama büyük bir sessizlik hakimdi çünkü bu bir yarışma olduğu için iyi değerlendirilmesi gerekliydi.
Grup şarkısını tamamladı. Gayet iyi bir performas sergilemişlerdi ve ben daha da fazla gerildim. Özgüven denen bir şey kalmamıştı. Acaba hiç burnumu sokmayıp buradan gitse miydim? Kendi kendime bir çelişkide kaldım uzun süre.
2. Grup , 3. 4 5 ve 6 ... herkes sahneye çıkmıştı 7. Olarak sahneye Karambol çıkacaktı.
Önce Demet'i gördüm. Dik duruşuyla ilerledi ve mikrofonun başına geçti. Herkes onları alkışlamaya başladı. Sonra Savaş geldi. Gitarı omzuna taktı. Sibel geldi daha sonra ve baterinin başına oturdu. Gülümseyerek seyircilerin üzerinde göz gezdirdi ve sonra ikimiz göz göze geldik. Anında gülümsemesi solarken kimseye bir şey diyemedi çünkü Ege gelmiş ve parçaya başlamışlardı.
Ben ne yapacağımı bilmiyordum. Arada kalmıştım. Sahneye çıkmak istemiyordum. Arkamı dönerek hızlı adımlarla buradan çıkmaya karar verdim. Sonra olan oldu işte. Sibel beni görünce daha da hırs yapmış ve şarkının başında kendini zorlamıştı. Bileğini zorladı ve baget elinden fırladı.
Şarkı durmuştu . Herkes şaşkınlıkla olanları izliyordu. Karambol apar topar kulise girdiler. Ve sahneye 8. Grup çıktı. Böyle olacağını biliyordum. Gelmiştim bir kere ve onları böyle bırakamazdım. Kulise koşmaya başladım.
Herkesi iterek ve bir kaç kere sendeleyerek. Resmen herkes dönmüş bana bakıyordu ve ben koşarak kulise ilerliyordum. Gözlerim dolmuştu yine. Derin bir nefes aldım ve içeri girdim. Nefes nefese kalmıştım. Ve soluklanmayı bekledim. Herkes bana odaklanmıştı.
Kimseye söz hakki tanımadan konuşmaya başladım "Sahneye ben çıkabilirim."
Sibel oturduğu yerden konuşmaya başladı. "Sen nasıl bir aptalsın ? Ne yüzle buraya geliyorsun?"
Demet "Arkadaşlar Deniz'in bateride olmasından başka şansımız yok kaybediyoruz." dedi ama Savaş onaylamaz bir şekilde "Deniz daha parçayı bilmiyor asıl onunla sahneye çıkarsak kaybederiz ." dedi.
Ege bir süre sessiz kaldı sonra o da konuştu. "Deniz'den başka bir yolumuz yok."
O sırada görevli yanımıza geldi ve durumu sordu. Bu bir sakatlık olduğu için tekrar bir şans daha verilecekti ve en son sahneye çıkacaktık. Baterist bendim. Sibel bana nefret dolu bakıyordu. İsimsiz onu sakinleştirmek ve bileğine baktırmak için hastaneye götüreceğini söyledi.
Savaş " son değil ilk provayı bile alamadık , bence yarıştan çekilmeliyiz ." dedi.
Bense bir kenara oturdum ve sakince düşünmeye başladım. Hafiften başım dönüyordu ama bunu yapabilirdim.
Gruba borcum vardı bir kere ve ben yapabilirdim.
Grupta konuşulan hiçbir şeyi algılayamaz hale geldiğimde göz hizama Demet girdi. Eğilmiş bana bakıyordu elimk tuttu ve bana seslendi. "Deniz sana güveniyorum yapabilirsin sakin ol ." Bana destek olmaya çalışıyordu. O da benim bu parçada ne kadar iyi olduğumu bilmiyordu ama bana güvenmişti.
Bunu yapabilirdim.
"Sıra bizde ." Ege'nin sesiyle herkes ayaklandı. Ben de ayağa kalktım. Büyük bir nefes aldım ve verdim. Elime bagetlerimi aldım. Ve sahneye adımladık.
