Telefon konuşmam bittiğinde balkondan içeri girdim. "Ege nereye gitti?" diye sorduğumda "Bilmiyorum acil bir işim var dedi ama pek anlayamadım. "demişti.
İsimsizle bir süre daha oturduktan sonra hava kararmaya başlayınca eve gitmek için ayaklandım.
İsimsiz beni eve bırakmayı teklif etmişti ama ben ne kadar 'gerek yok' desemde ısrarına daha fazla dayanamadım ve mecburen kabul ettim. Bugün ona karşı fazla mahcup olmuş gibi hissediyordum.
Çok kısa bir süre sonra arabasına bindik. Pek bir şey konuşmamıştık ve o da radyodan kısık sesli müzik açmıştı.
Bir süre sonra evin önüne geldiğimizde arabadan indim. O da indi ve "Yarın için saatleri gruptan kontrol edersin." diye hatırlatma yaptı. Tamamen aklımdan çıkmıştı ve bende teşekkür ettim.
Isimsizle uzun bir süre saçma bir şekilde bakıştık. İkimizde bir şey demeden birinin veda etmesini bekliyorduk. Dışarıdan çok saçma göründüğümüze emindim. Sonra ben gülmeye başladım. O da gereksiz ciddiyetin farkına varıp güldü ve daha sonra beklemeden gelip bana sarıldı.
Demek ki ciddi ciddi düşündüğü şey bana sarılırsa ona ne tepki vereceğim falandı sanırım. Ben biraz gerilsem de kollarımı ona sardım.
Kısa sarılmamızın ardından 'iyi geceler ' deyip içeri girdim.
Merdivenleri çıkıp odama geldiğimde perdeyi örtmek için cama yaklaştığımda hala gitmediğini farkettim. Arabanın içine oturmuş bana bakıyordu. Camda olduğumu görünce anında gözlerimin içine baktı ve hafifçe gülümseyerek el salladı.
Daha sonra gitti.
Ben de perdeyi kapatıp üzerimi değiştirdim. Sonra salondaki koltuklardan birine yerleşip ses olsun diye rastgele bir televizyon programını açtım.
İnternetimi açtığım an bir sürü bildirim gelmişti. Karambolden ve Demet'tendi.
KARAMBOL
+0507*:" Yarın saat 11.30 da toplanıyoruz. Yaklaşık 5 saat sürer bir aksilik çıkmazsa."
Bize bilgilendirmeyi yapacak olan Savaş olduğu için bu numarayı Savaş olarak kaydettim.
+0545*: "Ya ne 11.30'u ben uyuyorum o saatte bilmiyomusunuz neden 11 nedennn."
Bu kesin olarak Ateş'ti çünkü grupta böyle biri yoktu. Bu numarayı da Ateş olarak kaydettim.
+0506*: Ya oğlum kafayı mı yedin 11.30 geç bile her zaman 09.00 da toplanıyoruz kıymetini bil.
Bunun kim olduğunu çözemesem de konuşmayı okumaya devam ettim.
+0538*: "Bu kızı niye aldınız bu gruba?"
Bu kesinlikle Sibel'di beklemeden numarasını kaydettim.
Demet: "Deniz bu grubun bir üyesi sayılır artık. "
Savaş: "Sibel önümüzde önemli bir yarış var ve kusura bakma ama Deniz'in dikkatini dağıtıyorsun. Uğraşma şu kızla. "
Sibel: "Ben bu kızla aynı grupta olmak istemiyorum."
+0502*: Sizin atışmalarınızın olmasını istemiyorum . En azından bir süre Deniz'i meşgul etmene izin veremem. Bana kırılma ama ,
+0502* adlı kullanıcı 'sibel' kişisini çıkardı.
Bu da kesin olarak isimsiz di çunkü bu gruptan hiç kimse beni Sibel'e karşı bu denli korumazdı.
Vakit kaybetmeden onu da isimsiz diye kaydettim.
Kalan son numara da Ege oluyordu. Onu da kaydettikten sonra gruptan bir bildirim geldi.
Ateş: "Benim adım Ateş ama sen ateş ediyosun be reis .d"
İsimsiz: " Bir sen olamasam da .. .s"
KARAMBOL grubundan çıkıp isimsize özelden mesaj attım .
Siz:"Teşekkür ederim isimsiz .dd"
Çok geçmeden çevrimiçi oldu ve yazmaya başladı.
İsimsiz:"rica ederim Deniz .dd"
Mesaja görüldü attım ve telefonu koltuğun üzerine bırakarak , odamdan battaniye ve yastık getirdim.
Salonda uyumayı nedense daha çok seviyordum çünkü.
Yastığı koyup yattım ve üzerimi örttüğüm sırada isimsizden bir yeni mesajım vardı.
İsimsiz: "iyi geceler."
Siz:"iyi geceler."
Saat 10.00'a alarm kurdum. Gruptan herhangi bir mesaj olmadığı için internetimi kapatıp telefonu yastığımın altına koydum.
Sonra yastığıma güzelce sarılıp uyudum.
.
.
.
.
.🖤
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARAMBOL ||Yarı Texting
ChickLitBuraya edebi kitap açıklaması yazmam gerekiyor sanırım. Neyse. Bu kısa bir hikaye . Karantinada sıkılanlar topluluğu, Hala ne duruyorsun ? İçeri gel. 05***: "Hoşçakal"