1. BÖLÜM

727 138 189
                                    

Herkes başlama tarihini buraya yazabilir mi?

Keyifli okumalar!

Uykuya dalmaya saniyeler kala kapının tıklanmasıyla sıçradım. Yerimde doğrulup kendime çeki düzen verdim. Pürüzlü sesimle "Gir," diye seslendim. Selim yavaşça içeri girdi.

"Baş komiserim, ben Ali Komiserin nöbeti devralmaya geldiğini haber vermek için gelmiştim."

"Tamam Selim sen çık." diyerek onu odamdan gönderdim. Çantamı ve montumu elime alıp ağır adımlarla odadan çıktım. Kapıdan çıkarken Ali'nin "Baş komiserim!" diye seslenişiyle durup, yanıma gelmesini bekledim. Ali benim silah arkadaşımdı, kardeşimdi. Ama iş yerinde davranışlarımıza dikkat etmek durumunda kalıyorduk. Yanıma vardığında sıcak gülümsemesiyle;

"Günaydın. Nasılsın Devrim?" dedi.

"Günaydın. Çok yorgunum bahçede bir çay sigara yapıp eve kaçacağım. Sen nasılsın?"

"Senin gibi uykusuz olmadığım kesin." deyip güldükten sonra bir anda ciddileşip;

"Bir şeyler bulabildin mi?" diye sordu.

"Uğraşıyorum. Eve geçip bir iki saat uyuduktan sonra çalışmaya devam edeceğim. Akşamüstü seni ararım daha detaylı konuşuruz olur mu?" dediğimde, kaşlarını çattı.

"Saçmalama Devrim. Bütün gece çalıştın zaten eve git ve iyice dinlen. Hasta olacaksın en sonunda." diye kızdı. "Beni merak etme. Hadi kaçtım ben görüşürüz." diyerek onu geçiştirdim.

O da çaresizce;

"Tamam, görüşürüz." dedi.

Çay alacağımı hatırlayıp adımlarımı kantine yönelttim. Elimde çayla bahçeye çıkıp boş banklardan birine oturdum. Pek kimse yoktu sessizdi. Sessizliği severdim. Çantamdan sigara ve çakmağımı bulup çıkardım. Bir dalı dudaklarıma götürüp çakmakla onu ateşleyip derin bir nefes çektim. Dumanı tüten çayımdan bir yudum aldığımda kafamda bir sürü düşünce dolanıyordu.

Polis olduğumdan beri bir sürü suçlu yakaladım. Bir çok şebeke çökerttim. Yirmi sekiz yaşıma kadar bir çok başarıya imza attım. Adımla her ortamda devrim yarattım. Fakat şimdi ne yapacağımı bilmiyordum. Beş aydır bir şebeke üzerine çalışıyorum. Fakat elimde bir kaç isim ve bir kaç yapılmış sevkiyat bilgisinden başka hiç bir şey yok. Sevkiyatlar her sene aynı zamanlarda yapılıyor. Bir sonraki sevkiyat yakın zamanda olacak biliyorum ve her ne zaman olacaksa bunu kaçırırsam işim daha zor olacaktı. Sigaramdan son bir nefes çekip ayaklandığımda telefonum çaldı. Arayan Alp'ti, yüzümdeki tebessümle telefonu açtım.

"Alo Devrim. Günaydın hayatım, çıktın mı?" diye sordu. Yüzümdeki tebessümle;

"Günaydın canım. Şimdi çıktım." derken arabaya binmiştim.

"Nasıl geçti gecen? Şu sevkiyatla alakalı bir şeyler bulabildin mi?" diye sorduğunda kaşlarım çatıldı.

Hep aynı şeyi yapıyordu. Ne zaman konuşsak konu hep buraya geliyordu. Ama ben meslek ahlakı gereği ona bir şey anlatmayıp, geçiştiriyordum. Bende böyleydim işte, konu işim olunca sevgilime dahi ser verip sır vermiyordum.

"Hey orada mısın canım?" dediğinde kendime geldim.

"Evet buradayım. Hiç bir şey bulamadım, çalışıyorum üzerine. Neyse ben kapatıyorum. Araba kullanacağım öpüyorum görüşürüz." deyip cevap vermesine fırsat vermeden telefonu kapattım ve eve doğru yola koyuldum.

Eve geldiğimde derin bir sessizlik karşıladı beni. Yalnız yaşıyordum. Ailem Antep'te yaşıyordu. Buraya ilk taşındığımda aileme çok ısrar etmiştim;
'Siz de gelip buraya yerleşin' diye ama babam 'Her ağaç ait olduğu kökte meyve verir kızım.' diyerek son noktayı koymuştu.

KATLİAM GECESİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin