1.5

22 5 1
                                    

Sabah güneş ışıklarının ve sigara dumanının kokusuna uyandım.

Gözlerimi araladığım sırada kucağımda da bir kıpırdanma oldu. İsimsiz de uyanmış ve bulunduğumuz durumu hatırlayıp hemen kalkmıştı. İkimizde yeni uyanmanın sersemliğiyle elimizi kolumuzu nereye koyacağımızı şaşırmıştık.

Belim tutulmuştu ve boynum ağrıyordu. Fazlasıyla da üşümüştüm.

Sonra biri öksürdü varlığını belli etmek ister gibi.

Kafamı kaldırıp baktığımda bize tuhaf tuhaf bakan , bir elinde sigarası olan ve oturduğu sandalyeye tünemiş bir halde Demet'i gördüm.

Bana ve isimsize baktı. Sonra ayağa kalkıp küllüğe sigarasını koyup ,"Kahvaltıyı hazırladım." dedi.

Ardından kapıyı açıp aşağı indi. Ben de isimsize bir kere baktım ve bir şey demeden ayağa kalktım. Sonra birlikte aşağı indik.

Bana mahçup olmuş gibi bakıyordu ama umursamadım ve lafını açmadım.

Mutfağa geldiğimizde, Demet bir kaç atıştırmalık bir şeyler çıkarmıştı. Hemen bir şeyler atıştırdık. Ardından isimsiz ve Demet gitmek üzere ayaklandılar.

İkisi de gittiklerinde etrafı toplamaya karar verdim.

Önce terasa tekrar çıkıp ortalığı topladım. Yarım kalmış cips poşetini , çekirdek çöplerini , yorganı toplayıp sehbayı kenara kaldırdım.

Demet buraya bir yabancıyı aldığım için bana kızmış olabilirdi sanırım çünkü o buranın manzarasına bayılırdı ve kimseyle paylaşmak istemezdi. Ben de burayı çok seviyordum ve boş zamanlarımda burada olurdum genellikle.

Sonra kapıyı kapatıp içeri geçecektim ki bir mesaj sesi duydum. Benim telefonuma ait bir ses değildi ve etrafa bakındım.

İsimsizle uyuduğumuz yastıkların altından bir telefon çıktı.

Muhtemelen isimsizindi ve gelen mesaj ana ekrana düştüğü için mesaja baktım.

Mesaj Ege'dendi ve "Herkese haber ver bugün saat 2'de bizim mekanda toplanıyoruz."

Muhtemelen telefonda şifre olduğu için mesaj açılmayacaktı ama ben şansımı denedim.

Mesaj açıldı , peki neden isimsizin telefonunun şifresi yoktu?

Bu beni ilgilendirmezdi ve ben Ege'ye cevap yazmaya başladım.

Siz: Ege , ben Deniz , isimsizin telefonu burada kalmış. Ona şuan ulaşamam istersen Demet'e söyliyeyim o herkesi bilgilendirsin? (13.08)

Çok geçmeden Ege çevrimiçi oldu ve bana yazmaya başladı.

Ege: Deniz vaktimiz kısıtlı , zaten o telefonda numaralar kayıtlıdır. Rica etsem sen Demet'e, Savaş'a , Ateş'e ve İsimsize bir şekilde ulaş. Herkes 2 de bizim mekanda olsun.

Siz: Tamam.

Sibel'e haber vermem gerektiğini söylememişti. Bu benim garip hissetmeme sebep olmuştu .

Çok vakit kaybetmeden önce Savaş'a mesaj attım.

Siz: Savaş saat 2 de bizim mekanda ol Ege iletmemi istedi.

Savaş'ın cevap vermesini beklemeden Ateş'e yazmaya başladım. Ona da aynı mesajı atmıştım. En son olarak Demet'e de aynı mesajı attım fakat isimsize nasıl ulaşabileceğimi bilmiyordum.

Sonra aklıma bir fikir geldi ve ben de hazırlanmaya başladım.

Bugün hava güzeldi ve file çorap giyip üzerime siyah kısa bir şort giydim. Üzerime de dışarıda giyilmeye uygun olan bir büstiyerimi geçirdim.