Herkes yine bizi alkışladı. Gözü bende olanlar vardı bunu hissediyordum ama kimseye bakmadan bateriye geçtim. Bagetlerimi ellerime aldım ve sıkıca tuttum. İyice yerleştik ve jurilerden biri açıklama yapmaya başladı. "Karambol'ün bateristi küçük bi sakatlık geçirdi, o yüzden onlara bir şans daha tanıdık ." Ardından bize çalmamız için işaret verdi. Önce savaş elektro gitarla parçaya girdi. Fazla heyecanlıydım ama yapabilirdim. Sonra Ege gitarıyla devam etti. Sıra bendeydi. İçimden geri sayım başlattım. 3, 2 , 1 Başla.
Bateriyle giriş yaptım . Burası kolay bir yerdi ve zorlanmadan kafamda böldüğüm parçalara göre ilk kısım kusursuz bir şekilde bitti. Demet'te şarkıyı söylemeye başladı ve güzel bir ekip gibi duruyorduk uzaktan.
Şimdi benim ön planda olduğum , şarkının nakaratına girmeden hemen önceki kısımdaydık. Derin bir nefes aldım ve hızlandım. Vuruşlarım doğruydu ama sadece fazla heyecanlıydım.
Kollarım ağrıyordu , arkadan gitarların sesi de bana eşlik ediyordu ama herkes benim vuruşlarımı dinliyordu. Sonra yavaşladım ve Demet nakarata girdi. Burda da epey hızlı çalmam gerekiyordu .
Elimden gelenin en iyisini yapıyordum.
Parça sorunsuz ilerlerken son kısma gelmiştik. Burası beni en çok zorlayan yerdi ama yapabilirdim.
O kadar hızlıydı ki bir an neyi nereye vuracağımı unuttuma ama o kadar fazla çalışmıştım ki ezberlemiştim. Şuan herşey benim iradem dışındaydı. Beynim ellerimi yönetiyordu ve ben devre dışı kalmıştım. Bütün parçayı baştan sona ezberlemiştim. Sibel de kaybetmemiz için nota kağıdını almıştı. Ezberimde olmasaydı şuan kaybedebilirdik.
O kadar hızlıydım ki ter içinde kaldım. Parmaklarımdaki yara bantlarının altından ince ince kan süzülüyordu ve davulun üzerinde iki küçük nokta belirmişti. Ellerim acıyordu ama durmak yoktu.
Parça bittiğinde gözlerimi sımsıkı kapattım. Tepkileri ne olur bilemiyordum. Kocaman alkış sesleriyle birlikte ayağa kalktık ve bizi kulise aldılar.
Kimseyi dinlemiyordum herkes bir şeyler diyordu ama ben duymuyordum bile.
Juri seçimlerini yaptığında tüm grupların sahneye çıkması söylendi. Karambol heyecanla sahneye geri dönerken ben gitmedim. Beni farketmediler de zaten. Kulisten dışarı çıktım. Kimse beni farketmeden buradan gidebilsem harika olacaktı. Karambol ve 7 grup sahnedelerdi.
Juri konuşmaya başladı. "İki grup arasında çok düşündük. Ama bu yarışın bir kazananı olacaktı. Ve kazanan grup ..."
Herkes heyecanla söylenen grubu beklerken bir alkış koptu. Ben mi yanlış duymuştum yoksa hayal mi görüyordum .
Kazanan Karambol'dü ve hepsi birbirine sarılıp tebrik ediyordu. Kimse beni görmeden hızlıca kaçmak isterken gruplarla ropörtaj yapmaya gelen bir kaç haberciyle karşılaştım. Kaçacak bir yerim yoktu. Saçma sorularıyla baş başa kalmıştım.
"Karambol grubunun bateristi Sibel'in yerine sen mi geçtin ?"
"Sibel'in bileği incinmiş diyorlar , bu doğru mu ? "
"Karambol'ün bateristi olarak sen mi devam edeceksin?"
"Sibel gruptan mı atıldı?"
Bunun gibi saçma bir ton soruyla karşılaştım ve yaptığım tek şey , cevap vermeden , arkama bile bakmadan koşarak uzaklaşmak olmuştu.
İyi veya kötü ne yaptığımı asla bilmiyordum.
.
.
.
.
🌙
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARAMBOL ||Yarı Texting
ChickLitBuraya edebi kitap açıklaması yazmam gerekiyor sanırım. Neyse. Bu kısa bir hikaye . Karantinada sıkılanlar topluluğu, Hala ne duruyorsun ? İçeri gel. 05***: "Hoşçakal"