Saçlarımı açtım ve taradım. Kırmızı bir ruj ve biraz kapatıcı sürdüm. Sonra ayakkabılarımı geçirdim ve isimsizin telefonunu da yanıma alıp evden çıktım.

İsimsiz şuan muhtemelen evdeydi ve ben telefonundan haritalara girerek evinin adresini bulabilmiştim.

Buraya çok yakın değildi o yüzden bir taksiye bindim.

Biraz zaman sonra geldiğimde ücreti ödeyip taksiden indim.

Evin hemen önünde inince bir kaç adım attım ve eve ulaştım.

Büyük bir apartmandı ve bir sürü zil vardı. İsmini bile bilmediğim birinin zilini nasıl bulabilirdim ki ?

Sonra aklıma gelen şey ile Ege'ye tekrar mesaj attım.

Siz:Ege tekrar rahatsız ediyorum kusura bakma ama isimsizin evine geldim ona haber verebilmek için , kaçıncı zil onun biliyor musun?

Çok geçmeden Ege tekrar çevrimiçi oldu.

Ege: Üstten 5.

Bir elimle zilin üzerindeki isimleri kapattım ve üstten 5. zile basıp bekledim.

Çok geçmeden dış kapı açıldı ve içeri girdim. Sonra merdivenleri çıkmaya başladım.

Hangi katta olduğunu da bilmiyordum ve açık bir kapı görene kadar çıkacaktım sanırım.

En sonunda bir kapı açıktı ve önünde isimsiz vardı.

Beni gördünce biraz şaşırdı. Hatta bayağı şaşırdı. "Deniz, sen evimi nasıl buldun?" diye sordu.

Merdivenleri çıkınca çok yorulmuştum ve bir elimi duvara yaslayıp soluklanmaya çalıştım.

"Hoşbuldum isimsiz." deyince yine mahçup bir şekilde bana baktı.

"Hadi hazırlan , Ege mesaj atmış , her zamanki mekana gelin dedi. "

Sonra biraz düşündü ve " İyi de Ege neden sana haber verdi , genellikle bana haber verir." dediğinde cebimden telefonunu çıkarıp ona uzattım.

Sonra her şeyi anlamış gibi yüzünde bir ifade yerleşti ve ," içeri geç ben hazırlanayım burada bekleme ." dedi.

Ben içeri geçerken o hemen farklı bir odaya geçip giyinmeye başladı.

Salondaki bir koltuğa oturup beklemeye başladım. Saatin 2 olmasına çok az kalmıştı ve sanırim yetişemeyecektik. Buradan , oraya gitmek uzun sürer diye tahmin ediyordum.

Biraz etrafı incelemeye başladım. Mutfak ve salon birleşikti ve güzel bir havası vardı. Küçük bir balkonu vardı ve şirin bir evdi.

İsimsiz yanıma geldiğinde hemen evden çıktık.

Az bir vaktimiz kaldığı için isimsiz arabasıyla gideceğimizi söyledi.

O arabaya binerken ben de yanına oturdum ve emniyet kemerimi bağladım. Daha sonra çok kısa bir sürede mekana ulaştık.

Arabadan indik ve ikimiz de hızlıca içeri girip merdivenlerden inmeye başladık.

Salona girdiğimizde , herkes oturmuş bizi bekliyordu. Biz gelince tüm gözler bize çevrildi. Muhtemelen aynı anda neden geldiğimizi sorguluyorlardı ve Demet bizden iyice şüphelenmişe benziyordu.

Onu terasa davet etmem ve şimdi de isimsizin arabasıyla aynı anda buraya gelmemiz . Demet bir bana bir isimsize bakarken , herkes uzunca bize baktı.

Savaş çok umursamamış gibi bakıyordu. Demet kuşkulu. Ateş tamamen bizi shipliyor gibi bakmıştı .

Fakat Ege... onun bakışları ne olduğunu anlayamadığım bir kategorideydi.


.
.
.
.
🖤

KARAMBOL ||Yarı TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin